Aristo (Aristoteles) - Ansiklopedik Bilgi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Aristo (Aristoteles) - Ansiklopedik Bilgi
« : 25 Mart 2014, 13:12:59 »
Eski Yunan filozofu.

Aristoteles ya da kısaca Aristo (Yunanca: Ἀριστοτέλης Aristotelēs; Eski Yunanca /aristoˈtelɛːs/; Yeni Yunanca /ˌaris̩toˈteʎis̩/) (MÖ 384 – 7 Mart MÖ 322) Antik Yunan filozof. Platon ile Batı düşüncesinin en önemli iki filozofundan biri sayılır. Fizik, gökbilim, ilk felsefe, zooloji, mantık, siyaset ve biyoloji gibi konularda pek çok eser vermiştir.

Babası Nikomakhos, Makedonya Kralı II. Amyntas’ın sarayında hekim idi. Aristo, 17 yaşından 37 yaşına kadar Eflatun (Platon)’un talebeliğini yaptı. Eflatun ruhların nakline inanırdı. Teslis inancını ilk olarak ortaya çıkaran budur. Eflatun’un yanında özellikle mantık ve metafizik alanlarında çalıştı. Ayrıca hukuk, matematik, astronomi ve tıb alanlarında çalışmalar yaptı.

Hocası Eflatun’un ölümünden sonra gezgin bir hayat sürdü. Daha sonra Makedonya’ya döndü. Kral Filip’in oğlu İskender’in öğretmeni oldu. İskender tahta çıktığı zaman şöhreti daha da yayıldı. Atina’da Apollon Lykeion Tapınağı yanında bir okul yaptırdı. Ondan sonra bu seviyede açılan okullara lise adı verildi. İskender’in ölümü üzerine itibarını kaybetti. Dinsizlikle suçlandı. O da buna kızarak Ağrıboz Adasındaki Khlasis’e gitti ve ertesi yıl burada 62 yaşında öldü.

Hellenistik devirde Aristo’nun düşünce ve okuluna önem verilmemiştir. Fakat daha sonra Skolastik devirde Aristo’nun eserleri önem kazanarak resmi metinler haline gelmiştir.

Eserleri:
 Aristo'nun konuşmalarından notlar alınarak 4 grupta toplanmıştır:

1. Felsefe yazıları: Ruh, gökyüzü, fizik üzerine sekiz kitaptan meydana getirilmiştir. Tarih, hayat ve hayvanlarla ilgili düşünceleri de bu kitablarında toplanmıştır.

2. Mantık yazıları: Daha sonra buna Organon adı verilmiştir. Yorumla ilgili, Kategoriler, Topikler, Metafizik ve Sofut Helenler üzerine 14 kitaptan meydana gelmiştir.

3. Pratik felsefe yazıları : Atinalıların anayasası gibi.

4. Şiirler.

Aristo, Eflatun’un görüşlerinden pek ayrılmadı ama, yer yer onunkilerden farklı görüşler ortaya koydu. Derslerini yürüyerek anlattığı için kurduğu felsefe ekolüne de “Peripatos” (Meşşai : Yürüyen) adı verildi. Aristo’nun ilk çağda Eflatun kadar tesiri görülmez. Ancak 5 ila 15. yüzyıllarda Avrupa’da en fazla onun tesiri olmuştur. İlk yüzyıllarda batıda tek bilinen Aristo mantığı idi. On ikinci yüzyıla kadar Aristo’nun eserleri din dışı olarak okutulmuş; bu yüzyıldan sonra Aristo’nun mantığından istifadeye çalışılmıştır. Ancak Rönesans hareketleriyle ve Endülüs’ün tesiri ile ilimde yeni yeni buluşlar ve ilerlemeler kaydedilince, Aristo’nun fikirleri çürütülmüştür. Farabi, İbn-i Sina, İbn-i Rüşd ve El-Kindi gibi kimseler İslam inancına, yani kelam bilgileri arasına Aristo’nun fikirlerini yerleştirmeye uğraştılar. Fakat İmam-ı Gazali gibi büyük İslam alimleri bunlara karşı çıkarak, gerekli cevabı verdiler. Nitekim Aristo, bütün felsefeciler ve tecrübeleri, hayalleri ile izaha kalkışan bütün maddeciler gibi, akıl ile izah edilemeyen konuların çoğunda yanılmıştır. Bir yandan bir çok hakikatleri meydana çıkarırken, bir taraftan da ilmin gelişmesine mani olmuştur. Meşhur Alman kimyageri Prof. Fritz Arnd’ın İstanbul’da çıkan Türkçe Tecribi Kimya kitabında; “Fen ve ilim terakkisinin hemen hemen bin beş yüz sene içinde durmuş olması, kısmen Aristo felsefesinin kabahatidir.” yazısı bu durumu en güzel şekilde izah etmektedir.

Aristo’nun felsefesi:
Aristo, diyaloga yer veren karşılıklı konuşma tipi yazılar yazmıştır. Ancak bu yazılar zamanla kaybolmuş ve geriye yalnızca ders ve araştırma notları kalmıştır. Aristo, hocası Eflatun’un idealar fikrinden hareket etmiştir. Eflatun ideaları bir gerçek kabul ederken, Aristo bunu kabul etmemiştir. Ona göre sadece elimizle tutup, gözümüzle gördüğümüz varlıklar gerçektir. Yine ona göre fikirlerimiz, bu fikirlerin ilgili olduğu şeylerden, duyulardan ayrılamaz. Eflatun’un idealar fikrine karşı çıkmakla beraber, o da idea kavramından hareket eder: Bütün varlıklar madde ile şekilden meydana gelmiştir. Şekil, aktif bir ideadır; maddeye niteliklerini veren odur. Bu sebeple gözle göremediği ideaları inkar yoluna gitmiştir.

Tanrı fikri :
Aristo bütün evrenin en alt maddesini teşkil eden dört unsura (hava, toprak, ateş, su) beşinci bir unsur ilave eder. Bu unsura Aithera = Ether ismini vermiştir. Ona göre dört unsur nesneleri meydana getirir. Ether ise gök tabakalarını meydana getirmektedir. Bu tek sınırlı ve sonsuz uzayın merkezinde yeryüzü bulunmaktadır. Gökler dünyayı sarmakta ve hepsinin durmadan hareketini ve düzenini sağlayan kendisi hareketsiz olan nihai kuvvet olan tanrı vardı. Avrupa’da bu görüşlerini astronomi sisteminin temeli kabul ettilerse de, Kopernik gibi bazıları, İslam kaynaklarından mesela Batruci, İbn-i Şatır gibi alimlerin kitaplarından aldıkları bilgilere dayanarak bunu reddettiler.

Aristo’ya göre dünya ve madde daimidir (kadimdir). Bugün fen adamları tecrübi esaslara dayanarak dünyanın ve maddenin daimi olmasının imkanı olmadığını ispat etmişler ve Aristo’nun bu düşüncesini çürütmüşlerdir.

Ahlak bilgisi:
Aristo, ahlak bilgisinde ilmi kesinliğin yeri olmadığını söylemiştir. Pratik olarak “faziletin ne olduğunu bilmek yerine, iyi bir insan olmanın önemi” üzerinde durmuştur.

Ruh:
Psikolojide Aristo, ruhu, vücudun şekli olarak, yani cisim olarak tarif etmektedir ve ruhun kadim olduğunu ve başkasına geçtiğini (tenasüh) iddia etmektedir. Bütün bu ruhun cisim olması ve kadim olduğu iddiası ve tenasüh nazariyeleri günümüzden önce İmam-ı Gazali tarafından, günümüzde de müsbet ilim  tarafından çürütülmüştür.

Bilim:
Aristo, tabiat bilgilerinin tarifi ve sınıflandırılmasındaki çalışmaları ile bilinir. Bu konulardaki bilgisi ve metodu dikkati çekmektedir. Tabiattaki türlerin tanınması ve tarif edilmesi konusunda başarılı olmuştur. Kendisi ve okulu tabiat bilimlerinin ayrı bir ilim kolu olarak kurulmasını sağlamıştır.

Mantık:
Mantıkta Eflatun’un yolunda devam etmiştir. Aralarındaki fark, Eflatun gerçeği idealarda, Aristo ise nesnelerde aramıştır. O, gerçek düşüncenin formlarının (suretlerinin) aynı zamanda hakikatinin de formları olduğunu kabul etmiştir. Daha da ileri giderek formal mantığı kurmuştur. Kendisinin bu konuda yaptığı değişiklik her şeyi münakaşa alanına itmesidir. Bu, bazı sembol ve değişkenlerin kullanılması sonucunu doğurmuştur. Modern sembolik mantığın nüvesini teşkil eden değişkenlerin kullanılması, Aristo’dan alınmıştır.

Aristo demokrasiye inanmaz. Ona göre insan siyasal bir hayvandır. Devlete her konuda üstünlük ve öncelik tanınmalıdır. Kölelik doğal bir kurumdur. Irk ve cinsiyet ayrımcılığını savunan Aristo'ya göre kadın, erkeğe tabi olmak zorunda olan aşağılık bir yaratıktır.

Aristo sözleri:
* Arzu öyle bir şeydir ki, hiç doymak bilmez; bir çok insanların hayatı, arzuları doyurma yollarını aramakla geçer.
* Adalet ilkin devletten gelmelidir. Çünkü hukuk, devletin toplumsal düzenidir.
* Alçak olan kimse düşmekten korkmaz.
* kimi ister kimi verir doğa ile insan bir bütündür.
* arzu bir şeyi istemek veya söylemekdir.
* Bilim, iyi zamanlarda servet, kötü zamanlarda bir sığınak ve iyi bir yol göstericidir.
* Bütün; başı, ortası ve bir sonu olandır.
* Bir 'dost' kimdir? Iki vücutta bulunan tek bir ruhtur.
* Bir çok kişinin yaşamı, isteklerini doyurma yollarını aramakla geçer.
* Bilge kişi zevk aramaz, kaygı ve acılardan uzak durur.
* Bilgi doğuştan akılda yoktur, ama akıl bilgiyi üretecek kapasitededir.
* Bütün insanlar doğaları gereği bilmek isterler.
* bütün insanların düşünecegi bir akli vardır ve kullanmasını bilmek gerekir.
* Cesaret kuvvetle birleşince birazcık artar.
* Çünkü doğaya güvenilir, paraya değil.
* Dünya bir hücredir yalnızlığa seni iten fakat seni düşündürüp olgunlaştıran ortamda olabilir.
* Demokrasi despotizmin en ileri şeklidir.
* Devlet birçok kişi tarafından yönetilirse bu ona, tıpkı giderleri toplulukça kaynaklanan şölenin tek kişinin hazırlayacağı bir şölenden daha üstün olması gibi bir üstünlük sağlar. Onun içindir ki çoğunluk, birçok durumda, her kim olursa olsun tek bir kişiden daha iyi bir yargıçtır. Ayrıca çokluk daha güç bozulur ya da kıstırılır. Kötü bir anında olan ya da konuya ilişkin çok güçlü duyguları bulunan bir kişinin yargısı ister istemez çarpık olacaktır. Öte yandan, bir kitlenin yargıda bulunması durumunda, kitleyi oluşturan her kişinin aynı anda duygulara kapılmasını ve yargısını çarpıtmadan ayarlamak güçtür.
* Dost kişinin ikinci benliğidir.
* Dostlarım dünyada dost diye bir şey yoktur.
* Erdem ve kabiliyet yönünden üstün olan kimselerin arkasından gitmek ve onlara uymak doğrudur.
* Erdem bilincine sahip olmak yeterli değildir. Erdeme erişmek için ya da iyi insan olmak için çaba göstermeliyiz.
* En büyük suçlar, gerekli olanı değil de, fazla olanı elde etmek için işlenir.
* Eğitimin kökleri acı, meyveleri tatlıdır.
* Dost kara günde belli olur.(Misfortune shows those who are not really friends)
* Fazileti olmayan insan, hayvanların en kirlisi, en vahşisi, en muhteris ve en doymak bilmez olanıdır.
* Felsefe kişilerin yaşamı merak etmesinden doğar. Yaşamı en çok merak eden çocuklardır.
* Gerçek mutluluk mal ve mülke sahip olmak ile değil, akıl ve erdeme sahip olmak ile mümkündür.
* Gerçek bir arkadaş, iki gövdede yaşayan bir ruhtur.
* Herkes en fazla kendi çıkarını, en az başkalarının çıkarını düşünür.
* Hukuk her şeyin üzerinde olmalıdır.
* Her devinim, ne denli hızlıysa o denli devinimdir
* Hiç kimse rastlantıyla ya da onun aracılığıyla doğru ve akıllı olmaz.
* Hiçbir dahi, biraz çılgınlık karışımından yoksun olamaz.
* Hayatı bir şölen sofrası gibi bırakmalı, ne susuz ne de sarhoş olarak.
* Her kişi öfkelenir, bu çok kolaydır; ancak tam istenilen kişiye, tam ölçüsünde, tam zamanında, tam yerinde, tam yöntemince öfkelenmek, ne herkesin yetkinliğindedir, ne de kolaydır.
* Hükümetlerin alınyazılarını belirleyenler, her zaman silah taşıyanlardır.
* İnsanlar arzularına son olmadığı için, bu arzuları tatmin edecek vasıtalara da son olmamasını isterler.
* İyi, basit; kötü ise çok yönlüdür.
* İnsanları iyi yapan yasalardır.
* İyi iki anlama gelir: Birisi mutlak iyidir. Diğeri ise birisi için iyi olandır.
* İnsanoğullarının yönetimi sanatı üzerinde düşünen herkes, devletlerin geleceğinin gençlerinin eğitimine bağlı olduğu konusunda ikna olmuşlardır.
* İlkeler ya da ilk nedenler bilimidir felsefe.
* İyiliğe gücün yetmezse, kötülük etme.
* İnsan düşünen bir hayvandır, insanları tanıdıkça hayvanlara saygı duyuyorum.
* İradene hakim fakat vicdanına esir ol
* İşler, iş olarak şerefli veya şerefsiz diye ayrılmazlar. Yapılışlarındaki maksada göre şerefli veya şerefsiz olurlar.
* İyi rejimler arasında demokrasi en kötüsüdür, ancak kötülerin en iyisidir.
* İnsan politik bir hayvandır.
* İsteklerini tutsak al, vicdanına tutsak ol.
* İnsan, doğası gereği siyasi hayvandır.
* İnsanlar bir açıdan iyi pek çok açıdan kötüdür.
* Kanun düzendir, iyi kanun iyi düzendir.
* Kimilerinin gerçekten özgür olabilmesi için ötekilerin köle olması gerekir.
* Kimse tesadüfle veya onun vasıtasıyla doğru ve akıllı olmaz.
* Kişiler başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, doldukça eğilirler.
* Mevkilerini para ile satan kimseler, masraflarını geri almak yoluna düşerler.
* Mutluluğun özü, bizdeki tam bilgi ve ruh doğruluğudur
* Okuyup yazanla okumayıp yazmayan arasındaki ayrılık, ölülerle diriler arasındaki ayrılık kadardır.
* Ortak tehlikeler, birbirlerinin can düşmanı olanları bile birleştirir.
* Eflatun'u severim ama gerçeği daha çok severim.
* Ruhun güzelliği bedenin güzelliği kadar çabuk görünmez.
* Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.
* Zayıf, daima adalet ve eşitlik ister, halbuki bunlar kuvvetlinin umurunda bile değildir.
* Sabır acıdır, fakat meyvesi tatlıdır.
* Sevmek acı çekmektir, sevmemek ölmek
* Sözün en güzeli söyleyenin doğru olarak söylediği, işitenin yararlandığı sözdür.
* Sıradan insanlar gibi konuş, bilge adamlar gibi düşün; böylelikle herkes seni anlasın.
* Şiir, daha felsefidir ve ciddiye alınmayı tarihten daha çok hak eder.
* Tek istikrarlı devlet, tüm insanların yasa önünde eşit olduğu devlettir.
* Umut, uyanık adamın rüyasıdır.
* Umut insanı uyandıran bir rüyadır.
* Utanç gençlerin süsü, yaşlıların yüz karasıdır.
* Yalnız erdemi bilmek yetmez, ona sahip olmak, onu yapmak da gerekir.
* Yaratılış bakımından bütün kişiler öğrenmek isteği içindedirler.
* Yetinmesini bilenler mutludur.
* Yüreklilik güçle birleşince büsbütün artar.
* Yalnızlık vahşi hayvanlara yada Tanrıya mahsustur
* Zayıflar her zaman adalet ve eşitlik isterler. Güçlülerse bunların hiçbirini takmaz.