Arabi aylar - Ansiklopedik Bilgi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Arabi aylar - Ansiklopedik Bilgi
« : 20 Mart 2014, 11:57:38 »
Alm. Mondmanate (f), Fr. Mois Lunaire, İng. Lunar Months.

Hicri takvimlerde kullanılan aylar.

Hicrî takvim Muhammed'in Mekke'den Medine'ye hicretini başlangıç yılı (1.yıl) kabul eden ve ayın dünya çevresinde dolanımını esas alan bir takvim sistemidir. Hicretin, Muharrem ayı yani takvimin başlangıç günü ya da ayıyla bir ilgisi yoktur. Hicri Takvim, Ömer'in halifeliği zamanında, hicretten 17 sene sonra toplanan bir konsey tarafından, Ali'nin önerisiyle Hicretin gerçekleştiği yıl 1 kabul edilerek oluşturulmuştur. Bundan önce yıllar rakamla değil o yıl gerçekleşen önemli olayların isimleriyle anılmakta idi. Örneğin: Fil senesi, Fil senesinden iki sonraki sene, Kabe'nin tamirinin yapıldığı tamir senesi, sel senesi gibi.

Hicri takvimde kullanılan Arabi ayların adları sırasıyla şunlardır:

1) Muharrem,
2) Safer,
3) Rebiülevvel,
4) Rebiülahir,
5) Cemazilevvel,
6) Cemazilahir
7) Receb,
8) Şaban,
9) Ramazan,
0) Şevval,
11) Zilkade,
12) Zilhicce.

Uzunluk bakımından iki türlü sene vardır: Şemsi sene, Kameri (Hicri) sene. Şemsi sene, güneş senesi olup, dünyanın güneş etrafında bir kerre döndüğü zamandır. 365, 242 gündür. Kameri sene ise, Ay’ın Dünya etrafında 12 kere döndüğü zaman olup, 354, 367 gündür. Güneş yılı Kameri yıldan 10,875 gün daha uzundur. Bu farkdan dolayı Şemsi sene 32,5 olunca Kameri sene 33,5 oluyor. Kameri sene adedi 32,58/33,58 = 0,97023 ile çarpılınca, Şemsi sene olur. Bir  arabi ay, hilalin görülmesi ile başlar ve ikinci görünmesine kadar devam eder. Önceden hesab ederek hangi gün görülebileceği anlaşılır ise de esas olan gözle görülmesidir. Hilal, yani yeni ay, doğduğu geceden önceki gecelerde hiç bir yerden görülemez. Ay, yer küresinin etrafında dönerken, her ay bir kerre, ay ile güneş, yer küresinin aynı tarafında olarak üçü bir doğrultuda bulunurlar. Bu hale “içtima-i neyyireyn” denir. Bu halde iken, ayın bize karşı olan yüzü, güneşi görmediği için karanlık olur. Bu sebepten ay görünmez. Ayın görünmediği zamana da “muhak” denir. İçtima zamanı, ilmi esasa göre hazırlanmış takvimlerde her ay için yazılıdır. İçtimadan sonra, ay muhaktan kurtulup, güneş batarken, batı tarafından ufuk üzerinde hilal şeklinde görülür. Ay muhaktan kurtulduğu zamanda, hangi memlekette güneş batmakta ise, yalnız o tul (meridyen) derecesindeki memleketlerden görülebilir.

İslam dininde ibadetlerin bu arabi aylara göre yapılması emredilmiştir. Bunun sebeplerinden biri, Ramazan ayıdır. Zira Ramazan ayı hicri kameri aylardan olup, miladi seneye göre her yıl, 10-11 gün evvel başlamaktadır. Böylelikle 33 senede tam bir devir yaparak senenin bütün günlerinde oruç tutulmuş olmaktadır. Miladi seneye göre Ramazan ayı başlasa idi, kuzey yarımkürede yazın oruç tutulurken aynı anda güney yarımkürede yaşayanlar kışın oruç tutacaklar veya bunun aksi olacaktı.

Yurdumuzda 1925 yılında kabul edilen Miladi takvimden önce kameri takvim kullanılırdı.

Arabi ayın ilk gününü bulmak: Herhangi bir arabi ayın ilk gününün hangi gün olduğunu bulmak için muhtelif (çeşitli) usuller vardır. Bunlardan en sıhhatli olan üçü; ışık, Uluğ Bey ve el-Kindi usulleridir.

Işık usulü : Hangi hicri senenin hangi ayının hesabı yapılacaksa sene adedinden bir noksanı 4,367 ile çarpılır. Bulunan sayının, tam sayısına aranılan aya mahsus rakam ilave edilir. Çıkan rakam yediye bölünür. Kalan, Cuma'dan itibaren gün adedi olur.

On iki Arabi ayın herbirine ait rakamlar :

Muharrem : 8,
Safer : 2,
Rebiülevvel : 4,
Rebiülahir : 5,
Cemazilevvel:7,
Cemazilahir : 1,
Receb : 3,
Şaban : 4,
Ramazan : 6,
Şevval : 7,
Zilkade : 2,
Zilhicce : 3.

1376 hicri senesinin Ramazan-ı şerif ayının ilk günün hesabı :

1375 x 4,367 = 6004,625

Ramazana ait adet 6 olduğundan,

6004 + 6 = 6010 ve 6010/7 = 858 ve burada kalan 4’dür.

Toplamı yediye bölünce 4 kalır. Cuma gününden itibaren haftanın dördüncü günü Pazartesi olur. Böylece Ramazan-ı şerif’in birinci gününün Pazartesi olduğu anlaşılır.

Peygamber efendimiz; “Hilali görünce oruca başlayınız!” buyurdular. Hilalin doğması, görmekle değil hesapladır ve hesap, sahih olup, hilal hesabın bildirdiği gecede doğar. Fakat o gece görülmeyip bir gece sonra görülebilir. Oruca hilalin doğduğu gece değil, görüldüğü gece başlamak lazımdır. Hilal, doğduğu geceden önceki gecelerde hiç bir yerden görülemeyeceği için, Ramazan-ı şerif, hesapla bulunan günden önce başlayamaz. O gün veya bir gün sonra başlar.

Hicri Yılı MiladiYıla Çevirme:
Diğer taraftan verilen hicri bir yılı miladi yıla çevirmek için en basit usul şudur:
Verilen hicri yıldan yüzde üçü çıkarılır. Sonuca 621 eklenir. Mesela ikinci bin yılın yenileyicisi İmam-ı Rabbani hazretlerinin h.1034 olan vefat tarihinin miladi karşılığını bulalım.

1034 x 3 = 3102 (% 3'ü 31'dir.)

1034 - 31 = 1003

1003 + 621 = 1624 (Bu tarih 1034 hicrî yılının milâdî karşılığıdır.)