(Et-terhib vet-tergib c.2 s. 556)
Manası: Muhakkak Kâbe’nin bir dili iki dudağı vardır. Cenab-ı Hakka şikâyette bulundu ve dedi ki; Ya rab! “Beni ziyaret edenler ve gelenler azaldı” Hz. Allah (c.c) vahyetti. Ben, benden korkan ve bana secde eden kullar halk edeceğim. Güvercinin yumurtasını arzu ettiği gibi arzu edecekler.
(Et-terhib vet-tergib c.2 s. 556)
Manası: Ebu Zer Razıyellahü anh rivayet etti. Rasulüllah efendimiz’den: Davut (A.S) Buyurdular ki; Ya Rab! Kulların senin beytini ziyaret ettikleri zaman, senin üzerinde onlar için ne var? Cenab-ı Hak buyurdu ki; Her ziyaretçinin ziyaret ettiğinde hakkı vardır. Benim üzerime de hak olsun ya Davut! Dünyada onlara afiyet, bana kavuştukları zaman da onları affedeceğim.
Peygamber Efendimiz (s.a.v); Ya Ali! Allah (c.c) bu beyti niçin yaptı biliyor musun? Bu beyti Ümmetimi Afv için yaptı buyurmuşlardır.
(Tühvet’il Ahvezi c.3)
Manası: Kim Beytullah’ı elli defa tavaf ederse, Annesi onu doğurduğu gün gibi günahlardan çıkar.
Feyz-ül Kadir c.3)
Manası: Kâbe’nin etrafında tavaf, namaz gibidir. Ancak tavaf yapanlar, tavaf esnasında konuşurlar. Kim de konuşursa ancak hayırla konuşun.
Mescid-i Haram’ın tahiyyeti mescidi tavaftır. Mescid-i Haram’a bir kimse her ne zaman gelirse bir tavaf yapması müstehaptır.