Alm. Obstruktion (f), Fr. Obstruction (f), İng. Obstruction.
Mâni olma, engelleme, geciktirme mânâlarında kullanılan bir parlamento deyimi.
Bir tasarı veya teklifin görüşülmesi, bir kânunun geçmesi, incelenmesi, araştırılması gibi, yasama meclislerinin belirli bir faâliyetinin; bu konunun görüşülmesinin veya kânun teklifinin karşısında olan, siyâsî parti veya gruplarca, parlamenter taktik ve yollarla, geciktirilmesi veya engellenmesi işidir.
Bu mâni olma sırasında, çeşitli hareketler ve işlemler yapılabilir. Meselâ çok uzun teklifler verilmek sûretiyle asıl konuya girilmesini önlemek; toplantıya girmeyerek görüşmeler için gerekli meclis sayısının toplanmasını önlemek, toplantıyı güçleştirmek veya yaptırmamak; çok uzun konuşmalar yaparak veya görüşmeleri kasten uzatarak, zamanlı-süreli işleri (bütçe kânunu çıkarılması gibi) aksatmak; bâzı tasarı ve teklifleri “kadük” hâle getirecek bir hareket tarzı tâkip etmek. Hattâ bâzı âcil ve kritik konularda mecliste, heyecanı arttırıp, elektrikli bir hava meydana getirerek toplantıları tâtil ettirmek gibi taktikler obstrüksiyon çeşidi olarak göze çarpmaktadır.
Obstrüksiyon, sâdece demokratik ülkelerin parlamento toplantılarında görülmektedir. Hür olmayan ve demokrasiyle idâre edilmeyen devletlerin meclislerinde, herhangi bir engelleme veya geciktirme söz konusu olamaz. Herhangi bir tasarı veya teklif, çok yönlü olarak tenkit bile edilemez.
Bilhassa iktidârda koalisyon hükümetleri bulunduğu zamanlarda, Türkiye’de de, engelleme ve obstrüksiyonun aşırı olarak uygulandığı devreler olmuştu. Kuvvetli ve tek parti iktidârı olduğu dönemlerse engellemelerin fazla başarılı olamadığı zamanlardır.