7.Sınıf Sosyal Bilgiler - Niçin Sayılıyoruz?

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Uyanan Gençlik

  • ******
  • Join Date: Kas 2010
  • Yer: HATAY
  • 7462
  • +547/-0
  • Cinsiyet: Bay
7.Sınıf Sosyal Bilgiler - Niçin Sayılıyoruz?
« : 07 Ekim 2013, 13:35:46 »
Nüfus sayımı nasıl yapılır?

Nüfusun sayısı ve nüfusla ilgili veriler yapılan nüfus sayımları ile elde edilir. Bir gün içinde sokağa çıkma yasağı uygulanarak gerçekleşir. Nüfus sayım memurları hane halkını tek tek ziyaret edip, ilgili kişi ile yüz yüze görüşerek soru kâğıdını doldurulmasıyla sayımlar yapılır.
Nüfus sayımı sonucunda hangi verilere ulaşılır?
Toplam nüfus, nüfusun yaş gruplarına ve cinsiyete göre dağılımı, okur yazar oranı, eğitilmiş nüfus durumu, işsiz sayısı, çalışan nüfusun iş kollarına göre dağılımı, köy ve kent nüfus sayıları belirlenir.
Türkiye’de nüfus sayımının amacı nedir?
Sayımın uygulama tarihinde sınırlarımız içinde bulunan nüfusun büyüklüğünü, idari bölünüşe göre dağılımını ve başlıca demografik, sosyal ve ekonomik niteliklerini tam ve doğru olarak tespit etmektir.
Genel nüfus sayımı, Türkiye’de istatistik işlerini yürütmekle görevli devlet kurumu olan “Devlet istatistik Enstitüsü yeni adıyla Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yapılmaktadır. Nüfus sayımlarını uygulamak Devlet İstatistik Enstitüsü Başkanlığı’nın temel görevidir. Ülke genelinde bir milyona yakın kişinin görev aldığı bu çalışmanın alan organizasyonunu yönetmelikle belirlendiği şekilde İçişleri Bakanlığı ile işbirliği içinde gerçekleştirilmektedir. Devlet İstatistik Enstitüsü, uluslararası standartlara uygun tanım ve kavramların oluşturulması, soru kâğıdının hazırlanması, basımı ve dağıtımı, sayımın uygulama yöntemi ve soru kâğıdına yönelik eğitim dokümanlarının hazırlanması, ilk aşama eğitimin verilmesi ve sayımda derlenen bilgilerin değerlendirilmesi ile yayınlanmasından sorumludur, içişleri Bakanlığı ise; sayımın adres çerçevesini belirleme çalışmaları, sayım komitelerinin oluşturulması, sayımda görev alan personelin seçimi ve sayımın uygulanmasıyla ilgilenmektedir.

Türkiye’de nüfus sayımları hangi zamanlarda yapılmaktadır?

Ülkemizdeki ilk nüfus sayımı 1927 yılında gerçekleştirilmiştir. Daha sonra 1935 ile 1990 yılları arasında düzenli olarak sonu 0 ve 5 ile biten yıllarda uygulanmıştır. 1990 yılından sonra ise nüfus sayımının sonu sıfır İle biten yıllarda uygulanması kanunla belirlenmiş ve bu kapsamda 22 Ekim 2000 tarihinde ülkemizde on dördüncü genel nüfus sayımı gerçekleştirilmiştir.

Uyarı: Osmanlı Devleti’nde başarılı ilk nüfus sayımı savaşa katılacak Müslüman askerlerin sayısını ve yeni vergi kaynaklarının tespiti için 1831 yılında II. Mahmut tarafından yapılmıştır. Rumeli ve Anadolu’da bulunan tüm İslam ve Hıristiyan erkek nüfus sayılmıştır.

Nüfus sayımında kimler sayılmaktadır?

Sayım günü ülkemizde bulunan bütün hane halklarındaki kişiler, hane halkı askeri birlikler, cezaevleri, hastaneler, oteller vb. yerlerdeki kişiler ve göçer nüfus sayılmış ve böylece sınırlarımız içinde bulunan bütün nüfus tam olarak kapsanmıştır. Bu doğrultuda ülkemizde ikamet eden fakat sayım günü yurt dışında bulunan kişiler sayım dışı kalmış, sayım günü sınırlarımız içinde bulunan ancak yurtdışında ikamet eden kişiler sayıma dahil edilmişlerdir. Kısacası sayım günü ülkemizde bulunan tüm kişiler tam olara’ kapsanmıştır.

Nüfus sayımında neler sorulmaktadır?

a.   Kişisel Nitelikler
Cinsiyet, yaş, hane halkı reisine yakınlık derecesi, doğum yeri, tabiiyet, özürlülük durumu, özür türü, ikamet edilen yer, göç durumu, göç nedeni, okuma yazma bilme durumu, medeni durum, canlı doğan çocuk sayısı, yaşayan çocuk sayısı, son bir yıl için-deki doğumlar, işgücü durumu, yapılan iş, İktisadi faaliyet kolu, işteki durum, işsizlik, çalışmama ve iş aramama nedeni, esas meslek.
b.   Konut Nitelikleri
Mülkiyet durumu, oda sayısı, tuvalet, banyo, mutfak ve suyun konuttaki durumu

Adrese dayalı nüfus kayıt sistemi nedir?
Kişilerin yerleşim yerlerine göre nüfus bilgilerinin güncel olarak tutulduğu, nüfus hareketlerinin her an izlenebildiği, MERNİS kayıtlarındaki TC Kimlik Numarasına göre kişiler ile ikamet adreslerinin eşleştirildiği bir kayıt sistemidir.
İlk kez sokağa çıkma yasağı olmaksızın adrese dayalı nüfus sayımının 2007 yılında yapılması planlanmış ve çalışmalar başlatılmıştır. “Adrese dayalı nüfus sayımı” Haziran 2007 tarihinde tamamlanmıştır
Bu sistemin eski nüfus sayımlarından farkı nedir?
Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi nüfus sayımı değil, devamlı yapılacak güncelle¬meler ile yaşatılan modern bir veritabanıdır. Daha önce 10 yılda bir sokağa çıkma yasağı ile uygulanan nüfus sayımları artık yapıl¬mayacaktır. Ayrıca bu sistemde mükerrer kayıt ya da kayıt olamama gibi riskler yoktur.
-   Neden?

Çünkü; TC kimlik numaralarına göre kayıt yapılacağından herkes tam olarak tespit edilecektir.
Ayrıca yeni sistemin birçok faydası bulunmaktadır.
Bunlar şöyledir:

a.   Kamu kaynaklarının etkin kullanımı
b.   Güncel bilgi ihtiyacının karşılanması
c.   Vatandaşın bürokratik yükünün azaltılma¬sı
d.   Kamu hizmetlerinin planlanması
e.   Zamanlı ve güvenilir istatistik üretme

Nüfus artışının olumsuz sonuçları şunlardır:

-Kalkınma hızı düşer.
-İşsizlik artar.
-Kişi başına düşen milli gelir azalır.
-Tüketim artar.
-Tasarruflar azalır.
-İç ve dış göçler artar.
-İhracat azalır.
-İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılanması zorlaşır.
-Çevre kirlenmesi artar.
-Belediye hizmetleri zorlaşır.

Türkiye’deki nüfus artışı nasıldır?

Türkiye’de nüfus artışının başlıca nedenleri şu başlıklar altında toplanabilir:
-   Doğurganlık oranının yüksekliği
-   Çocuk ölümlerinin azalması
-   Beslenme ve sağlık koşullarının iyileşmesi ve ortalama insan ömrünün uzaması
-       Göç alma
Ülkemizdeki nüfus artışı, sayım dönemlerine göre farklılıklar göstermektedir. En düşük nüfus artışı 1940-1945 döneminde yaşanmıştır. Bu düşüşün nedenini, bahsedilen dönemin II. Dünya Savaşı yıllarına rastlamasıyla açıklayabiliriz.
-   Neden?
Çünkü; yurdumuz bu savaşa girmemiştir. Ancak bir saldırı olasılığına karşı erkek nüfusun pek çoğu silah altına alınmış, bu durum evlenmeleri azaltmış, dolayısıyla doğum olayını yavaşlatmıştır

Ayrıca sağlık ve beslenme koşullarındaki bozulmaya paralel olarak ölümlerin artması da nüfusumuzdaki artış hızını azaltmıştır. Savaş sonrası dönemde, ülkemizdeki nüfus artış hızı yeniden yükselmiştir.
-   Neden?
-   Çünkü; sağlık koşullarındaki düzelme, salgın hastalıkların büyük ölçüde önlenmesi ve hayat seviyesinin yükselmesi nüfusu artırmıştır.1985 yılından itibaren nüfus artışında düşme başlamıştır. Ülkemizde ilerleyen sanayileşme ve şehirleşme oranları, Türk kadınının çalışma hayatına girmesi ve uzun yıllar sürdürülen “aile planlamasfna yönelik olumlu sonuçların alınıyor olması bunda en önemli etkenlerdir.
Bugün ortalama nüfus artış hızımız %1,8 civarındadır.

Türkiye’de yaş gruplarına göre nüfusun durumu nedir?

BM (Birleşmiş Milletler) verilerine göre, 0-14 yaş arasındaki nüfus çocuk, 15-64 yaş arası yetişkin (faal nüfus), 65 yaş ve üstü yaşlı nüfus olarak ayrılmaktadır. Yaş grupları nüfus dinamiğini belirtmektedir. Bir ülkede yetişkin sayısının diğer nüfustan fazla olması, nüfusun dinamik özelliğini kaybetmeye başladığını gösterir. Çocuk sayısının fazla olması ise nüfusun hızlı arttığını gösterir. Nüfusun, bakıma muhtaç olduğu için, 0-14 ile 65 ve üzeri yaş grubuna aynı zamanda bağımlı nüfus denilmektedir. Bağımlı nüfus oranı, gelişmiş ülkelerde az iken, az gelişmiş ülkelerde fazladır

Türkiye nüfusunun en önemli özelliği, genç ve dinamik yapı göstermesidir. 0-25 yaş arasının payı 1970′de % 57 ve 1990′da % 57.2 olmuştur. Yani Türkiye, Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülkesidir. Buna göre, ülkemizde genç nüfus fazla, yaşlı nüfus azdır. Bunun en önemli nedeni olarak doğum oranının fazlalığı söylenebilir.

Türkiye’de toplam nüfusun %50 si 20 yaşın altındadır. – Neden?
-Çünkü; nüfus artış hızı yüksektir. Bunun yanı sıra yaşlı nüfus oranının da az olması nüfusun doğal olarak genç nüfus ağırlıklı olmasına neden olmaktadır. Yaş dağılımı grafiğin, bakıldığında okul çağındaki nüfusun fazla olduğu görülmektedir. Yaşlı nüfus oranının düşük olması da ortalama insan ömrü kısa olduğunu kanıtlamaktadır.

Ülkelere göre nüfus yapısı nasıldır?

Gelişmiş ve geri kalmış ülkelerde nüfusun yapısı birbirine zıt özellikler taşır.

Gelişmiş ülkelerde nüfus yapısı şöyledir:
-Nüfus artış hızı azdır.
-Doğum oranı düşük olduğu için, 0-14 yaş arası nüfus azdır.
-Çocuk ölüm oranı azdır.
-Sağlıklı ve bilinçli beslenme ile gelişkin sağlık hizmetlerine bağlı olarak ortalama yaşam süresi uzun, yaşlı nüfus sayısı fazla¬dır.
-Üretici nüfus fazla, tüketici nüfus azdır.
-Okuryazar oranı yüksektir.
-Nüfusun büyük bölümü kentlerde yaşar.

Az gelişmiş ülkelerde nüfus yapısı şöyledir:

-Nüfus artış hızı fazladır.
-Doğum oranı yüksek olduğu için, 0 -14 yaş arası nüfus fazladır.
-Çocuk ölüm oranı fazladır.
-Sağlıksız ve bilinçsiz beslenme ile sağlık hizmetlerinin yetersiz olmasına bağlı olarak ortalama yaşam süresi kısa, yaşlı nüfus sayısı azdır.
-Üretici nüfus az, tüketici nüfus fazladır.
-Okuryazar oranı düşüktür.
-Nüfusun büyük bölümü kırsal kesimde yaşar.

                 Türkiye’de nüfusun cinsiyet durumu nasıldır?
Nüfusun kadın ve erkek nüfus olarak dağı¬lımına nüfusun cinsiyet yapısı denir. Hemen her ülkede erkek ve kadın sayısı birbirine yakındır. Ancak göç, savaş veya bazı has¬talıklar bu dengeyi bozar. İleri yaşlarda bu denge kadınlar lehine bir miktar değişir.

1945 yılındaki sayıma kadar, ülkemizde kadın nüfusunun erkek nüfustan daha fazla olduğunu görüyoruz
-   Neden?
-   Çünkü; bu durumun oluşmasında Kurtuluş Savaşı ve İkinci Dünya Savaşı tehlikesi etkili olmuştur. Fakat 1945′ten sonra erkek nüfusu kadın nüfusunu geçmiştir. Günümüzde erkek nüfus yaklaşık % 1,2 oranında fazlalık gösterir. Türkiye’nin 2007 sayımına göre nüfusun 35,376,533′ünü erkek, 35,209,723′ünü ise kadınlar oluşturmaktadır.

Genel olarak, geçim sıkıntısının olduğu kırsal alanlarda ve ülkelerde erkekler başka yerlere çalışmaya gittikleri için buralarda kadın nüfusu daha fazladır. Bu nedenle, nüfusun cinsiyet durumu da önemlidir, Türkiye’de dışarıdan göç alan İstanbul, Ankara, izmir gibi merkezlerde erkek nüfus fazla iken dışarıya göç veren Trabzon, Tokat, Yozgat gibi merkezlerde kadın nüfusu daha fazladır.

Türkiye’de nüfusun kırsal – kentsel durumu nasıldır?

Bir ülkede veya bir bölgede nüfusun şehir veya kırlarda yoğunluk kazanması o ülke veya bölgenin sosyoekonomik durumunu da yansıtır. Sanayileşmiş ileri ülkelerde nüfus şehirlerde yoğunlaşmıştır. Ekonomisi tarıma dayalı ülkelerde ise nüfusun önemli bir bölümü kırsal alandadır. Sosyal yapı bakımından da şehir ve kır toplumu arasında büyük farklar bulunmaktadır.
-   Neden?
Çünkü; şehirlerde yaşayan insanlarda geleneksel kültür ve davranışlar önemli ölçüde erozyona uğramaktadır. Kır nüfusunda ise geleneksel davranışlar hakimdir

Kent ve kır yerleşmesi neye denir?

Türkiye’de nüfusu 10 000′den az olan yer¬leşmelere kır yerleşmesi, fazla olan yerleş¬melere de kent yerleşmesi denilmektedir. 1927 yılındaki ilk nüfus sayımında nüfusun % 75,8′inin kırsal kesimde, % 24,2′sinin kentlerde yaşadığı görülmüştür. Bu oran 1985′de eşitlenmiştir. 2007 yılında nüfusun % 70,5 {49,747,859 kişi)’i kentlerde ya¬şarken, % 29,5 (20,838,397 kişi)’i kırsal yer¬leşmelerde yaşamaktadır.

Ölüm oranlarının düşmesi sosyal ve eko¬nomik yaşantıdaki iyileşmelerin açık bir göstergesidir. Doğum oranlarının düşüşü ise daha ziyade sanayileşme ve şehirleşme olguları ile ilgilidir.

-   Neden?

-   Çünkü; sanayileşme ve şehirleşme (bir anlamda gelişme) sürecindeki ülkelerde ailelerin yapmayı düşündüğü ve ihtiyaç duy¬duğu çocuk sayısı yıldan yıla azalmaktadır. Zaten gelişmekte olan ülkelerde sosyoekonomik kalkınma ile ters orantılı olarak doğal nüfus artış hızının düşmesi adeta bir kural gibidir. Bu nedenle Türkiye’nin nüfus artış hızının yüksek olması sebebiyle paniğe kapılmak yersizdir.

-   Neden?

Çünkü; bugünün gelişmiş toplumları da aynı süreci geçmişte yaşamışlar ve günü¬müzde artık nüfus artış hızını yükseltici politikalar üretmeye başlamışlardır

Gelişmiş ülkelerin nüfus özellikleri nelerdir?
-Çocuk ölümleri az olur.
-Doğum oranı düşüktür.
-Milli gelir fazladır.
-Yaşlı nüfus fazla, genç nüfus azdır.
-Ortalama yaşam süresi uzundur.
-Eğitim düzeyi yüksektir.
-Nitelikli işçi sayısı fazladır.
-Kentli nüfus fazla, kırsal (köylü) nüfus azdır.

Bu durumun tersi gelişmekte olan ülkeler İçin geçerlidir.
Örneğin; gelişmekte olan ülkelerde ortalama yaşam süresi kısa, eğitim düzeyi düşüktür