Hz.Muhammed (s.a.v)'ın Hayatı

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı melike

  • ****
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: ANKARA
  • 739
  • +66/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Dal rüzgarı Affetse de...Kırılmıştır bir kere...
Hz.Muhammed (s.a.v)'ın Hayatı
« : 14 Mayıs 2008, 18:17:32 »
Hz.Muhammed (s.a.v)'ın Hayatı
 
 


Muhammed (ayrıca: Mohammed, Mahomet, Muhamit) (570-632) Müslümanlar tarafından en son peygamber olduğuna ve kendisine Allah tarafından Kuran'ın vahyedildiğine inanılır. Babasına yapılan gönderme ile, dönemin Araplarındaki isimlendirme şekliyle ismi, Muhammed bin Abdullahdır. Müslümanlar sık sık adını andıktan sonra Arapça Sallalahu aleyhi ve sellem ifadesini söylerler, yazında ise bu ifadeye atfen s.a.s kısaltmasını kullanırlar. Bu ifadenin anlamı "Allah'ın selamı onun üzerine olsun"dur.

Bugün Suudi Arabistan sınırları içinde bulunan Mekke'de doğdu, Medine'de öldü. Muhammed Arapçada "övülmüş" anlamına gelir. Ayrıca "Ahmed" ismiyle de anılır (33:40), bu da Arapça'da "övgüye daha layık" anlamındadırYou are not allowed to view links. Register or Login

Türkiye'de genellikle saygı ifade eden Hazreti (Hz.) ünvanıyla anılır.

Hayatı

19 Ocak 570'te, Ağustos 569'da, 20 Nisan 571'de ya da 27 Nisan ya da 26 Nisan 571'de Mekke'de doğdu ve 8 Haziran 632'de Medine Yesrip'de vefat etti. Hem Mekke, hem de Medine bugün Suudi Arabistan sınırları içinde bulunan Hicaz Asir Bölgesi şehirleridir. Künyesi Ebu'l-Kasım'dır. Arap geleneklerine göre adı "Ebu l Kasım Ahmed Mahmud Mustafa Muhammed el Emin ibni AbdilLat il Mekkiyyi l Haşimiyi l Kureyşiyy il Adnaniyy il Arabi" dir. Muhammed'in 610-632 yıllarında aldığı vahiyler Kur'an'ı oluşturur.

 

Çevrimdışı melike

  • ****
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: ANKARA
  • 739
  • +66/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Dal rüzgarı Affetse de...Kırılmıştır bir kere...
Ynt: Hz.Muhammed (s.a.v)'ın Hayatı
« Yanıtla #1 : 14 Mayıs 2008, 18:18:56 »
Çocukluğu

Mekke’de İsmail SS soyundan Adnaniler kavminden Kureyş kabilesinden Haşimoğulları ailesinden gelir. 570 yılında Mekke’de doğdu.
 Babası Abd-Allah ibn Abd-el-Muttalib bin Haşim bin Abdül Menat
(عبدالله بن عبد المطلب ابن هاشم بن عبد مناف بن قصي بن كلاب بن مرة بن كعب بن لؤي بن غالب ابن فهر بن مالك بن النضر بن كنانة بن خزيمة بن مدركة بن الياس بن مضر بن نزار بن معد بن عدنا :
Tüm soy ağacı arapça), annesi Medine Yesrip'ten Hazreç kabilesinden Nennaceler'den Veheb bin Abdumenaf'ın kızı Amine'dir. Muhammed daha doğmadan babası öldü.
Yetiştirilmesini dedesi Abdülmuttalib üzerine aldı ve torununa o zamana kadar kimseye verilmemiş olan "Muhammed" adını verdi.
 Muhammed o sıralarda Mekke'de bulunan Beni Sa’d kabilesinden Halime adlı bir kadına emanet edildi.

Muhammed’i ondan önce Ebu Leheb’in cariyesi Süveybe emzirdi. Muhammed üç yaşına kadar annesi Amine’nin de gözetimiyle süt annesi Halime-i Sadiyye’nin yanında kaldı, daha sonra Mekke şehrine giderek kendi annesinin yanına döndüYou are not allowed to view links. Register or Login

Muhammed altı yaşında iken annesi Amine ve bakıcısı Ümm-ü Eymen’le birlikte akrabalarını görmek için Medine’ye gittiler.
 Bir ay Medine’de kaldıktan sonra Mekke’ye dönüşte Ebva’ya (Cuhfe’den 37 km. uzak) ulaştıklarında annesi vefat edip orada defnedildi.
 Cariyeleri Ümmü Eymen onu Mekke’ye getirip dedesi Abdulmuttalib’e teslim etti.

Dedesi, yetiştirmesi için onu, oğlu Ebu Talip’e bıraktı. Ebu Talip ona çok iyi baktı.
Yengesi de kendisine çok iyi davrandı; çocukları aç olsalar bile önce onu doyurdu.

 Muhammed “O, benim annem gibiydi” der.
"Muhammed bin Abdullah"
ile ilgili Vikisözler mevcuttur.


Çevrimdışı melike

  • ****
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: ANKARA
  • 739
  • +66/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Dal rüzgarı Affetse de...Kırılmıştır bir kere...
Ynt: Hz.Muhammed (s.a.v)'ın Hayatı
« Yanıtla #2 : 14 Mayıs 2008, 18:20:04 »
Gençliği

Muhammed 9 yaşındayken amcası, ticaret yapmak için gittiği Suriye’ye onu da götürdü.
 Busra kasabasında bir rahibin (Bahira) onun peygamber olacağını haber verdiği söylenir.
Genç Muhammed 17 yaşındayken de amcası Zübeyr ile Yemen’e gittiYou are not allowed to view links. Register or Login

Bu geziler, bilgi ve görgüsünü artırmasının yanı sıra ruhsal yapısının gelişmesinde de etkin rol oynadı.


 Bu arada da amcaları ile birlikte Kureyş ve Kays kabileleri arasındaki Ficar Savaşı’na katıldı.
 Ticaretle olan ilgisi Hatice ile tanışmasına neden oldu ve onun sermayesi ile ticarete başladı.
Suriye’ye yaptığı ilk seferde çok kazanç elde etti.



Çevrimdışı melike

  • ****
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: ANKARA
  • 739
  • +66/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Dal rüzgarı Affetse de...Kırılmıştır bir kere...
Ynt: Hz.Muhammed (s.a.v)'ın Hayatı
« Yanıtla #3 : 14 Mayıs 2008, 18:22:19 »
Evliliği

Muhammed dürüstlüğü ile Hatice üzerinde iyi bir izlenim bıraktı ve Hatice'nin evlenme teklifini kabul ederek onunla evlendi.
 Evlendiklerinde Muhammed 25, Hatice ise 40 yaşındaydı.
 Muhammed çevresinden gelen paganist görüş ve uygulamalarla ilgilenmedi. Kendisi, aynı dönemde herhangi bir puta tapmamakla birlikte, başkalarının tapınmalarına da açıkça karşı çıkmadı.
 Onun bu dönemdeki tutumu İslam inancının kutsal kitabı Kuran’da “...oysa, vahiyden önce, kitap nedir, iman nedir sen bilmezdin”
 (42/Şura Suresi, 52) ve “Allah seni yorulmuş halde buldu ve doğru yola yönlendirdi.”
(43, 7) ifadeleriyle gösterilir. Bununla birlikte, gerek kendi ülkesinde, gerekse gezip gördüğü ülkelerdeki toplumlarda dinsel inanç ve ahlak bakımından gözüne çarpan çöküntü, sapkınlık ve bozulmalar, Muhammed üzerinde derin izler bıraktı ve onu bu konularda düşünmeye sürükledi.

Hatice, Muhammed'i amcazadesi Varaka Bin Nevfel ile tanıştırdı. Varaka Hıristiyandı ve bilimle ilgiliydi.
 Tevrat ile İncil'ide iyiden iyiye incelemiş ve arapçaya tercüme etmiştiYou are not allowed to view links. Register or Login
Çok bilgili ve Filozof bir adamdı.
 Dinler tarihini çok iyi biliyordu. O araştırmaları sonucunda puta tapıcılığı bırakıp hıristiyanlığı kabul etmişti.

Varaka Bin Nevfel Muhammed'i sevdi. Onda peygamberlik alametlerini de sezmişti.
 Bilgili olduğu için Muhammed'de ona saygı gösteriyordu. Varaka'yı her zaman ziyaret ediyordu.
O da Ona Tevrat'ı baştan başa okudu. Adem'den İsmail'e kadar bütün Peygamberlerin menkıbelerini anlattı.
 Musa'nın dinini nasıl kurduğunu, İsa'nın Hıristiyanlığını da izah etti.
Vahdaniyet-i ilahiye'yi derinden derine anlattı, fikir ve halvet yollarını gösterdi.


Vahiy Dönemi

Muhammed'in 610 yılından başlayarak, öldüğü yıl olan 632'ye kadar aldığına inanılan vahiyler Kur'an'ı oluşturur.


Çevrimdışı melike

  • ****
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: ANKARA
  • 739
  • +66/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Dal rüzgarı Affetse de...Kırılmıştır bir kere...
Ynt: Hz.Muhammed (s.a.v)'ın Hayatı
« Yanıtla #4 : 14 Mayıs 2008, 18:24:59 »
Kişiliği

Peygamber orta boylu, dalgalı saçlı, siyah gözlü, ay gibi parlak ifadeli esmer yüzü, son derece muntazam bembeyaz dişleri olan bir insandı.
Boş şeyler konuşmaz, genellikle susar, konuşan birinin lafını kesmez, bir isteği olanı geri çevirmezdiYou are not allowed to view links. Register or Login
Çoğunlukla su ve hurmadan başka yiyeceği olmadı.
 Bir ata veya deveye bindiğinde yanında yaya yürüyene tahammül etmez veya kendisi inip yayayı bindirir, eline geçeni yoksullarla paylaştığı için akşam eve geldiğinde ev halkına yiyecek olup olmadığını sorar, yoksa oruca niyet ederdi.

Bir güne sabah namazı öncesinde kalkarak namazın sünnetini kılar, sonra mescide çıkarak cemaate farzı kıldırır,
güneş doğana kadar onlarla sohbet ederdi.
 Mescidi Nebevi'de halkın sorunlarını görüşür, öğle sıcağı bastırınca kaylule (öğle uykusu) yapardı.
Yolda rastladığına önce kendisi selam verir, önce o elini uzatırdı.

Mucizeleri vardı.
Arkasına bakmadan arkasında olan biteni görür, elini değdirdiği yiyecek ve suyu çoğaltırdı.
 Geçmiş ve geleceği görürdü.
Akşam namazından sonra evine gider,ayakkabılarını çıkarır, besmeleyle girer, ev halkına selam verir,
 yemek varsa yer yoksa oruç tutar, hanımlarıyla oturur, çocuklarla oynardı.
 Çocuklar kucağına oturup işediğinde kızmaz, kalkıp suyla temizlerdi.
Ev işlerini kendisi yapardı.
Gecenin son kısmında kalkıp dişlerini misvaklar, teheccüd namazını kılar, sonra sabah namazına kadar sağ tarafına uzanıp yatardı.

Hayatında kimseye bağırıp çağırmadı, kimseyi kırmadı.
Öldüğünde geride yamalı bir hırkadan başka birşeyi yoktu.
Bütün ashabınca yaşarken ve müslümanlarca gıyabında sevgi ve saygı duyulan bir insandı. Öldügünde Hz.Ömer çıldırmış,
"Kim Muhammed öldü
 derse boynunu vururum" demişti. Ebubekir bir süre sonra "Herkes bilsin ki Muhammed'e inanan için Muhammed bir beşerdi öldü, Allah'a inanan için ölümsüz olan Allah'tır" diyerek Ömer'i yatıştırdı.