Soğuyan havalarla birlikte vücudumuzu esir alan kış hastalıklarından korunmanın yolu bağışıklık sistemimizi güçlendirmekten geçiyor.
Bir de bağışıklık sistemimizi olumsuz etkileyen faktörlerden mümkün olduğunca uzaklaşmaktan.
Beslenme ve diyet uzmanı Zehra Akören bağışıklık sistemimizi olumsuz etkileyen faktörleri şöyle sıralıyor:
Kötü beslenme alışkanlıkları
Alkol, sigara, uyuşturucu
Serbest radikaller
Ağır metaller, hormonlar, genetik yapısıyla oynanmış gıdalar
Kimyasal ilaçlar
Hava kirliliği
Egzersiz azlığı, hareketsizlik
Şişmanlık
Protein, vitamin ve mineral alımının yetersizliği
Bakteriyel ve viral enfeksiyonlar
Beden ve çevre için gereken temizlik kurallarına uyulmaması
Uyku saatlerinin düzensizliği
Vücut ısısının, sıklıkla değişik sıcaklıktaki ortamlara maruz kalması
Güneş ışığının azlığı
Bağışıklık sistemini güçlendiren yiyecekleri tüketerek, sağlıklı bir vücuda sahip olabilir, hastalıklardan korunabiliriz.
uyanangenclik.com, bağışıklık sistemimizi güçlendiren ve bizi hastalıklardan koruyan yiyecekleri araştırdı.
İşte Listemiz:
Sarımsak
Antibakteriyel ve virüs karşıtı olan sarımsak, aynı zamanda bağışıklık sistemini güçlendirici etkiye de sahip. Güçlü bir selenyum kaynağı da olan sarımsak, sağlıklı bir yaşam için mutlaka gereken sülfürü de içerir.
Mide ve bağırsakları güçlendirmeye de yardımcı olan sarımsağı mutlaka her yemeğin içine bir diş atarak tüketin.
Lahanagiller: Brokoli, lahana, karnabahar
Brokoli, bürüksel lahanası, lahana, karnabahar iyi birer beta karoten kaynağıdır ve serbest radikallerin zararlarına karşı vücudu korurlar. Aynı zamanda C vitamini ve kalsiyum içerirler. Beslenme uzmanları brokoliyi, kendisi gibi kanseri önleyici etkisi olan domatesle birlikte pişirmeyi öneriyorlar.
Karnabahar, içeriğindeki indol, bioflavonaid ve diğer maddeler ile antikansorejen etki gösterirken; yapılan araştırmalar, özellikle lahananın düzenli tüketiminin, kadınlarda meme kanseri riskini önemli ölçüde azalttığını ortaya koyuyor. Brüksel lahanası ise günlük C vitamini ihtiyacının yüzde yüzünü karşılıyor.
Ispanak ve diğer yeşil yapraklı sebzeler
Betakaroten içermelerinin yanı sıra A vitamini, C vitamini ve kalsiyum deposudurlar. Özellikle 35 yaş üzeri olanların ıspanak ve diğer yeşil yapraklı sebzeleri daha fazla tüketmeleri önemli. Çünkü bu sebzelerde bulunan folik asit, yaşlılıkta ortaya çıkabilecek Alzheimer riskini yüzde 50 azaltıyor.
Havuç, balkabağı, kabak
Havuç, balkabağı, kabak ve tatlı patatesten oluşan bu grup sebzeler, iyi birer A vitamini kaynağıdır. Karoten içerdiklerinden kansere karşı koruyucu etkileri olduğu da biliniyor. Tatlı patates, bildiğimiz patates kadar çok kullandığımız bir sebze olmasa da tatlısını yaparak farklı bir lezzet olarak sofralarınızda yer verebilirsiniz.
Kış depresyonuna karşı balık
Kış aylarında yeterli protein alımı önemlidir. Yumurta, kırmızı et, tavuk, balık, peynir, süt, yoğurt, kurubaklagiller gibi protein içeren gıdaları almak gerekir. Ayrıca özellikle Omega 3 içeriğinden dolayı balık ve balık yağı tüketmek önemlidir. Omega 3 bağışıklık sistemini de güçlendirerek kış depresyonunun oluşmasını engeller.
Limon, portakal greyfurt
Kış aylarında A ve C vitamininden zengin gıdalar almak bağışıklık sistemini güçlendirmek için faydalıdır. Limon, portakal, greyfurt gibi turunçgillerin yanı sıra kırmızı ve beyaz lahana da yüksek oranda C vitamini içerir. Ayrıca lahanadaki indoller kansere karşı korur.
Özellikle portakalı yerken kabuğunu mümkün olduğunca ince soymaya çalışın. Alttan çıkan beyaz kısmıyla (bioflavonoid yapısıyla) birlikte tükettiğinizde daha fazla C vitamini almış olursunuz.
Maydanoz
Hem kış hem yaz sebzesi olan maydanoz, C vitamini açısından çok zengindir. Ayrıca vücuttaki ödemin atılmasına yardımcı olur ve mideyi güçlendirir.
Kuşburnu
C vitamini açısından zengin olan kuşburnunun 100 gramı, 100 gram portakaldan 40 kat fazla C vitamini içerir. Kan yapıcı ve tansiyon düzenleyici özelliğinin yanı sıra grip ve soğuk algınlığına karşı korur.
Zencefil ve zerdaçal
Vücudun enfeksiyonlarla mücadelesinde yardımcı olur, toksinlerin dışarı atılmasını sağlar. Kanserle savaşta da etkili olduğu bilinen zencefili, çay olarak tüketebileceğiniz gibi yemeklere ve tatlılara da ekleyebilirsiniz. Hint safranı olarak da tanıdığımız zerdeçal ise bağışıklık sistemini geliştirici etkisinin yanı sıra detoks özelliği de taşır. Araştırmalarda cilt, kolon ve meme kanseri için faydalı olabileceği görülen zerdeçalı yemeklere katarak tüketebilirsiniz.
Kara turp
Antibiyotik özelliklerine sahip yağları içerir ve enfeksiyonlara karşı etkilidir. İştah açıcı, idrar söktürücü, karaciğeri kuvvetlendirici ve safra söktürücü etkilere de sahip olan kara turbun suyunu içebilir ya da köklerini salata halinde taze olarak tüketebilirsiniz.
Yeşil Çay
Her derde deva yeşil çay hem bağışıklık sisteminizi kuvvetlendiriyor, hem de yağları yakıyor.
Havlıcan
Zencefil grubundan olup içindeki alginin maddesi vücudu ısıtır, baş ağrısı ve baş dönmesinde de faydalı etkiye sahiptir. Ayrıca ürik asidin atılımını artırır.
Gelincik
Taç yapraklarından yapılan gıda takviyeleri nezle ve gripte etkilidir.
Ekinezya ve Astragalus
Gıda takviyesi olarak alındığında, kanda T hücrelerinin üretimini artırarak, vücutta bakterilerin çoğalmasını engeller.
Çam Fıstığı
Bronşit ve akciğer hastalıklarına ve kış depresyonuna iyi gelir.
Ada çayı
Bademcik iltihabında yapılan gargara gerçek bir yardımcıdır. İçeriğindeki cineol öksürüğü engeller. Antibiyotik özelliği vardır. Yabani olmayan ada çayını kullanmaya özen göstermek gerekir. Hamileler ada çayı, biberiye ve kekik kullanmamalıdır.
Yoğurt
Vücutta antibiyotik etkisi yaparlar.
Çikolata
İçinde bulunan theobramine öksürüğün yumuşatılmasında yardımcıdır.
Isırgan ve papatya
Her ikisinin de çayı grip ve nezle tedavisinde etkilidir.
Papatya
Buğusu nezle ve sinüzitte yardımcıdır. Papatya çayı kaynatılmaz, demleme usulü yapılır.
Isırgan otu
Isırgan otunun çayı bahar nezlesi, yani alerjik nezleye iyi gelir. Soğuk algınlığına yatkınlığı engeller. Isırgan otu, A, B ve C vitaminin yanı sıra demir içeriğinden dolayı güçsüzlüğe de iyi gelir. Aşırı üşütmelerde solunum yollarının açılmasını sağlar.
Kültür mantarı
Vücudun bağışıklık sisteminin parçası olan beyaz kan hücresi yapımını artıran mantar, hastalıklara karşı direnci de artırır. Mantar, protein değeri açısından etin yerini tutabilirken, zehirli pek çok türü olduğu için kültür mantarlarını tercih etmek daha sağlıklı olur.