Alm. Mühle (f), Fr. Moulin (m), İng. Mill.
Tahılları öğütüp un hâline getiren makina ve faaliyette bulunduğu yer.
Taş ocakları, mâden ocakları, mâdeni eşya îmâlâthânelerinde kullanılan çeşitleri vardır. Kahve çekmek için dükkânlarda bulunan büyük ve evlerde kullanılan küçük el değirmenleri de eskiden beri bilinir. Değirmenin çok eski bir mâzisi vardır. Günümüzden yıllarca (4-5 bin yıl) önce rüzgâr vâsıtasıyla işleyen yel değirmenleri olduğunu çeşitli kaynaklar bildirmektedir.
Târihi bilgilere göre, ilk insanlar tâneli cisimleri (buğday, arpa vs.), bilhassa ekmek yapımında kullanılan buğdayı, içi oyulmuş taş havanlarda döğerek öğütürlerdi. Daha sonra sert taşları yontarak değirmen taşları yapıldı ve buğday, iki silindir biçimi olan kaya arasında öğütülmeye başladı. Bunda taşlardan birisi yerinde sâbit olup, diğeri onun üzerinde su kuvveti ile dönerek öğütme işini yapmaktadır. Öğütülen buğdaylar un hâline gelmekte ve sonra taşın yüzündeki yivlerin etkisiyle dışarı atılmaktadır. Dışarı atılan un, çuvallara doldurulmaktadır. Taşların döndürülmesi yoluyla sağlanan öğütme gücü, değirmenlerin bu metotla gelişmesinin tekâmülünü hazırladı. Taşların dönmesini sağlamak bakımından da sırasıyla önce insan, sonra hayvan, daha sonra da rüzgâr ve su güçlerinden istifâde edildi.
Bu sistem değirmenlerde, buğday tânelerinin ezilerek un hâline gelmesi yeterince sağlanmakla berâber, buğday tânesini meydana getiren kabuklu kısımla (kepek), yeni ürün meydana getirecek oğulcuk ve esas besin gücünü veren (besidokusu) kısımları birbirinden ayrılmadan un meydâna geliyordu. Bu undan yapılan ekmeği insanlar ikinci kalite oluyor diye beğenmiyorlardı. İnsanların gâyesi, buğday tanesinin % 2,5’ini meydana getiren oğulcukla, % 12,5’ini teşkil eden kepeği bütünün % 85’i olan besleyici besidokusundan tam olarak ayırabilmekti. Netice olarak, günümüzün teknolojisi ile bu işlem gerçekleştirilmiş, şimdi birinci sınıf ekmek yapılmakta ve insanlar bu ekmeği yemektedirler. Fakat bunun da mahzurlarını yeni ilmî gelişmeler ortaya çıkarmaktadır. Bugün kanserli hastalara bilhassa kepekli ekmek yedirilmesini kanser mütehassısları önemle belirtmekle, ileride insanların tekrar faydalarından dolayı kepekli ekmek yemeye başlayacaklarını söylemektedirler.
Bugünkü teknoloji, değirmenlerin işleyişini önce su buharı makinalarına, sonra elektrik motorlu değirmen makinalarına tekâmül ettirerek modern hâle getirdi. Bu yeni makinalar aylarca kesintisiz çalışabilecek kapasitede otomatik çalışan ve verimi çok olan makinalardır. Bunlarla seri çalışmalar yapılmakta, bugün un değirmenlerinde buğday önce yıkanıp kurutulmakta, sonra kırılıp ayrılmakta (kefeği, oğulcuğu, besleyici kısmın ayrılması), öğütülerek un hâline getirilip el değmeden paketlenip satışı yapılmakta ve yurdumuzda başka ülkelere de un ihrâc edilmektedir.