Alm. Gerichtliche Klage (f), Prozess (m), Fr. Proces (m), demande (f), İng. Suit; claim.
Bir hakkın, devlet kanalıyla devletin organları olan mahkemeler vasıtasıyla kullanılması.
Dâvâ; aslî (başlıbaşına bir iddia olup, başka bir dâvâyla ilgisi bulunmayan) ve fer’î (asıl dâvânın teferrûatından olarak, diğer bir şey hakkında hüküm verilmesinin istenilmesi) olur. İhtilaflı ve ihtilafsız veya cezâ dâvâsı, hukuk dâvâsı, idârî dâvâ, amme (kamu) davası, şahsî dâvâ olarak da târif edilir.
Hukuk dâvâları: Edim dâvâları, tesbit dâvâları, yenilik doğuran olmak üzere üçe ayrılır: Hak sâhibinin, bir şeyin yapılmasını veya yapılmamasını, yâni bir ediminin yerine getirilmesini istediği dâvâlara “edim” dâvâları denir.Mahkemelerdeki dâvâların çoğu bu çeşittir. Alacak dâvâları, tazminât dâvâları gibi. Bir hukûkî bağın var olup olmadığının tesbit edildiği dâvâlara “tesbit dâvâları” denir. Evlilik dışı çocukların neseplerinin tesbiti gibi.
Mahkeme gününe kadar var olmayan veyahut hâkimin kararı olmadan var olmayacak olan hukûkî sonuçları meydana getiren dâvâlara “yenilik doğuran dâvâlar” denir. Boşanma davaları gibi.
Dâvâ edene dâvâcı, dâvâ edilene de dâvâlı denir. Dâvâ konusu olan husûsa “dâvâ olan şey” denir.