Dün gece başörtüm ağladı...:((((

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Halime

  • ***Sen kaldırım taşlarını dize dur önüme, ben toprağa basa basa senden uzaklaşıyorum ***
  • *****
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: İsk€nd€run
  • 2695
  • +198/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Ve Birgün Bu Dünya Gül Bahçesine Dönecek..
Dün gece başörtüm ağladı...:((((
« : 15 Kasım 2008, 11:56:03 »
Dün akşam yatağımı açtıktan sonra yarın örtüneceğim eşarbımı almak için çekmeceyi açtım…
Sıra sıra dizilmiş başörtülerim harap viran bi hale gelmiştiler.önce çekmeceyi birisi karıştırdı zannettim fakat sonra bir baktım ki bütün başörtüerim birbirine sarılmış masum,hararetli ama bi okadar da hıçkırıklı bir halde dertleşiyorlar…
-çok acıdı mı diyor pembeli başörtüm siyah başörtüme…
-evet!biraz çekiştirdiler ama-kırmızıyı göstererek-O daha çok yıprandı galiba diyor…
-hayır!diyor kırmızılı bağırarak HAYIR!ve su mavisi başörtüme yönelerek Odaha hassastır;baksanıza,ne hale geldi diyor arkadaşlarına…
henüz yeni aldığım çini desenli kahve başörtüm ise “daha ilk günden böylesi bir şeyi kaldıramam “diye hayıflanıyordu.
Sonra gözüm en sevdiğim yeşil başörtüme takıldı.Aman YA RABBİM!!!Ne hale gelmişti öyle…Bir ucu yırtılmış,ortası buruş buruş olmuştu…ve tüm arkadaşları O’nu teselli çabasında…
Çok geçmeden anladım bu garip görüntünün,bu çığlıkların,bu sitemlerin ve isyan dolu gözyaşlarının sebebini…
Az evvel bir tv programına konu(k)olmuşlardı…”BİLMEM KAÇINCI GÜN” diye bir program…üç modern? kadın ve iki liberal? erkek almıştı ortalarına onları…birinin ucundan çekiştiriyorlardı,diğerinin kenarından tutup sallıyorlardı…Hele O YEŞİL…ortaya sermişlerdi ellerini “pat pat” diye vurup duruyorlardı kalbinin tam ortasına….
Tanımıştım aslında o programda…Bunlar BENİM BAŞÖRTÜMmm diye haykırmak gelmişti içimden hatta….
Aslında sormamışlardı bile onlara katılır mısınız diye bu programa…sorsaydılar belki duyarlardı “bizim vazifemiz belli!işimiz yok orada!”cevabını…YAZIKkkk!savunamamışlardı bile kendilerini…konuşturmadılar ki zaten onları hiç…düşünmeden savurdular oradan oraya….
Dayanmamıştım zaten bu düşüncesizliğe daha fazla…ben dayanamıştım…Onlar nasıl dayasınlardı ki???
Baksanıza hallerine!...
-ben varmışım diye AB’ye giremiyormuşuz!diyor mor başörtüm yanındakilere.
-bu da bir şey mi diyor efkarlı turuncum…cumhurbaşkanının eşiyle hep berabermişim diye ayak altında ezdiler beni diye tamalıyor cümlesini…
-ya diye bağırıyor birden gri-kırmızı olan…yaaa beni de başbakanın ve partisinin simgesi yaptılar yahu….
lacivert alıyor sözü…
-benide öğrencilerin utanç duvarı olarak yatırdılar masaya…
uzun süredir sessiz kalan kremrengi başörtüm işte tam burada patlıyor ve “hele de BEN!tüm memurların,doktorların,öğretmenlerin,yargının kamuoyunun çağdaşlık uygarlık çizgisinden sapma yönünü gösteren yasa-dışı bir tabelaymışım diye isyan ediyor…
Ahh dedim içimden EYVAH…
Ve en dipte bütün ihtişamıyla,öfkeli gözleri ve yaralı yüreğiyle sessizliğini haykıran eşarbıma uzanıyor elim…siyah üzerine yaldızlarla işlenmiş Osmanlı motifleri O’nun aslında asırlardır nelere göğüs gerdiğini anlatır gibiydi…
Aldım elime ve narin bir edayla serdim ütümasasının üzerine…canını yakmayacak derecede ki ılık ütüyle ütüledikten sonra kolumun üzerine uzattım ve banyodaki aynanın karşısına geçtim..
-GEL..dedim gel buraya…gel benim başımın tacı,gözümün bebeği,yüzümün nuru…yürüyüşümün edebi,bakışımın siperi,imanımın ciğer paresi….gel benim en güzel süsüm,en özel düşüm…
GEL KON BAŞIMA İLAHİ KUŞUM…
Ve nazik bir edayla örttüm başıma…yanaklarımdan çene altıma doğru getirdiğim iki kenarını bir iğne ile birleştirdim…tam uclarını arkaya doru götürüyordum ki”inanan kadınlara söyle başörtülerini omuzlarını kapatacak şekilde örtsünler”kelamı yankılandı ruhumda…saldım iki ucunuda aşağı doğru…
İnadına daha bir ihtişamlı duruyordu hayata karşı…
Ve birden fısıldadı kulağıma…
-istemiyorum!ne cumhurbaşkanın eşiyle anılmak ne de sosyeteye malzeme olmak….SENİNLE HEP SENİNLE OLMAK İSTİYORUMMMM…
BEN SENİNLE EN GÜZELİM….
İki kolumu çamaşır makinasının üzerine koymuş başımı üzerine düşürmüş halde hıçkıra hıçkıra ağlamağa başladım…annem,kızkardeşim koşa koşa gelmiş derinden sarsıyorlardı beni “ne aoldu abla???kızım ne oldu sana???niye ağlıyorsun yavrummm???”
-GELECEĞİME AĞLIYORUMmm.dedim…BIRAKIN BENİ GELECEĞİME AĞLIYORUM BENnnn…anlıyor musunuz??
Ve bir hışımla koştum yatağıma….susmuştum ama sessizce süzülen gözyaşlarım hala haykırıyoru derinlerden…
-bu edalı,bu nazlı başörtülerimin gelecekte var olmama korkusuna ağlıyorum ben…kızımın bu heyecanı ve mutluluğu yaşayamacak olma korkusuna ağlıyorum ben….bu şerefi kaybetme korkusuna ağlıyorum ben…
BAŞÖRTÜM BANA BEN BAŞÖRTÜME AĞLIYORUM BU GECE...


Alıntı