''yüreğime dokundurdun aşkın ateş misali parmaklarını...''
canımdan kopardın Seni..
Aşk'ın çilehanesinde ateşten örülmüş duvarlara yasladım takatsiz bedenimi..
yokluğun kor ipliklerle yamanmış derviş hırkası sayki
yarelere yar eyledi tenimi....
yağmur bulutları sığınmış bu mevsim gökkubbenin gözlerine
rüzgarların saçlarından tuttum bak
sa/vursana hadi gölgemi ötelere
gruruma hiybe şimdi gözyaşlarım
sabrı katık ettim yüreğime
güneşin gözlerine sürme çektimde
bir senin gözlerinde tutuşan kandilleri yar diye satamadım gökyüzüne...
satır satır indin gözlerime
Aşk'ın ruhuna dokunmuş besteler bulaştı sözlerime...
söylsene bu kaçıncı çetele atışım yüreğime
sevda saymakla tüketmiyorki günleri..
Yıl ekliyor ayların üstüne...
Aşk'ın gölgesinde soluklanan derviş misali nefes nefes dolsursana seni ciğerlerime...
Sen kalemi yüreğinde dillen(dir)en
kelama boyun bük(tür)en edebi-i nezih
sil(me) beni hece hece...
anlat snei bana yada sus(ma) sus(ma)ki
acıka acıka anlatsın aşk hikayesini
ilk harfi sen hadi bul getir son harfi
çık artık ortaya nerdeysen..
Aşk saraylarının sütunları çoktan kalbime çöktü
göçük altında kaldı yüreğim
unutmak kadar hatırladım seni
mezar-ı nisyan dahi anımsatmadı
''son harfi yitirilmiş sevda(nın) unutulması gerekti(ğini)''
Bak gözlerimi yumdumda nazarını ziyarete geldim
bakışların berk-i nigah yıldırımlar düşürüyor gözlerime
gözyaşım yarin damarlarından ılık ılık sızıyor sükunete
kapat şimdi kapılarını nesl-i hazır ayrılıkları
pencere aralıklarını aşk la doldur
diline mühür vur sevdanın vur ki şeytan (ay)artmasın
ebkem olsun sevda
arz-ı veda diline ya/saklansın...
ayrılığın zimmetine mülk eyleme aşkı
elden düşme sevdalar misali har vurup harman savurur
ben aşkı yüreğinden öpmeye kıyamazken
ayrılık sevdanın şahdamarına vurur....
fecr-i emelimde aşkla tutuşturulmuş kandillerle yazılı ismin
bak yıldızları bile ruh-u bizar eyledi gelmeyişin
Üfle(me) hadi söndür(me) ruhumda can çekişen mum alevini
ellerinle karanlığa göm(me) beni
neğme nağme bestele hüznümü
titreyen bir hüzzam kopar sevdanın sol yanından
bak parmak(lık)larım pas tutmuş çoktan
ayrılığı def et artık sevdanın ölüm kokan yatağından
gökkuşağının renklerinden vaz/geçtim bak
artık kefenime bağlanan kuşağımın siyahısın
iki nefes kaldı ölüme, biri kelam-ı Hak
küsermi Azrail ömürden bir nefes sevda çalsak....