7.Sınıf Sosyal Bilgiler -1. Ünite: İletişim ve İnsan İlişkileri Konu Anlatımı

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
İletişimin önemi nedir?
İnsanlar, doğdukları andan itibaren toplum içerisinde yaşamaya başlarlar. Toplumsal yaşamda ihtiyaçlarını karşılamak için birbirleriyle ilişki kurarlar. Bu ilişkiler ailede, okulda, iş yerinde, çarşıda, pazarda, hastanede sürüp gider. Anne, baba - çocuk ilişkisi, arkadaş ilişkisi, hasta - doktor ilişkisi, satıcı - müşteri ilişkisi, öğretmen - öğrenci ilişkisi bunlara örnektir. Kişiler arası ilişkiler ne kadar olumlu ve sağlıklı ise bireyler ve toplum o kadar mutlu ve huzurludur.
İnsanlar arasında kurulan olumlu ilişkilerde iletişimin önemli bir rolü vardır. Toplumsal yaşamda birbirimizle sürekli iletişim hâlindeyiz. Duygu ve düşüncelerimizi başkalarıyla iletişim yoluyla paylaşırız. Anlamak, anlatmak, öğrenmek, başkalarına ulaşabilmek için iletişime başvururuz. İletişim, beşikten mezara kadar hep bizimledir ve bizim için hava kadar yaşamsal bir ihtiyaçtır.
Yapılan bilimsel araştırmalara göre yeni doğmuş bir bebekle ne kadar ilgilenilir, konuşulur, temas kurulursa, bebeğin duygusal gelişiminde de o kadar olumlu bir artış gözlenmektedir. İletişim bebeğin dil gelişimine de katkıda bulunmaktadır.
İletişim, insanlar arasında gerçekleşen duygu, düşünce, davranış ve bilgi alışveriş idir. İnsanlar iletişim kurarken çeşitli yollardan yararlanırlar. İşaret, bakış, gözyaşı, gülümseme, mimikler, giyinme alışkanlıkları gibi sözsüz iletişim; konferans, konser, tartışma gibi kişiler arası ya da gruplar arası iletişim; gazete, kitap, dergi, radyo, televizyon gibi kitle iletişim araçları; bilgisayar, telefon, uydu gibi iletişim teknolojileri iletişim sözcüğünün kapsamındadır.
Aslında tüm canlılar iletişim hâlindedir. Köpeklerin birbirlerini koklaması, kedilerin kızdıklarını ya da isteklerini göstermek için miyavlaması buna örnektir. Ancak diğer canlılara göre insanların yaşamında iletişimin rolü daha önemlidir. Çünkü bir insanın uyku dışındaki zamanı iletişim hâlinde geçmektedir. Kişi ya kendisi iletişim kurmaktadır ya da kendisiyle iletişim kurulmaktadır. İnsanlar arasındaki olumlu iletişim sayesinde iyi ilişkiler kurulabilmekte, sorunlara çözümler üretilebilmektedir.
İlk insanların iletişim kurmaları oldukça zordu. Önce sembolleri keşfettiler. Mağara duvarlarına resim yapmaya başladılar. Yazıyı bularak iletişimlerini geliştirdiler. Günümüzde ise iletişim kurmak oldukça kolaydır. Sabah kalktığımızda aile bireylerine günaydın demek, asansörde veya sokakta karşılaştığımız kişilere gülümseyerek selam vermek, arkadaşımızın hâlini hatırını sormak iletişimi başlatan en basit yollardır.
Toplumsal ilişkilerde iletişimi kolaylaştıran ve engelleyen bazı unsurlar vardır. Bu unsurların bilinmesi etkili iletişim kurmak için önemlidir. İnsanlar diğer canlılardan farklı olarak etkili iletişim kurmayı öğrenebilmekte, iletişim becerilerini geliştirebilmektedir.

İletişimde dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
  Kişiler arası iletişimde dikkat edilmesi gereken bazı noktalar şunlardır:
- İletişim becerisi insanın kendisini tanımasıyla başlar. Kendini tanıyan insan gerçek  duygu ve düşüncelerinin farkındadır. Kendi duygu ve düşüncelerinin farkında olan  bireyler bunları başkalarına doğru ifade edebilir. Bu sayede karşı tarafça kolaylıkla  anlaşılabilir.
- Karşılıklı saygı ve hoşgörü iletişimin temelidir. Hoşgörülü ve saygılı insanlar  birbirlerini anlamaya çalışır. Farklı düşünce ve duyguları önemser. Kırıcı değil,  yapıcıdır. Bencil, sadece kendini düşünen, başkalarına saygısız ve değer vermeyen  tutum ve davranışlar içinde olan insanlarla iletişim kurmak mümkün değildir.
- Kendi düşünce ve fikirlerini tek doğru olarak benimseyen, başkalarının fikir,  düşünce ve duygularını önemsemeyen ve saygı göstermeyen insanlar olumlu ve  etkili iletişim kuramazlar.
- İletişimde dinlemek çok önemlidir. Karşımızdakini anlamak için onu dinlememiz  gerekir.
- Konuşmalarımızda sürekli ahlak dersi veren, nasihat eden ifadeler kullanmak  iletişimi olumsuz etkiler.
- Sözünden dönmek, oyalamak, alay etmek, konuyu saptırmak, tehdit etmek,  uyarmak, yargılamak, suçlamak iletişimin kesilmesine yol açar.
- Ön yargılı davranmak iletişimde yapılan en önemli hatalardandır.
- İletişimde sakin olmak, duygularımıza kapılmamak ve aceleci davranmamak çok  önemlidir.
- Başkalarının duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışmak, onlarla empati kurmak  iletişimi olumlu etkiler.
- Çatışmayı artırıcı değil, çözümü amaçlayan davranışlar, olumlu iletişimde önemli bir  rol oynar.

Etkili bir konuşmada yapılması ve yapılmaması gerekenler nelerdir?

Etkili bir konuşmada yapılması ve yapılmaması gerekenler şöyledir:
- Sözcükler ve duygular doğru seçilmelidir.
- Söylenenlerin açık, net ve karşı tarafça anlaşılır olması gereklidir.
- Çok fazla ve hızlı konuşmaktan kaçınılmalıdır.
- Söylenecekler önceden hazırlanmalı ve planlanmalıdır.
- Konuşurken göz iletişimi kurulmalıdır.
- Sözcükler değil, düşünceler düşünülmelidir.
- Sesin yüksekliği bulunulan çevreye göre ayarlanmalı, günlük konuşmada ağır bir tonda konuşulmalıdır.
- Konuşurken ayrıntılara girilmemeli, vurgulanmak istenen noktalar netleştirilmelidir.
- Rahatsız edici tavırlardan sakınılmalıdır.

Beden dilinin doğru kullanılması
- İnsanların birbirlerinin yüzüne bakması ve göz ilişkisi kurması iletişimi olumlu yönde etkiler.
- Canlı ve tebessüm eden bir yüz ifadesi iletişimi kolaylaştırır. Donuk ve ifadesiz bir yüz insanları olumsuz etkiler.
- Biri konuşurken başın haŞfçe aşağı yukarı hareket ettirilmesi, kişiye dinlendiğini ve anlaşıldığını hissettirir.
- Çok aşırıya kaçmadan, yerli yerinde kullanılan el, kol ve baş hareketleri yani jestler iletişimi olumlu etkiler. Jestler, konuşmaya güç katmakta ve konuşmanın akıcılığı ile inandırıcılığını sağlamaktadır.
- Birisi ile konuşurken ve sizinle konuşulurken öne eğilmek ilginin göstergesidir. Ayakta iken dik durmak, otururken sandalye ve koltuğu tam olarak doldurmak ve arkaya yaslanmak, beden dilini etkili kullanmak açısından gereklidir. İletişimde önemli olan unsurlardan biri de konuşan insanların birbirlerine dönük olmasıdır.
- İnsanlara daima onları rahatsız etmeyecek, mümkün olan en yakın mesafede durmak gereklidir. İnsanları tedirgin etmeden mümkün olan her durumda bedensel temas kullanılmalıdır.
- Kişinin kendine gösterdiği özen kendisine ve karşısındakine verdiği değerin ifadesidir. Fazla gösterişe kaçmadan, toplumsal rol ve statülere uygun giyinilmelidir.

İyi bir dinleyicinin özellikleri nasıl olmalıdır?
- Dikkatini karşısındaki kişiye verir.
- Konuşmacının sözünü kesmeden dinler.
- Konuşmaktan çok dinler.
- Göz teması kurar.
- Son sözü söylemek için çabalamaz.
- Dinlerken vereceği cevabı düşünmez.
- Yargılamadan, suçlamadan ve sabırla dinler.
- Dinlerken başka işle meşgul olmaz.
- Konuşmacının sözlerine olduğu kadar, mimik, beden hareketleri gibi sözsüz mesajlarına da dikkat eder.
- Konuşmacının duygu ve düşüncelerini anlamaya çalışır.
- Konuşmacının duygu ve düşüncelerini anladığını gösteren sözlü ifadelerde bulunur.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
Doğru bilgiyi alma hakkı
Bilgilenme bireyin en temel haklarından biridir. Anayasamızın 22. maddesinde yer alan; “Herkes haberleşme hürriyetine sahiptir.” hükmü ile haberleşme özgürlüğü güvence altına almıştır. Haberleşme özgürlüğünün kullanılmasında kitle iletişim araçlarının önemli bir yeri vardır. Bilgilenmiş olmak doğru ve çarpıtılmamış bilgileri öğrenmekle gerçekleşir. Kitle iletişim araçları doğru haber dolaşımını sağlayarak bireylerin bu bilgilenme sürecinde önemli bir rol oynar. Bu nedenle basın ve yayın organlarının herhangi bir kısıtlama ve baskı olmadan, özgürce çalışmaları gereklidir. Anayasamızın 28. maddesi; “Basın hürdür, sansür edilemez.” diyerek basın ve yayın organlarının özgür bir şekilde çalışmasını güvence altına almıştır.
Teknolojik ilerlemeler sayesinde kitle iletişim araçları oldukça gelişmiş ve çeşitlenmiştir. Bu iletişim araçlarında yer alan haberler kaçınılmaz olarak tüm toplumu etkilemektedir. Ancak zaman zaman bazı iletişim araçlarında, çeşitli nedenlerden dolayı gerçek dışı ya da abartılı haberlere rastlanmakta, bazı bilgilerin de gizlendiği gözlenmektedir. Doğru bilgi alma, haberleşme özgürlüğü kadar önemlidir. Kitle iletişim araçlarında yer alan gerçek dışı, önyargılı ve abartılı haberler, halkın gerçekleri öğrenme hakkını engellediği için insan hakları ihlalidir. Bu tür haberler basın meslek ahlakına aykırı olduğu gibi Anayasamıza da aykırıdır. Kitle iletişim araçlarının haber alma özgürlüğü olduğu gibi doğru haberi verme yükümlülükleri de vardır.

Basın konseyi meslek ilkeleri
1. Yayınlarda hiç kimse; ırkı, cinsiyeti, sosyal düzeyi ve inançları nedeniyle kınanamaz, aşağılanamaz.
2. Düşünce, vicdan ve ifade özgürlüğünü sınırlayıcı; genel ahlak anlayışını, din duygularını, aile kurumunun temel dayanaklarını sarsıcı ya da incitici yayın yapılamaz.
3. Kamusal bir görev olan gazetecilik, ahlaka aykırı özel amaç ve çıkarlara alet edilemez.
4. Kişileri ve kuruluşları, eleştiri sınırlarının ötesinde küçük düşüren, aşağılayan ve iftira niteliği taşıyan ifadelere yer verilemez.
5. Kişilerin özel yaşamı, kamu çıkarlarının gerektirdiği durumlar dışında, yayın konusu olamaz.
6. Soruşturulması gazetecilik olanakları içinde bulunan haberler, soruşturulmaksızın veya doğruluğuna emin olunmaksızın yayınlanamaz.
7. Suçlu olduğu yargı kararıyla belirlenmedikçe hiç kimse "suçlu" ilan edilemez.
8. Şiddet ve zorbalığı özendirici yayın yapmaktan kaçınılır.
9. İlan ve reklam niteliğindeki yayınların bu nitelikleri, tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirtilir.
10. Basın organları, yanlış yayınlardan kaynaklanan cevap ve tekzip hakkına saygı duyarlar.
İlkelerden bir kısmı alınmıştır.


Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
Atatürk'ün iletişime verdiği önem, İstanbul radyosu ne zaman yayına başlamıştır?

Ankara radyosu ne zaman yayına başlamıştır?

Atatürk güçlü iletişim becerilerine sahip bir asker, devlet adamı ve inkılapçıydı. Söylediği nutuklarla, etkili konuşma sanatının en güzel örneklerini verdi. Atatürk, Millî Mücadele sırasında ve sonrasında her zaman halkla iç içe oldu. Sık sık yaptığı yurt gezileriyle halkın arasına girdi. O, halkına değer verir, bu değeri gösterirdi. Halkla ilişkilerinde her zaman açık sözlü ve yapıcıydı. Her zaman halkının sorunlarını dinler, onlara çözüm üretirdi.
Atatürk, iletişimin önemine inandığı için halkla ve çalışma arkadaşlarıyla her zaman olumlu bir iletişim içinde olmuştu. Gerek Millî Mücadele’yi, gerekse yaptığı  inkılapları halka anlatmak için tüm iletişim yollarını kullanmıştı. Mustafa Kemal 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak Millî Mücadele’yi başlattığında, bu mücadelenin Türk milletinin desteğinden uzak başarıya ulaşmasının mümkün olmadığını biliyordu. O halkın desteğini sağlamada iletişim araçlarının öneminin farkındaydı. Bu nedenle ilk olarak kendi direktişeriyle Sivas’ta !rade-i Milliye adlı gazete çıkarılmaya başlandı (14 Eylül 1919). 10 Ocak 1920’den itibaren de Ankara’da Hakimiyet-i Milliye adlı gazete yayın hayatına başladı.


Bugünden itibaren yayımlanan ve sütunlarında bütün Anadolu ile onu alakadar eden muhitlerin ahval ve hadiselerini ihtiva edecek olan gazetemize bu ismi tesadüf olarak vermedik. Gazetemizin ismi aynı zamanda takip edeceği mücadele yolunun da nevidir. Şu hâlde diyebiliriz ki Hakimiyet-i Milliye'nin mesleği, milletin hakimiyetini müdafaa olacaktır.
M. Kemal Atatürk


Hakimiyet-i Milliye gazetesi halka Millî Mücadele’yi anlatmış, padişah ve İstanbul Hükûmetinin durumunu gözler önüne sermiştir. Mustafa Kemal bu gazetede düzenli olarak başyazıları yazmıştır. Mustafa Kemal, halkın doğru bilgilendirilmesine çok önem veriyordu. Ancak ulaşım imkânlarının kısıtlılığı nedeniyle gazete, geniş halk kitlelerine ulaştırılamıyordu. Mondros Ateşkes Anlaşması’nın hemen ardından İtilaf Devletleri ile Damat Ferit Paşa Hükûmeti arasında varılan uzlaşma gereğince İstanbul’da Türkiye-Havas Reuter (Royter) Ajansı kurulmuştu. Bu ajans Türk milletinin çıkarlarına uygun olmayan, uydurma haberler yayımlayarak bilgi kirliliğine neden oluyordu. Millî davanın sesinin tüm ülkeye ve dünyaya duyurulabilmesi için doğru ve yansız haberciliğe ihtiyaç vardı. ustafa Kemal, gazeteci Yunus Nadi (Abalıoğlu) ile yazar Halide Edip (Adıvar)’in, Anadolu Ajansı kurma Şkrini çok beğendi. 6 Nisan 1920’de Anadolu Ajansı kuruldu. Bu ajans sayesinde doğru, tam ve objektif haberler hızlı bir şekilde (telgraşa) halka ulaştırılabilecekti.

12 Nisan 1920’de ajans tarafından yayımlanan ilk haberde şunlar yazıyordu:
Devlet merkezimizin düşman işgali altına geçmesi üzerine Anadolu ve Rumeli’nin Müdafaa-i Hukuk azim ve kararlılığı içinde yiğitçe harekete geçtiği şu sıralarda din ve vatan kardeşlerimizin en doğru haber ve bilgiler alabilmelerini sağlamak için kurulan Anadolu Ajansı bugünden itibaren göreve başlıyor. Bugün alınan haber ve bilgilerin oralarda da mümkün olduğu kadar fazla kimse tarafından okunup bilinmesi gereğini arz ve açıklamağa yer yoktur. Bu amaçla oralarda dahi özel örgütler meydana getirerek her gün vereceğimiz bilgilerin telgrafhane kapılarında siyah levhalar üzerine yazılması ve yeterli araç olan yerlerde basılması, yayınlanması ve dağıtılması, nahiyelere ve hatta köylere kadar gönderilmesi hususlarının yerine getirilmesini hepinizin vatan ve millet sevgisinden ve yardımlarından rica ederiz. …”

Mustafa Kemal, halkla olan iletişimini artırmak için başka çalışmalara da imza attı. Çünkü millî egemenliğin geliştirilmesi, inkılapların başarıya ulaşması için kamuoyunun desteği oldukça önemliydi. Bu amaçla 7 Ekim 1920’de Ceride-i Resmiye (Resmi Gazete) yayına başladı. 1925 yılında Telsiz Tesisi Hakkında Kanun kabul edildi. 1927’de ülke genelinde telsiz şebekesi kuruldu. 6 Mayıs 1927’de İstanbul Radyosu yayına başladı. Kasım 1927’de Ankara Radyosu yayına başladı.