Aliço (Kel) - Ansiklopedik Bilgi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı D®agon

  • Ezberletmez Öğretir
  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Ankara
  • 11656
  • +524/-0
  • Cinsiyet: Bay
    • Arif Hocam
Aliço (Kel) - Ansiklopedik Bilgi
« : 04 Kasım 2013, 15:59:18 »
Kırkpınar başpehlivanlarından.

Saçsız başından dolayı "kel" takma adıyla anılan Aliço, çok sert ve acımasız güreş tekniğinden dolayı "Gaddar Ali" olarak anılırdı. Güreşe küçük yaşta başladı. Yalnız döneminin değil, Türk güreşinin en büyük pehlivanlarından biri olarak tanındı.

1844 yılında Bulgaristan’da, Plevne'den güneybatıdaki Orhaneli’ne giden yol üzerinde bulunan Ozikoviça köyünde doğdu. Pomak asıllıdır. Güreşe Deliorman’da başladı. 1864 yılında Kırkpınar’da güreşirken yakın köylüsü olup kendisinden önce Sultan Abdülaziz tarafından saraya alınmış olan Kavasoğlu İbrahim Pehlivanın aracılığı ile saraya girdi. Padişaha bağlılığı ve iyi hizmeti dolayısıyla sarayda şamdancıbaşılığa kadar yükseldi.

Kavasoğlu’ndan sonra saray başpehlivanı oldu. Yirmi yedi yıl üst üste Karkpınar başpehlivanlığını kazanarak bu alanda kırılması güç bir rekorun sahibi oldu. Bilhassa elense ve tırpanlarıyla meşhurdur. Gayet kuvvetli bir pehlivan olup, sekiz saat güreş etse yorulmak nedir bilmezdi.

Aliço, Sultan Abdülaziz’in padişahlıktan indirilişine kadar (30 Mayıs 1876) sarayda kaldı. Sultanın ölümünden sonra saraydan ayrıldı. Yaşlılık günlerini Malkara köyünde bekçilik yaparak geçirdi.
56 yaşında iken kendi yetiştirmesi olan Adalı Halil’in meydan okumasını kabul etti. Kendisinden 25 yaş daha küçük bulunan çırağını Gelibolu’da bir düğün güreşinde yarım saat içinde yendi. Bu arada birçok güreşçi yetiştiren Aliço, 1922’de İpsala’da vefat etti. Mezarı İpsala'nın Aliçopehlivan köyündedir.

Kırkpınar'da aralıksız 27 yıl başpehlivanlığı kazandı.
Aliço, 190 cm boyunda 120-130 kilo ağırlığında, kolları kalın ve göğsü geniş bir pehlivandı. Gerek güreş meydanlarında ve gerekse meydan dışı hayatında mertliğin, doğru sözlülüğün, cesaretin ve yiğitliğin bütün özelliklerini taşımış ve göstermiş olmasından dolayı Rumeli’de adeta efsaneleşmiştir.