Hadis ilminin öğretildiği medreselere verilen isim.
İlk defa Selçuklu atabegi Nûreddîn tarafından Şam’da açıldı. Böylelikle hadis öğrenimi câmilerden medreselere geçmeye başladı. Sonradan Dârülhadîs medreselerinde Kur’ân-ı kerîme âit ilimler de okutulmaya başlandığından, bu medreselere DârülKur’ân ve’l-Hadîs ismi verildi.
Anadolu’da ilk Dârülhadîs, İlhanlı vezîri Şemseddîn Cüveynî’nin Sivas’ta kurduğu medresedir. Osmanlı Devletinde ilk Dârülhadîs Bursa’da, ikincisi ise 1447’de Sultan İkinci Murad tarafından Edirne Üçşerefeli Câmii Külliyesi içinde öğretime açılmıştır. İstanbul’da ilk Dârülhadîs, Süleymâniye Câmii Külliyesi dâhilinde faaliyete başladı. Daha sonra gittikçe fazlalaşan Dârülhadîslerin sayısı 17. asırda 135’e kadar çıkmıştır.
Diğer medreselere göre daha yüksek seviyeli, Dârülhadîslerin müderrisleri de rütbe olarak daha yüksekti. Meselâ, Dârülhadîs müderrislerinin yüz akçe yevmiyeli oldukları devirde diğer müderrisler altmış akçe yevmiye alırlardı. “Kibâr-ı Müderrisîn” olarak isimlendirilen bu müderrisler, merâsimlerde diğerlerine başkanlık ederlerdi.