Alm. Disziplin, Zucht (f), Fr. Discipline (f), İng. Discipline.
Kânunlara ve kurallara uyma, görevini aldığı ve yaptığı işi nizam intizam içinde istenildiği gibi yapma.
Disiplin Lâtince; öğretmek, terbiye etmek demek olan “discipulus” kelimesinden gelmiştir. Önceleri öğretim ve eğitim mânâsındayken sonradan ilk defâ Büyük Frederik tarafından cezâ anlamında kullanılmıştır. Osmanlılar zamânında ise “zaptu rapt” deyimi (askeri zapt etmek, vazifeye bağlamak ve fertler arasında mânevî bağ sağlamak) bugünkü disiplin mânâsındadır. Dilimizde cezâî müeyyide olarak değil, ilk önceleri kullanılan mânâ esas alınarak kullanılmaktadır. Eğitimde, yapılan işte, askerlikte başarının esâsı disiplinli olmaya bağlıdır. Disiplin deyince akla önce ordu gelir. Disiplin ordunun rûhudur. Orduda disiplin şahsî bir mesele olmayıp, silahlı kuvvetleri ayakta tutan müşterek bir inanış rûhudur. Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kânun ve Yönetmenliği’ne göre disiplin: “Kânunlara, nizâmlara ve emirlere mutlak bir itâat ve astının ve üstünün hukûkuna riâyet” demektir.
Askerî anlamda disiplin, kendisine hâkimiyet, intizam ve itâat meydana getiren bir çeşit eğitimdir. Disiplinde esas olan bir hedef vardır. Burada esas, tek ferdin veya toplu olarak askerin tavır, hareket ve düşünüş tarzının tâyin edilmesidir. Bu sebepten “Disiplinli bir bölük disiplinsiz alaydan daha iyidir!” denmiştir. Disiplinin gâyesi en çetin hallerde bile şuurlu olarak kayıtsız, şartsız itâat etmeyi, vazîfenin tam zamânında kesin yapılmasının sağlanmasıdır. Hiçbir meslekte istenildiği zaman hayâtın fedâ edilmesi durumu yoktur. Askerlikte ise yerinde ve zamânında bir komutan verdiği bir emirle hayâtın fedâ edilmesini istiyebilmektedir. Bu ise, yapılan hizmetin kutsallığına inanan, rûhun derinliklerinde vatan sevgisi ile disiplini kucaklaştırabilenlerin yapabileceği bir iştir.