Keynesyen yaklaşıma göre, para arzı artışı yukarıdakilerden hangilerini artırır?

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı busegül

  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Adana
  • 20005
  • +360/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Allah birdir ve Muhammed (s.a.v.) onun elçisidir.
    • Uyanan Gençlik
SORU:    I. Yatırımlar
               II. Faiz oranları
             III. Otonom vergiler.

Keynesyen yaklaşıma göre, para arzı artışı yukarıdakilerden hangilerini artırır?
 
A) II ve III
B) Yalnız III
C) Yalnız I
D) Yalnız II
E) I ve II



CEVAP: Yalnız I



Keynesyen yaklaşım:

ktisadi liberalizmin aksine devletin ve özel kesimin önemli bir rol üstlendiği karma ekonomiyi savunan, eksik işlendirme durumunda da ekonominin dengede olabileceği ve bu durumda tam işlendirmeye ulaşmak için devletin maliye politikası araçlarıyla müdahale etmesi gerektiği, denge gelir düzeyinin toplam istem tarafından belirleneceği, reel ve parasal kesimin karşılıklı etkileşim içerisinde olduğu ve ekonomiye iktisadi karar birimlerinin beklentilerinin yön verdiği gibi görüşleri ileri süren İngiliz iktisatçı J. M. Keynes'in görüşlerini temel alan iktisadi yaklaşım.

Keynesçi teoriye göre, bütün birey ve işletmelerin gösterdiği bazı mikroekonomik davranışların toplamı verimsizlik ile sonuçlanmakta ve ekonomi potansiyel çıktısının ve büyümesinin altında bir seviyede işlemektedir. Ürünler için toplam talep yetersiz olduğunda, ekonomi bir krize girer ve üreticilerin savunmacı davranışları nedeniyle gereksiz bir işsizlik ortaya çıkar. Bu gibi durumlarda, toplam talebi arttırmak için devlet bazı politikalar izleyebilir ve sonucunda ekonomik aktiviteleri hızlandırıp işsizliği azaltabilir. Çoğu Keynesçi, iş döngüsünün stabilize edilmesine yönelik politikalar önerirler. Örneğin işsizlik seviyesi çok yükseğe çıktığında devlet büyüme odaklı bir para politikası izleyebilir.

Keynes, Büyük Depresyon'a çözüm olarak düşük faiz ve devlet yatırımları ile ekonominin canlandırılmasını düşünüyordu. Devlet tarafından yatırım geliri ve sonuç olarak tüketimi arttırmakta, bunun sonucunda daha fazla üretim ve yatırım sağlanmakta ve bunların sonucu tüketim tekrar artmaktadır. İlk ekonomi canlandırma yatırımı bir olaylar dizisini tetiklemekte ve sonrasında yapılan yatırımın çok daha katı ekonomik etkinlik sağlamaktadır.

Keynesçi bazı iktisatçılar özellikle Keynes'in uluslararası koordinasyona, uluslararası ekonomik kurumların gerekliliğine ve ekonomik kuvvetlerin nasıl savaşa veya barışa yol açabildiğine verdiği önemi vurgulamışlardır.


Para politikası

Keynes, para ve reel ekonomi arasındaki ilişkiyi faiz oranları üzerinden kurmuştur.  Para arzındaki değişimler önce para piyasasına yansıyarak faiz oranlarını değiştirmekte ve bu değişim yatırımları etkilemektedir. Keynes'e göre para arzını parasal otorite (örneğin merkez bankası) sağlamakta ve para politikası fiyatları etkilemektedir.


Faiz oranları

Keynes'e göre yatırımcıların normal olarak algıladığı bir faiz oranı vardır.[4] Faiz oranları bu normal oranın altına düştüğünde yatırımcılar oranların yükseleceği beklentisi ile tahvil satın almaktan kaçınmakta ve nakit tutmayı tercih etmektedir. Faiz oranları bu normal oranın üstünde olduğu zaman ise düşeceği beklentisi ile tahvil satın almaya yönelmektedirler. Bu nedenle para talebi ve faiz oranı arasında negatif bir ilişki olduğu söylenebilir.[4]