İnsan veya diğer hayvanların aslında vücut sıcaklıkları çok hassastır. Vücut sıcaklığı sürekli aynı seviyede tutulmaya çalışılır. Çünkü değişen vücut sıcaklığı insanlar üzerinde kalıcı hasarların ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Bu olaylar sonucunda ise kişi beklemediği şekilde zararlar görebilir. Havalar birazcık ısındığında denizlere giren bizler biraz soğuduğunda ise yine vücudumuza dış etkenlere karşı korumak için hemen kışlıklarımızı giyeriz. Fakat doğada yaşayan hayvanların bu tür bir seçimleri yoktur. -40 derecede kar üstünde kızak çeken ve kutuplarda yaşayan hayvanlar buna en uyguk hayvanlardır.
Değişen ısı değişimleri bir çok hayvanın yaşamlarında değişikliklere neden olmasına yol açmaktadır. Özellikle güneşin bulut arkasına girmesi ile uçan böcekler bu 1-2 derecelik hava değişimlerinden etkilenir. Bu değişimler nedeniyle böcekler hareket edemez bir hal alırlar. Aynı örnek bir başka böcek türü olan çekirgeler için verilebilir. Gün içinde öğle saatlerinde yerinde duramayan bu hayvanlar gece saatlerinde çıkan soğuk nedeniyle yerlerinden başka hiç bir yere gidemezler.
Peki kutuplarda yaşamlarını sürdüren hayvanlar bu zor doğa şartlarına nasıl ayak uydururlar?
Bu soruya verilen cevap ise genelde hep aynı ve değişilmezdir. Hayvanların kürkleriyle ilgili olduğunu savunan kişiler aslında sürekli olarak yanılmaktadırlar. Yapılan araştırmalar o bölgede yaşayan hayvanların genelde kürklü olmadığını göstermektedir. Özel vücut yapıları ile ayakta duran bu hayvanlar damar sistemleri ile de sıcaklıklara karşı büyük bir direniş gösterebilirler. Ayrıca derilerinin altına bulunan yağ tabakasıda hayvanların bu bölgelerde sağlıklarını korumalarına yardımcı olan en önemli faktörlerdendir.