Esmâü'l-Husnâ'dan „Tevvâb“ İsm-i Şerîfi
„Âyet-i kerîmede, «Ondan (Allah'tan) mağfiret dile. Muhakkak ki o, tevvâbdır (tevbeleri çok kabul edendir)» (Sûre-i Nasr, 3) buyuruluyor.
"Tevvâb", Hazret-i Mevlâ'nın sıfatıdır... Tâiblerin tevbelerini kabul buyurucu ve azâbından rahmetine dönücü mânâsınadır. "Tâib", (tevbe eden) kulun sıfatıdır. Zâhiren ve bâtınen isyandan ibâdete rücu' edici demektir. Bu itibarla mü'minler iki kısımdır.
Biri, tâiblerdir ki bunlar ehl-i cennettir. Diğeri, gayr-i tâiblerdir (tevbe etmeyenler) ki, onlar meşiyyet-i ilâhîdedirler. [Yani, Cenâb-ı Hakk dilerse azâb eder, dilerse cennetine koyar.]
Bu âyet-i celîlede Resûlullah Efendimiz'e «ve's-tağfirhü» (buyurularak) istiğfarla emir, emr-i imtina'dır; çünkü, Fahr-i Kâinat Efendimiz'den günah sâdır olmamıştır ve olmaz. Öyleyse mağfiretten murâd, ümmetidir; «ümmetin için mağfiret talep et» demektir."