Tabiinin, yani Peygamber efendimizin arkadaşlarını görenlerin büyüklerinden; tefsir, hadis ve fıkıh ilimlerinde büyük alim.
Künyesi, Ebu Şibl’dir. Peygamber efendimiz hayattayken doğdu fakat O’nu göremedi. 681 (H. 62)de Kufe’de vefat etti.
İlimdeki üstünlüğü alimler tarafından sözbirliği ile bildirilen Alkame bin Kays, Eshab-ı kiramın büyüklerinden olan hazret-i Ebu Bekr, hazret-i Ömer, hazret-i Osman ve hazret-i Ali, hazret-i Aişe, Abdullah bin Mes’ud, Huzeyfet-ül-Yemani, Selman-ı Farisi, Halid bin Velid’i (radıyAllahü anhüm) görüp onlardan ilim öğrendi ve hadis-i şerif rivayet etti. Hazret-i Ali ile birlikte 658 (H. 38)de Nihavend’de haricilere karşı savaştı.
Horasan’daki savaşlara katıldı. Kur’an-ı kerimi ve fıkıh ilmini Abdullah bin Mes’ud’dan öğrendi.
Çok sayıda alim yetiştirdi. Ehl-i sünnet itikadının ve din bilgilerinin nakl edilmesi ve öğretilmesi hususunda büyük hizmetleri oldu.
İmam-ı A’zam Ebu Hanife hazretleri ilmini onun talebeleri zincirinden almıştır. Hal ve hareketleriyle hocası Abdullah bin Mes’ud’a çok benzeyen Alkame bin Kays’ın sesi çok güzeldi. Kur’an-ı kerim okurken onu dinleyenler kendinden geçerdi. Alkame bin Kays, tefsir ilminin büyük imamlarındandı. Hadis ilminde hafız derecesinde idi. Yani yüz bin hadis-i şerifi rivayet eden kimselerle birlikte ezbere bilirdi. Rivayet ettiği hadis-i şerifler, Kütüb-i Sitte’de yer almıştır.
Alkame bin Kays’ın Abdullah bin Mes’ud’dan rivayet ettiği hadis-i şeriflerden bazıları şunlardır:
Mü’min ta’n etmez (kötülemez), lanette bulunmaz ve müstehcen konuşmaz.
Kalbinde hardal tanesi kadar imanı olan hiç bir kimse Cehennem’de ebedi kalmaz.
Şüphesiz ki Allah güzeldir, güzelliği sever. Kibir, hakkı inkar ve insanları tahkir etmektir.