Diyet Yapmadan Zayıflamanın Yolları

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı busegül

  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Adana
  • 20005
  • +360/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Allah birdir ve Muhammed (s.a.v.) onun elçisidir.
    • Uyanan Gençlik
Diyet Yapmadan Zayıflamanın Yolları
« : 27 Mayıs 2013, 10:36:02 »
Önerileri uyguladığınızda çabuk kilo vereceğinizden emin olun.



 Kısa sürede zayıflatan veya tek tip beslenmeye yönlendiren diyetlerden hemen vazgeçin. 453.6gr yağ 3500 kaloriye eşittir.
Diyet ve egzersizle günde 500 kalori harcadığınızda haftada yaklaşık 453.6gr yağ eritirsiniz.
Eğer şimdiki kilonuzu korumak istiyorsanız, günde 100 kalori harcamanız yeterlidir, bu da her yıl ekstradan yarım ve bir kilo almanızı engeller.
Diyete başvurmadan ağrısız ve acısız zayıflama stratejilerini kolayca uygulayabilir ve alışkanlık haline getirebilirsiniz.

Diyet listenizi değiştirmeden önce alışkanlıklarınızdan uzaklaşmaya çalışın. Çok daha kolay kilo verdiğinizi göreceksiniz.
Bugüne kadar bir diyetten öbürüne koşup göbeğinizi erittiniz, ardından tekrar şişko patates olduysanız, belki de artık diyete alternatif bir yol denemeyi düşünmelisiniz. Şimdi duruma bir göz atalım:
Tombiksiniz; yemeği, özellikle de tatlı, hamur işi tarzı yararsız ama nefis besinleri seviyorsunuz. Hareket etmekten söz edildiğinde tabanları yağlıyorsunuz, ki tek yaptığınız hareket de o oluyor zaten, ve televizyon kanalı gezintilerinizi, elinizin altında kim bilir neyle dolu bir tabakla yapmayı seviyorsunuz.
Böyle köklü alışkanlıklarınız varken tabii ki o diyetlerin işe yaraması biraz zor. Ama eğer alışkanlıklarınızı yavaş yavaş değiştirirseniz, diyet yapmadan da kilo verdiğinizi görecekseniz. Unutmayın, altın kural ?Bir kutunun içindeki 6 parça su böreğinden 3 değil, sadece 1 parça yemek??
Doyma duygusunun oluşması için 20 dakika gereklidir. Bunun için de yavaş yemek, sıkılıp bunalmadan daha az yemek anlamına gelir. Eğer akşam yemeğini dışarıda yemeyi düşünüyorsanız, o zaman gün içinde makul ve mantıklı yiyin.

Böylece hem gündüz yediklerinizle akşam yedikleriniz arasında denge sağlamış olursunuz, hem de gün içinde düzgün yediğiniz için, çılgın danalar gibi yemeklere saldırmazsınız ve kendinizi kontrol etmeniz kolaylaşır.

Şekere hayır
Çikolatalı ve şekerli şeyler yerine, fındık ve kuru meyve nevi besinleri tercih edin. Bunlar, öğleden sonraları için hem enerji verirler, hem de doğal olduklarından daha yararlıdırlar.
Egzersiz yapmaya vakit ayıramamaktan mı bahsediyorsunuz? O zaman günlük rutininizi daha aktif hale getirin. Asansör yerine merdivenleri tercih edin, yürüyebileceğiniz yerlere yürüyün. Eve daha uzak bir durakta inerek, hafif bir yürüyüş yapın. Ev işlerini bile hareket etmek için bahane olarak kullanabilirsiniz.

Hafif yiyin
Yemeği bitirdiğinizde masayı terk edin. Aç olmadığınız halde, masada oturmaya devam ederseniz, yediklerinizden arta kalanlar, sizi tekrar atıştırmaya teşvik edebilir. Eğer bir partiye gidiyorsanız, gitmeden önce hafif bir şeyler yiyin. Böylece, orada daha az yersiniz.
Gittiğiniz bir partiye kendi atıştırmalıklarınızı götürebilirsiniz. Yani, sizi cipslerden uzak tutacak daha hafif alternatifleri. Böylece seçme şansınız da olur?

Her gün kahvaltı yapın
Sabah kahvaltı etmeyerek zayıflamak birçok insanın başvurduğu ortak yoldur. Çoğu insan kaloriyi azaltmak için kahvaltı yapmamanın en iyi yol olduğunu düşünür ancak günün sonunda daha çok yerler. Bun un yerine sağlıklı ve kilo aldırmayan yiyeceklerle kahvaltı etmeyi tercih edebilirsiniz.

Geceleri mutfağınızı kapatın
Acıkmadığınız halde saedece sıkıldığınız için gece yarısı atıştırmalarını ya da TV karşısında gece geç saatlere kadar birşeyler yiyerek oturmayı bırakın. Bir fincan çay alın, canınız şekerli birşeyler istediğinde zor eriyen sert şekerlerden bir tane, ufak bir kaze veya külah light dondurma ya da dondurulmuş yoğurt yiyin. Şekerli gıdalar tükettikten sonra dişlerinizi fırçalamayı ihmal etmeyin.

Tatlandırılmış içeceklerden uzak durun
Tatlandırılmış içecekler kalori doludur. Susadığınızda, serinlemek istediğinizde sadece su, limonata, düşük yağlı veya yağsız süt, ufak porsiyonlarda % 100 meyve suyu için..

Doğal besinleri tüketin
Yemek sırasında açık büfeden uzak durun. Yiyecekleri istediğiniz kadar tabağınıza koyun. Yemeklerden önce salata yiyin ve bir kase çorba için. Bu sizin iştahınızı azaltır. Mutfağınızda atıştırmak istediğinizde yiyebileceğiniz meyve ve sebzeler bulundurun.

Tahıl tüketin
Kek, beyaz ekmek, bisküvilerde kullanılan tahıllardan elde edilen un işlenmiş, kepekleri alınmıştır. Tüketeceğiniz tahıllar ya da kepekli yiyecekler sizin daha tok hissetmenizi sağlar. Bu nedenle kepekli ürünleri, yiyecekleri seçin.

Evinizde kalorili yiyecekleri bulundurmayın
Mideniz kazındığında şekerli ve yüksek kalorili yiyeceklere saldırırsınız. Bu nedenle yüksek kalorili yiyecekleri mutfakta bulundurmayı, almayın. Bu tür restoranlardan uzak durun. Canınız birşeyler yemnek istediğinde sağlıklı atıştırmalıkları tercih edin. Çok yemek yememek için büyük bir bardak su içtikten sonra en az 15 dakika bekleyin.

Porsiyonlarınızı küçültün
Eğer yemek tabaklarınızı küçültürseniz zayıflarsınız. Çoğu restoranda ihtiyacınızdan daha fazla yemek servis edilir. Fazla yemeyi tabaklarınızı, bardaklarınızı ve kaselerinizi küçülterek önleyebilirsiniz.

Her yemek ve ara öğün de protein içeren besinler yiyin
Protein içeren yiyecekler daha uzun süre tok hissetmenizi sağlar. Düşük yağlı yoğurt, ufak kase fındık, yumurtalar, kuru bakliyat ve yağsız et yiyin. Uzmanlar her 3-4 saatte bir ufak miktarda ara öğün oluşturarak kan şekerinizi yükseltmenizi öneriyor.

Diğer hafif alternatifleri değerlendir
Düşük yağlı salata soslarını, mayonez, süt ürünleri gibi yiyecek alternatiflerini tüketmeyi azaltın. Kayvenizde krema yerine yağsız süt, tatlı patates yerine beyaz patates, salatalı sandvici tercih edin.

Fit bir vücut için yapmanız gereken tek şey; yeterli ve dengeli” beslenmek! Üstelik aç kalmadan, sıkıcı listelere bağlı yaşamadan!

Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Cirit, fazla kilolarınızdan kurtulmak için neler yapmanız ve nelerden kaçınmanız gerektiğini anlatıyor.

Besinleri yavaş çiğneyin:
Zamanınız olmasa bile tabaktaki yemekleri hızlı yemekten vazgeçin. Ana öğünleriniz en az 15 – 20 dakika sürmeli. Çünkü beynin tokum sinyalini vermesi için yaklaşık bu kadar süreye ihtiyacı var. Eğer besinleri hızla çiğnerseniz kontrolünüzü yitirerek bu süre içinde daha fazla yemek tüketme riskiyle karşı karşıya kalırsınız.

Her öğünden önce su için:
Her gün 1.5 – 2 litre su içmeyi alışkanlık haline getirin. Gün içinde düzenli olarak tüketeceğiniz su metabolizmanızı hızlandırmak gibi önemli bir işlev üstleniyor. Ancak bu özelliğinden faydalanmak için suyu gün içine yayarak içmeniz şart. Eğer akşam su içmediğinizi fark edip bolca tüketmeye kalkarsanız, sık sık tuvalete gitmek dışında hiçbir değişiklik sağlayamazsınız. Bu nedenle her öğün öncesinde bir bardak su içmelisiniz. Böylece hem açlık hissinizi azaltarak gereksiz atıştırmalardan korunmuş, hem de günde en az 6 bardak su içmeyi garantilemiş olursunuz. Yemek yerken su tüketiminden ise kaçının, aksi halde mide hacmini artırmış olursunuz ki bu da daha fazla besin tüketmeniz anlamına geliyor. Yemekten sonra su içmek için en az 1 – 1.5 saat geçmiş olmalı. Çünkü mide boş iken su, doğrudan bağırsaklara karışıyor ama besinle karıştığında mideyi genişletmekten başka bir işlev üstlenmiyor.

Sebzeye ağırlık verin:
Ana öğünlerinizden birinin mutlaka sebze ağırlıklı olmasına dikkat edin. Böylelikle hem bağırsakların daha hızlı çalışmasını sağlar, hem de daha az kalorili bir menüye sahip olursunuz. Örneğin ana öğününüzde et ve makarna yerseniz sebzeden çok daha fazla enerji alabilirsiniz. Ancak sebzeler bir porsiyon ete göre neredeyse dörtte biri kadar enerjiye sahip olsalar da, hemen hemen aynı derecede tokluk sağlarlar. Örneğin etin sindirimi 3 – 4 saat sürüyorsa, sebzenin sindirimi 2 saat kadar sürer. Fakat sebzeyi bir dilim ekmekle desteklerseniz, etli menü kadar uzun süre tok kalabilirsiniz. Bu nedenle gün içinde minimum 2 -3 porsiyon sebze, yine aynı oranda meyve almayı alışkanlık haline getirin.

Porsiyonlarınızı küçültün:
Meyvede bir porsiyon derken, aklınıza dolu bir tabak gelmesin. Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Cirit bir porsiyonun 50 kalori olduğunu, bunu da yarım muz, büyük bir mandalina, küçük bir elma veya ayvanın dörtte biri ile alabileceğimizi belirtiyorlar. Sebzelerde de, 4 yemek kaşığı bir porsiyona karşılık geliyor.

Tatlılara ambargo koyun!:
Gün içinde yeteri kadar karbonhidrat tüketmediğimizde enerji ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Bunun sonucunda da beynimiz bize tatlı yememizi emrediyor. Biz de krizim tuttu diyerek tatlılara saldırmaya başlıyoruz. Oysa tatlı ihtiyacımızı önlemenin tek yolu düzenli beslenmek ve enerjiyi dengeli bir şekilde almaktan geçiyor! Beslenme ve Diyet Uzmanı İpek Cirit, şeker gibi basit karbonhidrat grubunda yer alan besinleri haftada 1, en fazla 2 kere tüketmenizi öneriyor. Çünkü tatlı yediğinizde 300 -350 gibi yüksek bir kalori alırsınız ama kan şekeriniz hızla yükselip tekrar düştüğü için yarım saat sonra tekrar acıkırsınız. Bunun aksine bol peynirli kepekli sandviç yerseniz neredeyse 3 saat boyunca tok kalabilirsiniz. Gün içinde 2 – 3 porsiyon meyve yediğinizde de tatlı krizinin önüne geçebilirsiniz. Eğer canınız tatlı çok çektiyse, baklava ve şekerpare gibi kalorisi bol tatlılar yerine, daha az kalori içeren sütlü tatlıları tercih edin.

Çeşitli beslenin!:
Besinleri sadece kalori veren maddeler olarak düşünmeyin. Vücudumuzun iyi enerji harcaması, günlük işlerini yerine getirebilmesi ve aynı zamanda sağlıklı olarak hayatına devam edebilmesi için ihtiyacı olan besin öğelerini bize gıdalar verir. Tüm besin öğelerini içinde bulunduran tek bir besin olmadığı gibi aynı besin grubunda yer alan besinlerin de içeriği farklılık gösterir. Kilo vermeye de çalışsak, kilomuzu korumaya da çalışsak çeşitli beslenmeyi ihmal etmemeliyiz.

Yağları yasak listesine almayın!:
Kilo vermek uğruna yağdan vazgeçmeyin. Çünkü yağlar sindirimi en uzun süren grup oldukları için yemeklere ilave etmezseniz tokluk süreniz kısalır, siz de kendinizi yine sofra başında bulabilirsiniz. Fakat çok hareketli bir yaşantınız yoksa, et, peynir ve yoğurt tüketirken zaten vücudunuzun ihtiyacı kadar aldığınız için doymuş, yani katı yağlardan kaçının. Gün içinde yemeklere katacağınız sıvı yağ miktarı 4 – 5 tatlı kaşığını geçmemeli. Bunun için de 4 – 5 su bardağı ile yapacağınız çorbaya yarım yemek kaşığı, bir kiloluk sebze yemeğine de yarım çay bardağı, salatalara da 1 tatlı kaşığı kadar sıvı yağ eklemeniz yeterli gelecektir.

Karbonhidrattan vazgeçmeyin:
Kilo vermeye karar verdiğimizde çoğumuzun yaptığı ilk şey, karbonhidratlı besinleri sofradan kaldırmak oluyor. Oysa hem yeterli beslenmek hem de midemizin tok kalması için günlük enerji ihtiyacımızın yüzde 50 – 60ını karbonhidrat kaynaklı besinlerden sağlamamız şart. Bu da günde 300 – 350 gr karbonhidrat anlamına geliyor. Diyelim ki et ve yanında da bolca salata yediniz. Karbonhidrat içeren besin tüketmezseniz vücudunuz ihtiyaç duyduğu enerjiyi alamadığı için 1 – 1.5 saat sonra acıkmaya başlarsınız. Bunun aksine yanında karbonhidrat içeren bir besin tüketirseniz en az 2 – 2.5 saat tok kalır, bu sayede bir sonraki öğüne kadar gereksiz şeyler atıştırmazsınız. Dolayısıyla her öğünde karbonhidrat içeren besinlere mutlaka yer verin. Ancak seçiminiz kan şekerini hızla yükseltmedikleri için lif içerenlerden yana olmalı. Örneğin pilav ya da patates yerine, sindirimleri nispeten daha uzun süren, böylece kan şekerini hızla yükseltmeyen kepek ekmeğini, tam buğday makarnasını, kuru baklagilleri veya bulgur pilavını tercih etmenizde fayda var. Tabii her öğünde karbonhidrat içeren besinleri 3 – 4 yemek kaşığını geçmeyecek miktarda yemeniz gerektiğini de unutmayın! Karbonhidrattan vazgeçmeyin: Kilo vermeye karar verdiğimizde çoğumuzun yaptığı ilk şey, karbonhidratlı besinleri sofradan kaldırmak oluyor. Oysa hem yeterli beslenmek hem de midemizin tok kalması için günlük enerji ihtiyacımızın yüzde 50 – 60ını karbonhidrat kaynaklı besinlerden sağlamamız şart. Bu da günde 300 – 350 gr karbonhidrat anlamına geliyor. Diyelim ki et ve yanında da bolca salata yediniz. Karbonhidrat içeren besin tüketmezseniz vücudunuz ihtiyaç duyduğu enerjiyi alamadığı için 1 – 1.5 saat sonra acıkmaya başlarsınız. Bunun aksine yanında karbonhidrat içeren bir besin tüketirseniz en az 2 – 2.5 saat tok kalır, bu sayede bir sonraki öğüne kadar gereksiz şeyler atıştırmazsınız. Dolayısıyla her öğünde karbonhidrat içeren besinlere mutlaka yer verin. Ancak seçiminiz kan şekerini hızla yükseltmedikleri için lif içerenlerden yana olmalı. Örneğin pilav ya da patates yerine, sindirimleri nispeten daha uzun süren, böylece kan şekerini hızla yükseltmeyen kepek ekmeğini, tam buğday makarnasını, kuru baklagilleri veya bulgur pilavını tercih etmenizde fayda var. Tabii her öğünde karbonhidrat içeren besinleri 3 – 4 yemek kaşığını geçmeyecek miktarda yemeniz gerektiğini de unutmayın!

Öğün atlamayın:
Zayıflamanın öğün atlamaktan geçtiği yolundaki hatalı bilgilerle hareket etmeyin. Çünkü aç kaldığınızda vücudunuz bunu bir tehdit olarak algılıyor ve ihtiyaç duyulan enerjiyi yağ dokusundan almaya başlıyor. Fakat vücut uzun süre açlıktan sonra yağ deposundan sağlanan bu enerjiyi, öğün tüketilmesi ile beraber besinlerle gelen enerjiyi tekrar yağ dokusuna geri gönderiyor, hem de fazlasıyla. Bu da kilo verememenize, hatta kilo almanıza yol açıyor! Dolayısıyla kahvaltıyı uyandıktan sonra en geç 1 saat içinde yapmalı ve sonraki öğünleri 2 – 4 saat sonra olacak şekilde planlamalısınız. Bunun için her gün 3ü ana öğün olmak üzere günde en az 5 – 6 kez beslenin. İsterseniz, ara öğün sayısını 4e bile çıkarabilirsiniz. Bu sayıyı kahvaltı saatinize göre belirleyebilirsiniz. Örneğin kahvaltınızı saat 7.00de yapıyorsanız, ana öğünden önce mutlaka bir ara öğününüz olmalı. Ancak sofraya saat 10.00 gibi oturuyorsanız, bu durumda 2 – 3 saat sonra öğle yemeğine geçebilirsiniz.

Sofraya geç saatlerde oturmayın:
Yoğun iş temposu nedeniyle bunu başarmak pek kolay olmasa da akşam yemeğini çok geç saatlere bırakmamaya çalışın. Akşam saat 19.00 gibi sofraya oturabiliyorsanız, çok şanslısınız. Ancak bu mümkün değilse ve diyelim ki saat 24.00te yatağa gireceksiniz, hiç olmazsa yatmadan en az 4 saat önce akşam öğününü tamamlayın ki hareketsiz kaldığınız için kaloriler vücudunuzda depolanmasın. Akşam yemeğinde ağır yemekler yerine kalorisi az ve sindirimi kolay hafif yemekleri tercih edin! Eğer geç kalmışsanız, akşam yemeğini atlamayı bir çözüm olarak da görmeyin. Çünkü öğünü tamamen atlarsanız yetersiz beslenmiş olur ve vücudunuz uzun süre aç kalacağı için bazal metabolizmanızın hızının düşmesine yol açabilirsiniz.

Kızartmayın, haşlayın:
Fazla kilolarınızdan kurtulmak için besinlerinizi pişirme şekline de dikkat etmelisiniz. Kızartmaları ayda bir veya iki kez ile sınırlamalı, bunun yerine haşlama veya fırında pişirme şekillerini tercih etmelisiniz. Eğer patates kızartmasını çok veriyorsanız, baharatlandırarak fırında elma patates şeklinde hazırlayabilirsiniz.