Yukarıda açıklanan unsurların yanında taraflar sinyal teslim sözleşmesinde diğer bazı unsurları da düzenleyebilirler. Sözleşmede en çok yer alan unsurlar aşağıda açıklanmıştır:
1) Reklamlar
Sinyal teslim sözleşmelerindeki reklamlara ilişkin hükümler de diğer sözleşmelerdeki reklam hükümlerine göre bazı özellikler göstermektedir.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, lisans verilen kanal reklam içeriyorsa burada tarafların ilk tartıştığı konu bir gelir paylaşım modelinin olup olmayacağı ve olursa ne şekilde olacağıdır. Bu tamamen tarafların ticari/mali anlaşması ile ilgili bir konu olup burada ele alınmayacaktır.
Bazı sözleşmelerde lisans alanın kanala reklam girebilme hakkı olduğu belirtilmektedir. Fakat sinyal teslim şeklinde alınan yayınlarda, lisans alanın yayın akışına reklam girmesi teknik bir dikkati gerektirmektedir. Çünkü lisans alan, kanalın yayınına hiçbir şekilde müdahale edememektedir. Kanalı olduğu gibi, değiştirmeden yayınlamaktadır. Bu sebeple normal bir yayındaki gibi reklam girmek mümkün değildir. Burada yapılan, gelen sinyallerin belli ölçüde sıkıştırarak bir – iki dakikalık reklam boşlukları yaratmak ve bu boşluklara reklam girmektir. Bunun nasıl yapılacağı ve bu sıkıştırmanın yöntemi ve süresi sözleşme ile hüküm altına alınmalıdır.
Reklamlarla ilgili olarak dikkat edilmesi gereken önemli bir konu da sinyal teslim sözleşmelerine girilen, kanalda hiçbir değişikliğin ve müdahalenin yapılamayacağına ilişkin hükümlerdir. Eğer lisans alana, kanala reklam girme hakkı tanınmışsa lisans alan yukarıda anılan hükmü ihlal eder konuma düşmemek için, reklam girişlerinin kanala müdahale edilmesi veya değişiklik yapılması anlamına gelmediğine ilişkin bir istisna hükmü girilmelidir.
Reklamlarla ilgili olarak sözleşme ile hüküm altına alınması gereken bir diğer önemli konu ise, lisans veren tarafından yayınlanan reklamların bölgedeki reklamlara ilişkin mevzuatı ihlal etmemesidir. Lisans veren sözleşme ile reklamların bölgedeki mevzuatı ihlal etmeyeceğini taahhüt etmelidir.
2) Mücbir sebepler
Doğal afetler, savaş, ambargo, abluka, iç isyanlar gibi klasik mücbir sebepler dışında, lisans alanlar adına sinyal teslim sözleşmelerini yürüten hukukçuların sözleşmeye dahil etmeleri gereken önemli bir hüküm, ülkedeki yayıncılığı düzenleyen bağımsız idari otoritenin veya herhangi bir yargı organının kararı sonucu kanalın yayınına son verilmesinin bir mücbir sebep teşkil edeceğine dair hükümdür. Ülkemizde RTÜK kararları sonucu kanallar kapatılabilmektedir. Eğer bu durum bir mücbir sebep hali olarak sözleşmeye konulmazsa lisans alan sözleşmeyi ihlal eder duruma düşebilecektir.
VI – Sözleşmede Sinyal Teslim Edenin (Lisans Veren’in) Borçları
Sinyal teslim sözleşmesinde Sinyal Teslim Eden’in temel borçları, televizyon kanalına veya televizyon programına ilişkin fikri hukuk kapsamındaki hakları devretme ve televizyon kanalına veya televizyon programına ilişkin olarak ürettiği sinyali belli teknik usuller ve kriterler dahilinde Sinyali Teslim Alan’a (Lisans Alan’a) teslim etme ve zabta ve ayıba karşı tekeffülde bulunmaktır.
A - Sinyal teslim edenin televizyon kanalına veya televizyon programına ilişkin fikri hukuk kapsamındaki hakları devretmesi
Yukarıda sözleşmenin hukuki niteliği başlıklı kısımda da belirttiğimiz gibi sinyal teslim sözleşmesi aslında bir lisans sözleşmesidir. Yani Sinyali Teslim Eden, televizyon kanalı veya televizyon programı üzerindeki eser sahipliğinden doğan haklarını belli bir süre için ve belli bir bölgede, belli teknolojiler aracılığıyla kullanması için Sinyali Teslim Alan’a devretmektedir.
Sinyali Teslim Eden bu edimini, FSEK m.52’nin aradığı şekil şartlarına uygun bir sözleşmeyi imzalayarak yerine getirecektir.
B – Sinyali Teslim Eden’in sinyali teknik kriterlere uygun olarak teslim etme borcu
Sinyali Teslim Eden, televizyon kanalının veya televizyon programının Sinyali Teslim Alan’a iletilebilmesi için sözleşmedeki teknik kriterlere ve endüstrideki uluslararası standartlara uymak zorundadır.
Bu kriterlere ve standartlara uymayan, yani Sinyali Teslim Alan’ın sinyali alıp üyelerine izletemeyeceği bir durumda gönderilen sinyal teslim edilmemiş sayılmalı, dolayısıyla Sinyali Teslim Eden edimini yerine getirmemiş olmalıdır.
Sinyali Teslim Eden, televizyon kanalına ve ya televizyon programına ilişkin sinyali, sözleşmede öngörülen sürede teslim etmek zorundadır. Bu sözleşmelerde teslim, sinyalin Sinyali Teslim Alan’ın bir kapasite kullanma sözleşmesi ile kullandığı uyduya gönderilmesi anlamına gelmektedir. Uyduya gönderilen sinyali alma ve kendi yer birimlerinde bunları işleyip üyelerine iletme yükümlülüğü Sinyali Teslim Alan’a aittir.
Sinyali Teslim Eden’in bu ediminin ifa yeri neresi olacaktır?
Sözleşmenin niteliği gereği burada ifa yerini taraflar belirleyemez. Aynı zamanda Borçlar Kanunu m.73’de yer alan yedek hukuk kaideleri ile de ifa yeri belirlenemez. Kanımca ifa yerinin tespitinde gözönüne alınması gereken husus sinyalin kaynaklandığı yerin neresi olduğunun tespitidir. Bu görüş ise dayanağını Avrupa Sınır Ötesi Televizyon Sözleşmesi’nden almaktadır. Sözleşme ile getirilen prensip “orijin ülkesi” prensibidir. Yani sinyalin kaynaklandığı yer, sinyalin teslimine ilişkin edimin de yerine getirileceği yerdir. Sinyali teslim eden bu yerde kurmuş olduğu tesisinde sinyali üretir ve verilen teknik kriterler doğrultusunda sinyali uzaya göndererek uyduya girişini yapar. Bu süreç saniyenin de altında zaman birimleri içinde olduğu için, sinyal orijin ülkesinden çıktığı anda Sinyali Teslim Eden edimini yerine getirmiş olacaktır.
C – Zabta ve ayıba karşı tekeffül borcu
Sinyali Teslim Eden’in zabta ve ayıba karşı tekeffül borcu, sinyal teslim sözleşmelerinde Sinyali Teslim Eden’in hukuka uygun olarak kurulmuş bir şirket olduğu, sözleşmeyi imza ve icra etmesini engelleyecek herhangi bir hukuki veya finansal engel olmadığı gibi klasik maddelerin yanında yayıncılık sektörüne özgü olarak, kurulu olduğu ülke hukukuna göre geçerli bir yayın ruhsatına sahip olduğu, herhangibir üçüncü gerçek veya tüzel kişinin, kamu kurum ve kuruluşlarının, bağımsız idari otoritelerin, idari organların ve yargı organlarının Sinyali Teslim Alan’ın aldığı hakları kullanmasını engelleyecek herhangi bir müdahalesinin olmadığı şeklinde ortaya çıkmaktadır. Ayıba karşı tekeffül borcu hem hukuki ayıpları (örneğin Sinyali Teslim Eden’in geçerli bir yayın ruhsatına sahip olmamasına rağmen sahipmiş gibi göstermesi) hem de teknik ayıpları (sinyali göndermek ve yayının kalitesini ve devamlılığını sağlamak için yeterli araç gerece sahip olmamak) içerir.
VII – Sinyali Teslim Alan’ın Borçları
A – Sözleşme bedelini ödeme borcu
Sinyali Teslim Alan’ın ana borcu, sinyalini teslim aldığı televizyon kanalı veya televizyon programı karşılığında ödemeyi taahhüt ettiği lisans bedelini ödemektir.
Sözleşme bedelinin ifa yerini taraflar sözleşme ile belirleyebilirler. Eğer belirlememişlerse BK m.73 f.1 b.1 hükmü uygulanacaktır.
B – Lisans sınırlamalarına uyma borcu
Sinyali Teslim Alan; bölgeye, devraldığı haklara, hakları kullanabileceği teknolojilere ve süreye ilişkin sınırlamalara uymak zorundadır. Bu sınırlamalara uymaması durumunda sözleşmenin Sinyali Teslim Eden tarafından feshi yanında, Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’ndan doğan hukuki ve cezai yaptırımlara da maruz kalabilecektir.
C – Şifreleme borcu
Sinyali Teslim Alan, eğer televizyon kanalı veya televizyon progrmaı şifreli olarak yayınlanan bir kanal veya televizyon programıysa bunlara ilişkin sinyali şifreleyerek uydudan yer tesislerine indirmek ve yer tesislerinden üyelerine de yayını şifreli olarak iletmek zorundadır.
VIII – Sinyal Teslim Sözleşmesinin Sona Ermesi
Sinyal teslim sözleşmesi sözleşmede düzenlenen lisans süresinin bitimi ile sona erecektir. Bunun dışında Borçlar Kanunu’nun 113. vd. maddeleri de uygulama alanı bulabilecektir.
Bunun dışında FSEK m.50/III hükmüne göre Sinyali Teslim Alan’ın iflas etmesi, her iki taraftan birinin sözleşmenin feshini ihbar etmeleri, televizyon kanalının veya televizyon programının yayınının yayın ilkelkerine aykırılık veya siyasi nedenler gibi nedenlerle süresiz olarak kesilmesi hallerinde de sözleşme sona erecektir.
IX - SONUÇ :
Yukarıdaki açıklamalarımızdan da anlaşılacağı gibi sinyal teslim sözleşmeleri hukuki niteliği itibarıyla lisans sözleşmesi olmasına rağmen diğer lisans sözleşmelerine oranla kendine özgü hükümler içermekte ve bu yüzden dikkatle incelenmeleri gerekmektedir. Buradan ortaya çıkan önemli bir sonuç da teknolojinin hukuk düzenlerini zorladığı ve bugüne kadar düşünülemeyecek sözleşme ilişkilerini ortaya çıkarmakta olduğudur. Fakat temelde, Roma hukukundan günümüze uzanan süreçte gelişen borçlar hukukunun temel prensipleri bu tür sözleşmelere de uygulanabilir niteliktedir. Teknolojik gelişmelerin getirdiği bir lisans sözleşmesi olan sinyal teslim sözleşmelerine başta 5846 sayılı yasa hükümleri olmak üzere, fikri hukuka ilişkin diğer düzenlemeler ve borçlar hukukunun temel prensipleri birlikte uygulanabilecektir. Fakat burada gözden kaçırılmaması gereken önemli bir husus ,televizyon yayıncılığının sınır aşan doğasının getirdiği problemleri çözebilmek için kabul edilmiş bulunan uluslararası sözleşmelerin ve Uluslararası Yayın Birliği gibi kuruluşların getirdikleri düzenlemelerin de problemlerin çözümünde gözönünde tutulmasıdır.
[1] YAVUZ Cevdet, Türk Borçlar Hukuku Özel Hükümler, s.19, Beta Yayınevi, İstanbul 1996
[2] KAMINA Pascal, Film Copyright in the European Union, s.21, Cambridge University Press, 2002