Tasavvufi sohbetler

0 Üye ve 3 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı yunushan

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: İstanbul
  • 251
  • +23/-1
  • Cinsiyet: Bay
Tasavvufi sohbetler
« : 22 Ekim 2008, 22:13:37 »


Süleyman Hilmi Tunahan (K.S.) Hazretlerinin Sohbetlerinden ...

Bizim Vazifemiz Aşı Yapmaktır

"Bizim vazifemiz aşı yapmaktır. Zorla ağaç meyve vermediği gibi insan da zorla irşâd olmaz. Zorla yapılan iş semere vermez. Aşı ise iki kısımdır.

1. Nûr,

2. Zulmet.

Zulmetin aşısıyla meşgul olanlar çok. Neticesi vahim olan bu işle başlarına bela bulanlar, sayılara sığmıyor. Biz nûr aşısıyla meşgûlüz. Ağacı, güzel meyve vermeye zorlayıp sopa ve balta ile vurulsa, altına ateş yakarak tehdit edilse, bozuk meyvelerini iyi yap, iyi çıkar, tenbih ve tehdidinde bulunulsa, hiç kâr etmez. Ancak aşılamak suretiyle meyvesi değişip, menfaat hasıl olur.“

· „Bizim yolumuz, imân, İslâm ve Ahlak-ı Muhammediyeyi aşılamaktan ibarettir.“
· „Bizim bu alemde biricik emelimiz var. O da Ümmet-i Muhammed'in evlatlarının kalplerine Fuyuzat-ı Muhammediye'yi aşılamaktır".

Çevrimdışı yunushan

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: İstanbul
  • 251
  • +23/-1
  • Cinsiyet: Bay
Tasavvufi sohbetler
« Yanıtla #1 : 22 Ekim 2008, 22:14:27 »
Bu Dünyanın En Bahtiyar İnsanları

"Sizi tebrik ederim çocuklar. Akranlarınız şehvete esir olup nefis ve heva peşinde başıboş dolaşırken, sizler Hazret-i Mevla'nın zatının nuru ile alakadar ve sıfatının eseri olan ilm-i Kur'an ile meşgul oluyorsunuz. Burada öğrendiklerinizle ümmet-i Muhammed'in evladını bataklıktan kurtarmağa hazırlanıyorsunuz. Bu ne yüce bir vazifedir...

Yemin ederim çocuklar, sizler bu dünyanın en bahtiyar insanları ve hatemi's-saade bahçesinin fidanlarısınız. Hepiniz ümmet-i Muhammed'e yadigar olsun."
 

Çevrimdışı yunushan

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: İstanbul
  • 251
  • +23/-1
  • Cinsiyet: Bay
Tasavvufi sohbetler
« Yanıtla #2 : 22 Ekim 2008, 22:15:11 »
"Biz Onu Çoban Abdullah'a Verdik"

„Bâyezîd-i Bestâmî (kuddise sırruh) hazretlerinden, birisi kerâmet talebinde bulundu. Hazret-i Şeyh:

• Biz onu çoban Abdullah'a verdik. Git, sana göstersin, dedi ve gönderdi.
O adam, kerâmet talebiyle çobanın yanına geldiğinde, elindeki çomağı kırıp, sağına-soluna diken çoban, çomaklardan zuhûra gelen üzümleri göstererek:

• Şu sağımdaki beyaz üzüm benim amelim... Şu solumdaki siyah üzüm de senin amelinin iktizâsıdır, dedi.
Sonra adam, sürü etrafında dolaşan ve koyunlara ziyan vermeyen kurtlara bakarak:

• Kurtla koyun ne zaman barıştı? diye sorunca, Abdullâh-i Râî hazretleri şu düşündürücü cevabı vermiştir:

• Allah ile çobanın barıştığı zaman..."

Çevrimdışı yunushan

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: İstanbul
  • 251
  • +23/-1
  • Cinsiyet: Bay
Tasavvufi sohbetler
« Yanıtla #3 : 22 Ekim 2008, 22:15:50 »
Büyüklerin Ölümü

"Âriflerin ölümüne üzülmeyin o gâfillerin gözünden kaybolmak içindir.
Gâfil olmamaya gayret edin. Vazifede gevşek olanların kulakları Âlem-i emir'den çekilir.

Meyve veren ağaca kuru denilmediği gibi, eseri devam eden zevâta da ölü denmez.

Yılanın gömlek bıraktığı gibi, asıl olan cesed değil ruhtur.“


   

Çevrimdışı yunushan

  • ****
  • Join Date: Eki 2008
  • Yer: İstanbul
  • 251
  • +23/-1
  • Cinsiyet: Bay
Tasavvufi sohbetler
« Yanıtla #4 : 22 Ekim 2008, 22:17:55 »
Cimrileri Cömertliğe Alıştırmak

"İnsanın sahâvet (cömertlik) damarlarında tutukluk vardır. Onun açılması için; vereceğimiz zekât, fitre ve benzeri hayırları bahîl (cimri) olan kimselere teslim ederek;

• "Şunu filan müesseseye yahut filan kimseye veriver" derseniz, o da vermeye alışır.

Bu suretle hem sizin verdiğiniz makbul olur, hem de vermeye teşvik ettiğiniz için ecir alırsınız.

Bir adam, kendi cimri olduğu halde, hem teşvik istemez, hem de gayrın ihsânına tahammül edemezse, o zaman doğrudan cennete giremez.

Kendi yapmıyor, lâkin teşvik ediyorsa, o kimse müstesnâdır."