Rabîa kabilesinden Ümâme binti’l-Hâris, kızı Ünâs'ı evlendirdiğinde ona şöyle nasihat etmiştir:
• “Bak yavrum, bir kimseye nasihat ve tavsiye, eğer o kimsenin edeb ve terbiyesine, asıl haysiyetine dayanılarak terkedilmek gerekseydi benim de şimdi sana tavsiyelerde bulunmama ihtiyaç olmazdı.
• Nasîhat ve tavsiye, bilene hatırlatmak, bilmeyene anlatmaktır ve herkes için faydalıdır.
• Kızım, eğer bir kız, ana-babasının servet ve zenginliğinden dolayı kocaya muhtaç olmasaydı herkesten çok sen muhtaç olmazdın. Ey kızım, sen ana-babanın evinden, büyüdüğün yuvadan çıkıp, bilmediğin ve şimdiye kadar alışmadığın, ülfet etmediğin bir adamın evine gidiyorsun.
• Şimdi onun rızasını gözetip hizmetçisi gibi kendisine itaat et ki o da sana kul köle olsun; yani seni sevip hoşnut olman için gerekeni yapsın. Şimdi sana on şey söyleyeceğim. Onları unutma ve gereğince hareket et ki kocanla güzel geçinmeye muvaffak olasın:
• Sana yiyecek ve giyecek her ne getirirse; onu gönülden kabul etmelisin.
• Emrettiği şeyleri yapmalı, yasaklayıp yapma dediği şeyleri yapmamalı, sözünü dinleyip kendisine itaat etmelisin.
• Evini ve üstünü başını temiz tutmaya dikkat etmelisin.
• Görüntüsü veya kokusu hoş olmayan şeylerden kaçınmalısın.
• Uyuyacağı ve yemek yiyeceği vakitleri takip etmelisin. Yani bunları hangi vakit ve saatte yapmayı alışkanlık hâline getirmişse, o vakitleri gözetip yemeğini ve yatağını hazır etmelisin. Zira açlık insanı ateşlendirir, uykusuzluk da öfkelendirir.
• Kocanın malını israf ve telef olmaktan korumalısın.
• Kocanın itibârını gözetip akrabalarına değer vermelisin.
• Hiçbir şeyde ona isyan ve muhalefet etmemelisin.
• Sırrını kimseye ifşa etmemelisin.
• Kızım, kocan kederli iken sevinçli olmaktan, ferah ve neşeli iken de kederli olmaktan sakın.”
Kaynak: You are not allowed to view links.
Register or
Login