Alm. Schiesspulver, Fr. Poudre, İng. Gunpowder.
Ateşli silahla bir merminin atılmasına veya herhangi bir şeyin fırlatılmasına yarayan patlayıcı katı madde.
Karabarut
Barut, enerjiyi biriktirmek, taşımak ve harekete geçirmek için kullanılan ilk teknolojilerden biridir.
Barut; birleşik olarak potasyum nitrat, odun kömürü ve kükürtten ibaret bir karışım. Kara barut olarak da bilinen bu karışım, normal sıcaklıkta kendi kendine reaksiyona girmez. Ancak dışarıdan bir enerji tatbiki ile reaksiyona girer ve beyazımsı bir gaz haline geçerek hacmi sür’atle genişler. Bu özelliğinden dolayı, kapalı hacimlerde, ateşleme ile silah mermilerinin atımında ve madencilikte, patlayıcı madde olarak kullanılır.
Barut, kullanıldığı alana göre, karışımı teşkil eden maddelerin oranlarını değiştirmek suretiyle hazırlanır.
Barutu hazırlamak için önce karışımı teşkil eden saf maddeler ince toz haline getirilerek iyice karıştırılır. Toz barut çok hızlı yandığı ve patlama sür’ati birden düştüğü için bunu tanecikler haline getirmek gerekir. Bunun için alkol gibi çeşitli sıvılarla ıslatılıp hamur haline getirilerek uygun büyüklükteki eleklerden geçirilir veya altıgen şekillerde önceden hazırlanmış kalıplara basılır. On dokuzuncu asırda büyük çaplı toplarda yavaş yanmayı sağlamak için kahverengi barut yapılmıştır. Bunun bileşenleri, % 80 potasyum nitrat, % 3 kükürt ve kalan % 17’si de çavdar samanından elde edilmiş olan kömürdür. Kara barut yandığında, % 45 oranında azot, karbonmonoksit, karbondioksit gazları, % 55 de buhar halinde potasyum karbonat, sülfat ve sülfür tozları meydana gelir.
Tarihte barutu ilk kez Çinliler kullanmıştır.
Barutu ilk keşfedenlerin Müslümanlar olduğu söylenmekte olup, M.S takriben 1200 yıllarında Arabistanlı Abdullah’ın kitaplarında barutun temel maddesi olan potasyum nitrattan bahsedilmektedir. Çinlilerin de barutu kullandıkları bilinmektedir.
Haçlı Seferleri sırasında Avrupalılar barut yapmayı Müslümanlardan öğrendiler
1884 yılında Vielle’nin dumansız barutu bulmasıyla kara barut önemini büyük ölçüde kaybetmiştir. Dumansız barut nitro selülozlardan yapılmış olup, formülü C6H7O5(NO2)3 şeklindedir ve görüldüğü gibi molekülünde hem yakıt (karbon ve hidrojen), hem de oksijen ihtiva ettiğinden, yanma tam olmakta ve daha az duman meydana gelmektedir. Nitrik asit ve sülfürik asidin selüloz üzerine az az ilavesiyle elde edilir. Bu madde sarımtrak, amorf olup, alkol, eter, benzen ve asetonda çözünür. Bir gramının patlamasıyla meydana gelen enerji 1010 kaloridir.
1846 yılında İtalya'da Soprero,İsveç'te Schönbein ve Fransa'da Böttger adlı kimyagerler ayrı ayrı çalışarak Nitrogliserin ve Nitroselüloz ( veya pamuk barutu) adı verilen barut çeşidini buldular. bu patlayıcılar olumlu olduğundan, birçok kişi bunları tekamül ettirmek için çaba sarf etti.
1886'da Fransız kimyager Vielle silahlarda kullanılabilen ilk dumansız barutu yaptı.
Osmanlıda ilk baruthane Gelibolu'da kurulmuştur.
Ülkemizde ilk baruthane İkinci Bayezid zamanında İstanbul Kağıthane’de kurulmuştur. Daha sonra Ankara’da Elmadağ’da barut fabrikası açılmıştır.
Bilhassa İkinci Dünya Savaşından sonra kara barut üretimi önemli ölçüde azalarak yerini başka yeni maddelere bırakmıştır. Bu maddelerden en önemlileri mağnezyum ve alüminyum gibi metallerin oksitleyici maddelerle verdikleri karışımlardır. Bunlar daha temiz yanmakta ve daha yüksek yanma hızı ve enerji sağlamaktadırlar.
Karabarut, kükürt, odun kömürü ve potasyum nitratın bir karışımıdır. Kükürt kullanılmadan sadece potasyum nitrat ve odun kömüründen karabarut yapılabilirse de, bu şekilde yapılan karabarut kükürt kullanılarak yapılan karabarut kadar güçlü olmaz. Çok hızlı yanarak, karbondioksit, su ve azottan ibaret sıcak bir gaz hacmi ve potasyum sülfürden oluşan katı bir artık bırakır. Yanma özelliklerinden dolayı ortaya çıkan sıcaklık ve gaz hacmi, barutun ateşli silahlarda itici yakıt ve havai fişeklerde piroteknik bileşim olarak kullanımına yol açmıştır. Modern ateşli silahlarda karabarut yerine dumansız barut kullanılır. Antika ateşli silahlarda çoğunlukla karabarut kullanılır.
Kara barut insanoğluna asırlar boyunca hizmet etmiş, toplarda kullanılmasıyla kale ve surların yıkılmasından, modern medeniyet mefhumuna ulaşılmasına kadar olan safhada büyük rol almıştır.