Osmanlı Devleti, Türk, Divan Edebiyatı, şairi. Tezkireci.
1572 senesinde İstanbul’da doğdu. Asıl ismi Abdülhay’dır. Kazasker Kafzâde Feyzullah Efendinin oğludur.
İlk tahsiline babasından başladı. Medrese tahsilini tamamladı ve Muallim Şehriyârî Mustafa Efendinin yardımcısı oldu. Halep’te isyân eden Canbolatoğlu Ali Paşa üzerine gönderilen Kuyucu Murâd Paşa ordusunda kâdılık yaptı (l607). Ekmekçizâde Ahmed Paşanın yaptırdığı medreseye müderris tâyin edildi. l613 senesinde Semâniye medreselerinden birine getirildi. Sonra Üsküdâr Vâlide Sultan Medresesinde vazîfe aldı. Terfi ettirilerek Süleymâniye Medreselerine tâyin oldu. l618 senesinde Selânik kâdılığına, sonra Şam kâdılığına tâyin edildi. Şam’a gitmek üzere İstanbul’a geldi. Yerine başkası tâyin olduğu için Şam’a gitmeyip, İstanbul’da kaldı. Genç Osman’ın tahttan indirilmesi esnâsında sarayda bulunuyordu. Genç Osman’ın başına gelen hâdiseler kendisini fevkalâde üzdüğünden hastalanıp birkaç gün sonra (l622) vefât etti. Kabri, babasının kabri yanında Ma’lûl Emir Efendi Mektebi sâhasındadır.
Fâizî yaşadığı devrin tanınmış şâirleri arasındaydı. Nef’î ile karşılıklı hicivleşecek seviyede idi. Buna rağmen şâirliğinden ziyâde tezkireciliği ile tanınır. Nesirde daha başarılıydı. Kanije Müdâfaasına katılmış ve bununla ilgili olarak Hasenât-ı Hasan isimli bir eser yazmıştır.
Eserleri:
Hasenât-ı Hasan, Zübdetü’l Eşâr (Tezkire), Dîvân, Leylâ vü Mecnûn ve Sakinâme’dir.
Tezkiresi bir antoloji mâhiyetindedir. On beşinci asrın ikinci yarısından kendi zamânına kadar yaşamış on dördü kadın beş yüz şâirin alfabetik sıraya göre hayatlarını yazmış ve şiirlerinden örnekler vermiştir.
İstanbul kütüphânelerinde yazma nüshaları mevcuttur.