Alm. Rote Blutkörperchen Allıvion (f), Fr. Globule rouge (f.), İng. Red blood cell.
Kırmızı kan hücreleri.
Alyuvarlar (eritrositler) dolaşım sistemi içinde oksijen ve karbondioksit taşırlar. Bu taşıma işlemi, alyuvarların ihtiva ettiği hemoglobin vasıtasıyla olur. Alyuvarlar bikonkav (iki taraftan içe çökük) disk şeklinde hücrelerdir.
Alyuvarlar kemik iliğinde yapılırlar. Memelilerde dolaşıma geçmeden evvel çekirdeklerini kaybederler. Bu bakımdan tam bir hücre karakteri taşıdıkları söylenemez. İnsanda, dolaşımda ortalama hayat süreleri 120 gün kadardır. Yaklaşık bir dakikada 150 milyon alyuvar tahrib olur. Erkekte 1 mm3’de 5-5,5 milyon, kadında ise 4,5-4,8 milyon kadar bulunur. Yetişkinlerde alyuvar yapımı akyuvarlar ve trombositlerle beraber kırmızı kemik iliğindedir. Ceninde ise (ana karnındaki bebekte); başlangıçta (gebeliğin ilk dört ayında) karaciğer ve dalakta teşekkül eder. Beşinci aydan sonra kemik boşluklarında kemik iliği meydana gelir ve buralar alyuvar teşekkülünde ilk sırayı alırlar. Yetişkinlerde kemik iliği dışı alyuvar ve diğer kan hücreleri yapımı; kemik iliğinin haraplandığı veya çalışmasının engellendiği durumlarda olur.
Kemik iliğini baskılayan çeşitli hastalıklarda (enfeksiyon, zehirlenme, kan kanseri veya diğer kanserlerin buralara atlaması gibi) kansızlığa sebeb olurlar (imalat eksikliğine bağlı kansızlık). Bu durumda kemik iliğinden kana geçen normal alyuvar sayısı hızla azalır.
Dolaşımdaki alyuvar mikdarının korunması, alyuvar yapımının geri kontrol sistemi ile denetlenmesi asıtasıyla olur. Burada dolaşımdaki alyuvar miktarı normalin altına inince kemik iliği uyarılır. Böylece kırmızı kan hücrelerinin eksikliği giderilmiş olur. Yine aynı şekilde alyuvarlar kanda normal seviyenin üstüne çıkınca kemik iliği yavaşlatılır. Bu ayarlama “eritropoietin” adı verilen ve böbreklerden salgılanan bir hormon ile olur. Deniz seviyesinden yükseklere çıkıldıkça havanın oksijen mikdarının azalmasına bağlı olarak kanda alyuvar mikdarı artar. Yine yükseklikde kanda alyuvar yaşama süresi de artar. And ve Himalaya Dağlarında, 6000 metreden daha yükseklerde yaşayanlarda alyuvar sayısında bariz bir artma görülürken; aynı zamanda akciğerlerdeki karbondioksit kısmi basıncında belirgin bir düşme vardır.
Alyuvar yapımına “eritropoiesis” denir. (Eritro, kan; poiesis, yapım demektir). Alyuvar yapımı eritropoietin adlı bir hormon tarafından düzenlenir. B12 vitamini, B6 vitamini, demir yetmezliklerinde ve çeşitli iç salgı bezleri bozukluklarında, alyuvar yapımında anormallikler görülür.
Alyuvarların kuru maddesinin % 90’ını hemoglobin meydana getirir. Hemoglobin aynı zamanda kana kırmızı rengini veren maddedir. Alyuvarların zarlarının dışında bir de “Glukokaliks” denilen tabaka vardır. Kan gruplarının tayini bu tabakaya göre olur. Alyuvarlar 3-4 aylık olduklarında dalakta parçalanırlar. Parçalanan alyuvarlardan açığa çıkan demir tekrar kan yapımında kullanılmak üzere kemik iliği tarafından alınır.
Alyuvarlarla ilgili hastalıklar
Alyuvar ile ilgisi bulunan kan hastalıklarından bazıları şunlardır:
Anemi (veya kansızlık) vücutta yeterli alyuvar veya hemoglobin bulunmamasıdır. Alyuvarların ya da hemoglobinlerin gerek kalıtsal gerekse edinilmiş nedenlerden dolayı olağandışı olduğu durumlarda da kansızlık gelişebilir. Aneminin bazı türleri veya görüldüğü durumlar şunlardır:
Demir eksikliği anemisi
Orak hücre anemisi
Talasemi (Akdeniz anemisi/Akdeniz kansızlığı)
Sferositoz
Pernisyöz anemi
Aplastik anemi
Hemoliz
Polisitemi
Polisitemia vera
Polisitemia rubra