Alm. Eudiometer (n), Fr. Odiomètre, audiomètre (m), İng. Audiometer.
İşitmenin ölçülmesi ve işitme fonksiyonlarının değerlendirilmesine odyometrik muayene denir. Bu ölçümlerde kullanılan cihazlara odyometre denir.
Gazlar arasındaki reaksiyonlarda ortaya çıkan hacim değişikliklerini ölçmeye yarayan, gazları birleştirip ayrıştırmada kullanılan cihaz.
odyometre; İşitme organı ve sisteminin niteliklerini değerlendiren, işitmeyi ölçen araç.
Bir odyometre, esas olarak, derecelenmiş, çeşitli patlamalara dayanabilecek çok sağlam cam bir tüpten meydana gelir. Tüpün yukarı ucunda gaz doldurmaya yarayan bir musluk, alt ucunda ise yan taraftaki civa dolu kapla bağlantıyı sağlayan bir “U” borusu takılıdır. Yine üst kısımdan, tüpün içine iki platin elektrot sokulmuştur. Uçları birbirine değmeyen bu iki elektrot, bir Ruhmkorf makarasına (indüksiyon bobinine) bağlanır. Odyometreye gaz doldurmak istenince, tüpteki civa seviyesi musluğa kadar arttırılır, musluğa gaz verilen boru bağlanarak, civa tekrar yan kaba geçirilir. Tüpte bir basınç azlığı meydana geleceğinden gaz veya gazlar tüpe dolar. Daha sonra indüksiyon bobini çalıştırılarak, kaba yüksek voltaj uygulanır. Böylece istenilen birleşme, ayrışma meydana gelir.
Odyometrenin çalışma prensibini ortaya koyan ilk alet, Henry Cavendish’in 1781’de hidrojen ve oksijeni birleştirerek su elde ettiği metal cihazdır. Şimdi Londra Kraliyet Enstitüsü’nde bulunan bu mekanizmada hidrojen ve oksijen, biri birine bağlı iki kaba konuluyor, bu kaplara kıvılcım tatbik edilerek su meydana getiriliyordu. Cavendish’in metodunda bir miktar su yoğunlaşıp, bir miktârı da buhar hâlinde kaldığından reaksiyon ürünü suyun hakîkî miktârı tam olarak hesaplanamıyordu.
Modern metodda ise, odyometrenin etrâfına ayrı bir cam tüp daha geçirilmekte, bu cam tüpte kaynar amil alkol sirkülasyonu yapılmakta ve bu sâyede suyun tamâmının buhar hâlinde kalması temin edilmektedir.