Alm. Erfrierung (Unterkühlung) (f), Fr. Congelation (f), İng. Frostbite.
Uzun süre 0°C veya altında soğuğa maruz kalanlarda, bilhassa uçlarda meydana gelen dolaşım bozukluğu ve buna bağlı ortaya çıkan belirtiler.
İlk olarak parmak uçları, yanaklar, burun ve kulaklarda dikkati çeker. Oksijen harcanması kan dolaşımından hızlı olduğundan, soğukluk arttıkça uçların kırmızılığı artar. Vücut sıcaklığı 10 °C’ye indiğinde, deri tamâmen kırmızı olup hafif derecede his kaybı vardır. Hareketler ağırlaşmıştır. 10°C’nin altında cilt pembe ve ağrılıdır. Deriyi besleyen damarlar tamâmen kapanmamışlardır. Bir büzülür bir genişlerler. -2,5°C de tamamen kapanırlar; bu esnâda su kristalleri meydana gelmiştir. Dokular donar, his tamâmen kaybolmuştur. Bu seviyede geri dönüş olabilir. Uygun tedâviyle hiçbir kayıp olmaksızın hasta eski hâline dönebilir. Hakîkî donma -20°C’de meydana gelir. Damarlar tamâmen felç olmuş ve dokunun beslenmesi oldukça bozulmuştur.
Donmalar, derinin görüntüsüne göre dört dereceye ayrılırlar:
Birinci derecede; deri soğuk, kırmızı, şiştir. İçi sıvı dolu küçük kesecikler yoktur.
İkinci derecede; içi sıvı dolu kesecikler teşekkül etmiş ve büyümeye başlamışlardır.
Üçüncü derecede; sıvı dolu kesecikler ya yoktur veya koyu-siyah renkli birkaç kese mevcuttur. His kaybolmuştur. Renk morumsudur. Eklemler sertleşmiş, hareketler çok kısıtlanmıştır.
Dördüncü derecede; uç soğuk, kansız, hissizdir. Kesecikler ve şişlik olmayıp, hareket hiç yoktur. Kısa zamanda kangren (doku harabiyeti) başlar. Araştırmalar, -70°C’de bir metali bir saat veya daha fazla sürede tutanlarda veya temas edenlerde doku kaybı meydana geldiğini göstermiştir.
Yüksekte donma: Yüksekte oksijen kısmî basıncı daha az olduğundan donma daha kolay meydana gelmektedir. Oksijenlenme bozukluğu, damarların büzülmesiyle ortaya çıkan kansızlığı daha da arttırır.
Suda donma: Bu donma şekli diğer donmalardan farklıdır. Denizciler immersiyon ayağını uzun zamandan beri bilirler. Shannon, 1822’de Arktik bölgede 7 gün bir adada kalmış ve 49 adamından 30’unu bu sebepten kaybetmiştir. Shackelton ve arkadaşları Fil Adalarından Georgiya’ya giderken bu şekilde donmuşlardır. Ayrıca Titanik Faciasından geriye kalanlarda da bu durum görülmüştür. Donma derecesinin üzerinde bir harekete, ıslak olarak uzun süre mâruz kalmak bu şekil donmayı meydana getirmektedir. Dokular -2,5°C’de donmaktadırlar. Deniz suyu -1,9°C’de donar. Uzun süre ıslak ayakkabı içinde bulunan bir ayak +10°C’de bile devamlı ısı kaybeder ve vücut bu duruma karşı harekete geçemez. Bu şekil bir donmada ilk belirti ayak uçlarından başlayan hissizliktir. Baldırlarda kramplar görülür. Ağrı, karıncalanma, kaşınma mutad değildir. Deri kırmızı, sonra soluk sarı, mavi, mor renge döner. Bu rahatsızlığa “siper ayağı” ismi verilir.
Kuru soğukta donmaların tedâvisi:
İlk yardım: Kuru soğukta donmuş bir insana yapılacak ilk yardım onu ısıtmaktır. Donan yer hemen 39-42°C arasında sıcak suyun içine batırılır ve sıcaklık kontrol edilir. 37°C’nin altına düşerse, donan kısım çıkarılıp sıcak su ilâve edilir. 44°C’nin üzerine kesinlikle çıkarmamalıdır. Sıcak su içinde ayak 30-45 dakika tutulur. Bu esnâda şiddetli ağrı olabilir. Bunun için ağrı kesiciler, bazan da morfin verilir. Donan kısım sıcak su içindeyken vücudun diğer kısımları da sıcak çarşafla sarılır ve sıcak içecekler verilir.
Donan kısım ısıtıldıktan sonra steril, temiz, yumuşak bezlerle sarılır. Parmak aralarına pamuk konulur ve hemen hastâneye götürülür. Hastâneye götürme imkânı olmayan yerlerde ısıtma çok tehlikelidir, ayak tekrar donduğunda süratle kangrene gider. Hastâne veya tekrar donmasını önleyecek bir yerin olmadığı şartlarda şahsın kendi gücüyle yürümesi, hareketli olması sağlanır. Isıttıktan sonra, tekrar donma, her ne pahasına olursa olsun önlenmelidir.
Hastâne tedâvisi: Hasta steril çarşaflara yatırılır, izole edilir. Isıtılma yapılmamışsa yapılır ve donan kısım yukarı kaldırılır. Gerekli tıbbî müdâhalede bulunulur.
Yüksek proteinli, kalorili ve vitaminli diyet verilir. Bilhassa C vitamini böyle hallerde uygundur.
Tetanoz aşısı yoksa aşı yapılır, varsa serum verilir.
Her gün iki defa 1,5 saat 32-25°C su içine donan kısım daldırılır. Suyun içine antiseptik bir solisyon konulur ve ayaklar gaz pedalına basıyormuş gibi hareket ettirilir. Bu hareket, günde 4 defa 20’şer dakika yapılır.
2-3 hafta sonra izolasyon (tecrid) ve steril şartlara son verilir, fakat sıcak su banyosuna devâm edilir.
Eğer dokular kangren olmuş ve 6 hafta geçmesine rağmen hiçbir düzelme görülmemişse donan kısım sağlam sınırdan îtibâren kesilir.
Komplikasyonları (ihtilatları): İyileşmeden sonra hastada aşırı terleme, soğuk hassasiyeti, ağrıları, deri bozuklukları, gelişme bozuklukları görülebilir.
Korunma: Yüz, çeşitli rüzgârkıran maskelerle korunur. Ayaklara, kan dolaşımını engelleyecek kadar sıkı çorap ve ayakkabı giyilmez.
Islak donma: Bu şekil donmada da donan kısım ısıtıldıktan sonra yukarıdaki tedbirler aynen uygulanır. Fakat donan kısım odanın pencereleri açılarak rüzgârlandırılır. Yüzükoyun yatırılan hastanın bacakları bükülür, diz arkasına yastık konulur. Kanlanma başladıktan sonra oda ısısı 21°C yapılır. 2-3 hafta yürümesine kesinlikle müsâde edilmez.