Namaz ile İstimdât Sünnettir
„Namaz mi'râc-ı mânevîdir. Müslümanlar her gün beş defa Cenâb-ı Hakk'ın, "ekımi's-salâh" (namazını ikâmet et, kıl) hitâb-ı izzetine muhatap oluyorlar. Bu sûretle rızk-ı sûrî ve rızk-ı mânevî ile merzûk olmak üzere günde beş defa Hazret-i Mevlâ'nın sefer-i rahmetine çağrılıyorlar. Bu şeref, sekaleyn (ins ve cin)'den mâadâ hiçbir mahlûka nasip değildir. Çünkü karşılığı mükâfat ve terfî-i derece olan ibâdetler, yalnız ins ve cinne mahsustur. Bazı umûrda melekler de memurlardır. Lâkin onlar imtihan olmak ve karşılığında mükâfat almak için değildir. Kendilerinde cüz'-i türâbî (toprak unsuru) ve sair anâsır bulunmadığından, melâike-i kirâm bile ehl-i salâtın nâil olduğu böyle bir ziyâfetle şerefyâb olmamışlardır."
„Resûlullah Efendimiz (sallalâhü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: "Biriniz, herhangi bir işte sıkıntıya düştüğü zaman iki rek'at nâfile namaz kılsın." (Kütüb-i Sitte'den Müslim hâriç hepsi rivâyet etmişlerdir)
Namaz ile istimdât, sünnet-i seniyyedir. İnsan dara düştüğü zaman, hemen iki rek'at namaz kılmalı; onunla Cenâb-ı Hakk'a tevessül edip ilticâ etmelidir.
Bütün mühim işlerde büyüklerimiz hep böyle yaparlardı. Nitekim İbrâhim aleyhisselâm arz-ı Bâbil'den arz-ı Şam'a hicret ederken uğradıkları beldenin kolcuları, zevcesi Hazret-i Sâre'yi alıp saraya götürdüklerinde, İbrâhim (a.s.) hemen namaza durup işi Hazret-i Mevlâ'ya ihâle eylemiştir.
O zâlim melik, Sâre'ye üç defa el kaldırmak isteyince, her defâsında koluna felç gelmekle (çirkin emellerinden vazgeçip) yanına birtakım hediyeler koyarak, Hazret-i Sâre'yi yolcu etmek mecburiyetinde kalmıştır."