Bir hacının günlüğü

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Bir hacının günlüğü
« : 12 Ekim 2008, 10:27:36 »


1 - Nihayet Gidiyorum

İki yıldır içimde günden güne büyüyen bir niyetle başladı bu yolculuk.
Her geçen gün insanın yüreğini kavuran,yaşadığım mekanda solgun bir gül gibi
duran bir bekleyiş.Hedefe kiitlenmiş bekliyor fırsat kolluyorsunuz.
Gidiş heyecanını anlatacak cümleler kuramadığımdan.burayı geçiyorum.
Ve...Ayrılık...
Gelmemeleri için tüm ısrarıma rağmen havaalanını dolduran ailem,akrabalarım ve arkadaşlarım.
Beni ağlatmadan uçağa bindirmeye hiç niyetleri yok gibi...
Hani öylede oluyor.
Ne zormuş bu ayrılıkYou are not allowed to view links. Register or Login
Olsun...Şikayetçi değiim halimden.
Bu yolculuğu kendi irademle seçmedim mi?
Her şeyi geride bırakmanın burukluğu kaplıyor bedeninizi.
İşiniz,mevkiniz,aileniz,sevenleriniz,malınız-mülkünüz...
Gönlünüzde götürüyorsunuz sevdiklerinizi ve selamlarını...
Adeta tekrar dönmeyecekmiş gibi bir hisse kapılıyorsunuz.
Sonra Allah'ın evi Kâbe geliyor aklınıza.
Meleklerin attığı temel.
Yeryüzündeki ilk bina...
Sonra...Randevunuzun Yaradanla olduğu kaplıyor vücudunuzu.
Korkuyla karışık bir ferahlık hissediyorsunuz.
Dua ediyorum işte o zaman.
"Ya Rabbi!
 Şu sana gelen fiziki bedenimi,sana olan yakınlığıma vesile kıl"(Amin)

Gönderilşimi hatırlamak istemiyorum ama...Unutamıyorum da...
Sanki bir rüya gibi.


Devam edecek...



Alıntı

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Bir hacının günlüğü
« Yanıtla #1 : 17 Ekim 2008, 22:28:15 »


2 - Elveda Fani Dünya

Günde beş defa yönümüzü dönüyoruz Oraya...
Kalbimizi Kâbe'ye veriyoruz adeta her namazda.

"Sen O'nu görmesen de O seni görür."

Buyuruyor Allah'ın habibi(s.a.v.).

Yoksa... Kâbe sembolden öte bir şey değil.Yüzümüz yere dönük gökler gibi,
Sağanak sağanak yağmalıyız her birimiz  Kâbe'nin özlemiyle seccademize...
Acaba kaçımız bu hasretle gözyaşı dökebiliyor?
Soralım bir kendimize...

Bir kişi ,bir Allah dostuna soruyor:
- Ben peygamberimizi(s.a.v.) rüyamda göremiyorum ne yapmalıyım?
- Sen git tuzlu balık ye.Su içmeden yat diyor.
Sonra gelip rüyasını anlatıyor:
- Sular gördüm,şelaleler,pınarlar...Ama Resulü göremedim.
VeYou are not allowed to view links. Register or LoginAllah dostu cevap veriyor.
- işte sen, öyle bir aşkla yanmalısın ki O'nu görebilesin...
Sen Ey müslüman kardeşim!
Yaşadığımız andan sorumlu değil miyiz herbirimiz?
Kâbe'de size cennetin anahtarını vermiyorlar.Yolunu gösteriyorlar.
Hac yolculuğunun dönüşü var.Ama ya hayatın...
Yolculuğa çıkacağın gün olan son yolculuğunu hiç düşünüyor musun?
Dünyadan ahirete uzanan bir yolculuk...
Buğün...Beytullah'ı yolculuğa çıkıyorum.
Yarın... Rabbime doğru gitmeyecek miyim?
Buğün...Ailemden ayrılıyorum.
Yarın...Onları terketmeyecek miyim?
Buğün...Sevdiklerimden ayrılmanın üzüntüsünü taşıyorum.
Yarın...Cennette onlarla olmanın sevincini yaşamayacak mıyım?
Allah'ın izniyle cennet ehlinden olursak onları görebileceğiz.
"...Benim ibadetim,hayatım ve ölümüm Allah'ın Rızası içindir..." (En'am suresi,162.ayet)
Bu şuurda olmalı değil mi insan?
Söz nereden nereye geldi...
Suudili kaptanın sefer duasıyla başladı yolculuğumuz.
İçim kıpır kıpır.
Bu duayı duymak beni uçak kalkmadan adeta uçuruyor.
Elveda sana ey şehir...Elveda ey ailem...Elveda ey sevenlerim...
Tekrar dönmeyecekmiş hissiyle bırakıyorsunuz her şeyi geride...
Allahım! ne zor bu veda anı...
Veda anında gözyaşları oluk oluk akıyor...
Nice bileği bükülmez yiğitler veda anında yenik düşmüştür gözyaşlarına...

Bize ,layık olmadığımız halde
cömertçe hacc'ı ikram eden Allah'a hamdolsun...


Alıntı

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Bir hacının günlüğü
« Yanıtla #2 : 17 Ekim 2008, 22:30:24 »


3 - Merhaba! Resulün(S.A.V.) Yaşadığı Topraklar

Uçağa önce numara sırasına göre yerleşiyoruz.Ben orta koridordayım.
Cam kenarı olmadığı için üzülüyorum.Yerleşmeler zor olunca...Bir anons geliyor...
"Her yolcu boş bulduğu koltuğa otursun."
Bana gün doğuyor.Hemen cam kenarına geçiyorum.
Ve bir ohh çekiyorum.Allahım! sana hamdolsun...
Suudili hosteslerin tesettürlü olması dikkatimi çekiyor.
İki katlı 450 kişilik bir suudi uçağı...Ve herkese sıcak yemek veriliyor.Hizmet mükemmel....
Yol boyunca dışarı bakıyorum...
Nihayet anonsla Mikat sınırına girdiğimiz belirtiliyor.
Telbiye getiriyoruz her bir ağızdan."Lebbeyk,Allahümme lebbeyk..."
Adeta siyahlaşmış topraklar...Siyahlaşmış dağlar, taşlar...
Burada anlıyorum ki, güneş her şeyi karartıyor.
Hoş ya...Bizde bronzlaşıyoruz bilahere.

Nihayet uçaktan iniyoruz.
Toprağı öpenleri görüyorum.
Vize işlemlerinde keyfi bekletiliyoruzYou are not allowed to view links. Register or Login
Gelmeden önce büyüklerim bana, bir çuval sabır götürmemi istemişlerdi.
Çuvalım sabır dolu...
Birbirimize sabrı tavsiye ediyoruz.
Şimdide valiz bulma telaşındayız...Gelen bantlar üzerinde valiz arıyoruz.
Uçağa binmeden gördüklerime tembihliyordum.
"Valizlerinize işaret koymayı unutmayın.Bulmanız kolay olsun."
Kimi kurdale bağlamış, kimi bayrak,kimisi renkli bez...Anlayacağınız herkes bir işaret koymuş.
Bense aksine işaret koymuyorum.İşaretsiz tek valiz benimkiydi diyebilirim.
İşaretsiz valizi seçmek ne kadar da kolaymış...

Bizi otellerimize götürecek servislerin olduğu yere geliyoruz.
Bizimle beraber dahada kalabalıklaşıyor orası...Buradan sabaha kadar çıkarsak iyi diyorum.
Biz 52 kişilik ayrı bir grubuz.
Diğer gruplar en az 200 kişi...Sevkiyatların düzensiz yapıldığını görüyorum.
Hacılar 42 kişilik otobüslerle,kontrolleri yapılıp gönderiliyor.
Kafile başkanımızı buluyorum hemen.
"Bizim 10 fazlamız var.Bunu bir gruba ilave edersek bir otobüsle hemen gidebiliriz" Diyorum.
"Hocam, kime gideceğim?Ne diyeceğim... "diyerek yanaşmıyor.Sonra:
"Sen benim vekilmsin ne yaparsan yap" diyor.Gidiyorum.Tursab yetkilisi arkadaşı buluyorum.
Durumu izah ediyorum.
"Tamam hocam,hemen grubunu getir."Diyor.
Benimle beraber 10 kişiyi ayırıyorum.Bizim 42 kişilk grup otobüslere biniyor.
Çantaların yüklenmesini bekliyorlar...
Kafile başkanı bize acıyan gözlerle bakıyor.Bunu hissediyorum.
İsteseydim bende önce gidebilirdim.Ama ben zoru seçiyorum.
Ama bilmiyor ki...

"Allah dilerse, kişinin mermere geçirirmiş dişini..."

32 kişilik sosyete hacı dedikleri gruplardan birine denk geliyoruz.
Tursab yetkilisi arkadaştan, Allah razı olsun...
Biz 10 kişiyi hemen bu gruba dahil ediyor...
"Bunları otellerine bırakın."diyede talimat veriyor şöföre...
Bizim çantalar herkesten önce yükleniyor otobüse.
Herkesten önce düşüyoruz yola...Bekle bizi Mekke...Geliyoruz...
İki saat süren bir yolculuk...
Yolda bize zemzem veriliyor.Hükümetin ikramı.
Vehhabi düşüncesinde kaleme alınmış broşürler dağıtılıyor.
Telbiyelerle Mekke'ye giriyoruz.
Merhaba Mekke!...Mescid-i Haram-ı arıyor gözlerimiz...Ama heyhat...
Bizi kalacağımız otele bırakan sosyeteler,Kâbe'nin yakınındaki otellere gidiyorlar....
Biz hemen odamıza yerleşiyoruz.Bizim grup ortada görünmüyor.
Bir duş alıp,teşekkür namazı kılıyorum.
Nihayet 2 saat sonra geliyorlar...Gece saat 2:00...
"Nasıl olur?Biz sizden önce binmiştik otobüse..."Onlarda şaşıyorlar önce gelişimize...
Biraz dinlenmemiz,sabah Kâbe'ye gideceğimiz söyleniyor...
Allahım! Ne uzun bir gece...Çabuk uyuyan ben...
Sabaha kadar bir sağa bir sola dönüyorum.
Uyuyamıyorum...
Nihayet...
Bizi  Mescid-i Haram'a götürecek otobüsler geliyor.



Alıntı

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Bir hacının günlüğü
« Yanıtla #3 : 17 Ekim 2008, 22:33:01 »


4- Allah'ın evi Kâbe

Unuttuğum bir hususu belirtmeliyim.
Cidde, mikat sınırının içinde olduğundan bizler ihramlıyız.
Önce Medine'ye gidenler ihramsızlar...
Onlar,Zülhuleyfe denilen yerde ihrama girerek Mekke'ye geliyorlar.
Kısacası üzerimizde iki parçadan oluşan havlu türü ihram var.
İki bezden başka birşey kalmıyor üzerimizde.
İçimizde nefsimiz var sadece...
Şimdi onunla mücadele edeceğiz.
İhram içerisinde insan kulluğun doruğuna varıyor.
Tek bir kıl bile koparmanız yasak...
Canlıyı bırakın öldürmeyi,incitmek bile yasak.
Adeta yaşarken kefen giyiyorsunuz.
Telbiyelerle otobüslere biniyoruzYou are not allowed to view links. Register or Login
İki tünelden geçerek Mescid-i Haram'a varıyoruz.
24 numaralı kapının önündeyiz.Babüs Selam kapısı...
Başlarımız öne eğik şekilde yürüyoruz.Kulağımız hocada...
"Allahu Ekber" sözüyle başımızı kaldırıp Kâbe'ye bakacağız...
Sanki yol uzadıkça uzuyor...
Bir an önce hedefe ulaşmak isteyen aceleci bir misafir gibiyiz.
Nihayet müjdeyi veren ses yankılanıyor kulaklarınızda...
"Allahu Ekber"
Kulaklarınıza inanamıyorsunuz.Başınızı kaldırıyorsunuz.
Gözlerinizle teyit için bakıyorsunuz.
Tüm heybetiyle karşınızda Kâbe...Allah'ın evi Kâbe...
Sanki burada doğdun...Sanki burada büyüdün...
Hasretin sona erdiği an buğün...
Bakışınız,ses tonunuz,kalp atışlarınız değişiyor...
Gözlerinize hakim olamıyorsunuz.Gözyaşları ,hıçkırıklar birbirine karışıyor.
Kimse kimseyi görmüyor...Herkes iç aleminde....
"İşte Rabbim geldim.Çağrına uydum."
Hiçbir hacı bu duyguyu anlatamaz.
Bu duygu ancak yaşanır.
Ve Dua ediyorsunuz...
Duyufur Rahmanız şimdi.Allah'ın misafiri...
Ey cümleler,kelimeler! Ne kadar basit kalıyorsunuz duygularımı anlatmaya..
Anlatmak istediğimi anlatamıyorsunuz...
Sonraları...
Tattığım bu duyguyu yeniden tatmak için...Yeni gelen hacıları kolladım.
Onların peşine takıldım.O duyguyu tekrar tadamadım.
Evet gözler ağlıyor ama...Tat aynı değil.

İlk gördüğünüz anki duyguyu bir kez yaşıyorsunuz...
Ve asla unutamıyorsunuz...


Alıntı

Çevrimdışı Arif Arslaner

  • *****
  • Join Date: Eyl 2008
  • Yer: A'raf şehri
  • 4502
  • +1462/-0
  • Cinsiyet: Bay
  • Sen, Seni Sevdiğinle Bil Ey Can! "O" Seninledir.
    • Uyanan Gençlik
Bir hacının günlüğü
« Yanıtla #4 : 17 Ekim 2008, 22:34:09 »


5 - Kalabalığa Karışmak

Şimdi tavaf yapacağız.
Din görevlisi hocam beni öne geçiriyor.En genç ben olunca....
Kendisi de en arkaya geçiyor.
Güye grubu aramıza almış oluyoruz.
Daha Rükn'ü Yemani köşesine gelmeden  grup dağılıyor.
Herbirerimiz kalabalığa karışıyoruz.
Kalabalık içersinde yapayalnızsınız.
İçi dolu dolu gitmenin zevkini yaşıyorum.
Hiç yabancılık çekmeden...Nerede ne yapacağını bilmek ayrı bir huzur kaynağı oluyor benim için....
Hacerül esved köşesine geliyorum.Niyetimi yapıyorum.
Kâbe'yi soluma alıp başlıyorum dönmeye...
Medine’nin ikiz kardeşi bu güzel şehrin kanatları altındasın... Harem’desin...Kâbe'desin...
Kâbe'nin dibine geliyorum yavaş yavaş...
Rükn'ü Şami köşesini geçince nihayet dokunabiliyorumYou are not allowed to view links. Register or LoginAllahım ne büyük heyecan.
Kalbimi dayıyorum.Başımı kaldırıp yukarı bakıyorum.
Ve bunun bir sembol olduğunu anlıyorum.
Ona yüzler sürüyorum...Rabbimi düşünerek...

"Ya Rabbi! Şu Kâbe'ne fiziksel yakınlığımı,sana olan yakınlığıma vesile kıl."

Canlı cesetler gibisiniz kalabalık içinde...
Bu kadar müslüman ne yapmaz ki...
Hac bir kıyamdır belki de...
Yoksa...Biz ölünce kıyamın bir anlamı kalır mı?
Başsız koyun sürüsü gibiyiz.

MÜSLÜMANIM DİYEN BU KADAR MİLLET...

Bu kadar insan bir kıyama kalksa...Bir başımız olsa...
Dünyanın altını üstüne getirmez miyiz?
Ama nerede heyhat...
İşte bizde tavafta başsız kaldık.Ben görevimi yapıyorum.
2 rekat tavaf namazı kılıyorum.
Zemzemin oraya geliyorum.Kana kana içiyorum.Dualar ediyorum...
Sonra Mehmet hoca görünüyor...Oda zemzem içiyor...
Grubunu bana soruyor...Çoban olan ben değilim ki...
Sonra beraber say yapıyoruz...Hoca ve ben...
52 kişiden sadece ikimiz...Otele dönüyorum.
Saçımı feda ediyorum...Değil saçım, başım feda islam yoluna...Duş alıp ihramdan çıkıyorum.
Böylece bir Umre yapmış oluyorum...
Sonra görevli olduğum yere Müsteşfel etrak'a gidiyorum....
Ya diğerleri...
Kimisi niyet etmemiş,Kimisi istilam yapmamış,Sol avuç içini öpenler olmuş...
Anlamadığım husus...Say yapmadan tıraş olanlar...
Hiç mi okumadınız?Hiç mi size söylenmedi yapacaklarınız?...
Adeta herkes yanlış yapma yarışıyla bitirmiş ilk tavaflarını...
Bunu sonradan öğreniyoruz.
Kimi kurban kesiyor...Ceza olarak...Allah kabul etsin diyoruz....

Bunun sorumlusu kim dersiniz?


Alıntı