Drina Köprüsü - Ansiklopedik Bilgi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı busegül

  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Adana
  • 20005
  • +360/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Allah birdir ve Muhammed (s.a.v.) onun elçisidir.
    • Uyanan Gençlik
Drina Köprüsü - Ansiklopedik Bilgi
« : 27 Mayıs 2013, 13:11:31 »
Bosna Hersek’te Sırbistan sınırına yakın Vişgrad (Vişegrad) kentinde Sava Nehrinin kolu olan Drina Irmağı üzerine 1571 senelerinde yaptırılmış olan Osmanlı köprüsü.



Sokullu Mehmed Paşa tarafından, yaptırıldığı için Sokullu Mehmed Paşa Köprüsü diye de bilinen bu köprü, Drina Irmağını kuzey-güney doğrultusunda keser. Eni 7 metreden biraz geniş, uzunluğu 180 metreye yakın olan Drina Köprüsü büyük kesme taş bloklardan yapılmıştır. Güney ucu kıyıya dik, açık bir dirsek yaparak birleşir. Irmak içinde kemerli 10 gözü vardır. Kemer açıklıkları 10-15 m arasında değişmektedir. Yukarı ortasına gelen bir yerde, batı kenarında bir kitâbe sahanlığı, doğu kenarında bir sofa vardır. Bunların her ikisi de dışa taşarak taş çıkıntılar üzerine oturmuştur. Kemerlerin üzengitaşı hizâsında bütün köprüyü çepeçevre çıkıntılı bir silme dolaşır.

Batı tarafındaki selyaranlar bu silmeye kadar üçgen prizma biçiminde yükselir, sonra piramit biçimi alarak son bulur. Her bir ayakta bu piramidin sivri ucunun iki yanına gelmek üzere birer çift boşaltma gözü vardır. Kitabe sahanlığının duvarında iki kitâbe bulunmaktadır. Köprünün yapım tarihi kitabelerden birinde 1571, diğerinde 1577 olarak verilmiştir.

Sırp yazarı İvo Andric’in, konusu Sokullu Mehmed Paşanın yaptırdığı bu köprü etrafında geçen ve dünya klasikleri arasında yer alan Drina Köprüsü adlı bir romanı da vardır. Eser 1961 Nobel Edebiyat Ödülünü almıştır. Bu romanda 350 yıllık bir gelişim içinde Vişegrad kasabasının tarihi anlatılmaktadır. Olaylar Bosna’nın Osmanlı hâkimiyetine girişinden başlar. Osmanlı İslâm kültürü ve batı kültürünün özellikleri ile bu etkiler arasında değişen kişileri canlandırarak devam eder. Söz konusu köprünün Birini Dünya Savaşındaki bir bombardıman esnasında yıkılışıyla son bulur. Târihî olayları kavramaya çalışırken ayrı toplumların insanlarına aynı sevgi ve hoşgörüyle yaklaşan romanda Osmanlı târihi ve kültürü geniş biçimde ele alınmıştır.