Dadaloğlu - Ansiklopedik Bilgi

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı busegül

  • *******
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Adana
  • 20005
  • +360/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Allah birdir ve Muhammed (s.a.v.) onun elçisidir.
    • Uyanan Gençlik
Dadaloğlu - Ansiklopedik Bilgi
« : 06 Mart 2013, 10:16:46 »
On dokuzuncu yüzyılın ilk yarısında Karacaoğlan ve Köroğlu’nun havasını yaşatan, bir Türkmen saz şâiri.

Toroslar’ın Erzin, Payas, Adana ve Kozan çevrelerinde konup göçen aşîretlerden Avşar (Afşar) boyuna mensuptur. Avşarlar ise Kozanoğullarına bağlıydı.

Asıl adı Veli’dir. Tahmînen 1785’te doğdu. Babası Âşık Mûsâ adında bir saz şâiridir. Güney ve Orta Anadolu’yu dolaşmıştır. Açık Türkçeyle millî vezin ve şekillerle şiir söylemiştir.

İngilizler tarafından kışkırtılarak Osmanlı Devletine isyân ettirilen, göçebe Türkmenlerindendir. On dokuzuncu asır ortalarında yabancı devletler, bilhassa İngiliz câsusları göçebe Türkmen aşîretlerinin arasına girerek onları devlete karşı kışkırtıyorlardı. Osmanlı Devleti ise buna mânî olmak için göçebe aşîretleri belirli bölgelere yerleştirmek üzere idârî bir teşebbüste bulundu. Fakat bu dağlı aşîretlerle uğraşmak kolay olmuyordu. Ancak 1865 yılında Derviş Paşa kumandasında Fırka-i İslâhiyye adında bir ordu kurdu. Târihçi Ahmed Cevdet Paşa da bu orduya, inceleyici ve danışman olarak katıldı. Bütün direnmelere rağmen bu orduyla Kozanoğulları fesadına son verildi. Aşîretler, Anadolu içlerinde belirli yerlere yerleştirildi. Avşar aşîretinin Sivas civârında olduğu sanılmaktadır. Dadaloğlu bu iç hâdiseler esnâsında Osmanlıya sert bir şekilde karşı çıkmış ve diğer şiirlerinin yanısıra bu daldaki şiirleriyle de şöhret bulmuştur.

Tahmînen 1868’de ölmüştür. Şiirleri 1923’ten sonra Anadolu’da yayımlanmaya başlamıştır. Ancak bu şiirlerin sayısı azdır. Bâzılarının ona âit olma ihtimâli zayıftır. Şiirleri derlemeye dayandığı için, çok az şiiri dışında büyük ölçüde değişikliğe uğrayarak günümüze kadar gelmiştir. Şiirleri Cingözoğlu Osman, Karacaoğlan, Âşık Sâzi, Deli Aziz ve Hurûfî şâir Âşık Veli’nin şiirleri ile karıştırılmaktadır. Şiirlerinde sâde ve sanat endişesinden uzak bir dil kullanmıştır. Ancak üç beş şiirle şöhrete ulaşmıştır.

Osmanlı Devleti'nin konar-göçer Avşar, Karsantı, Sırkıntı, Bozdoğan, Kırıntı, Berber, Menemenci gibi Türkmen aşiretlerini yerleşik hayata geçirmek için verdiği uğraş, yer yer başkaldırılara ve çatışmalara neden olmuştur. Dadaloğlu'nun şiirleri, yerleşik hayata geçmek istemeyen Türkmen aşiretlerinin sesi ve sözlü tarihi sayılabilir. Her yıl Kayseri'de, Dadaloğlu ( Avşar ) Şenlikleri düzenlenmektedir.

Kalktı göç eyledi, Avşar elleri
Ağır ağır giden eller, bizimdir.
Arap atlar yakın eder ırağı
Yüce dağdan aşan yollar bizimdir.

Halk Ozanı Dadaloğlu hakkında aile kütüğü ile ilgili yapılan çalışmalardan bilgilere göre Gavurdağında elleri (Kanlıgeçit) buradan gittiği

Yarsuvatta güreş ettim yıkıldım
Dokuzyüz atlıynan harbe dıkıldım
Yüzü burda sekizyüzü nicoldu."

demektedir. Bu türkünün aşiret kavgasında Kozanoğlu, Dulkadiroğlu ve Ali Osman Oğlu isimli beylerin Maraş'ın üst tarafında bulunan Kırım isimli yerden gelerek Çukurova' ya yerleşmek isteyen Ceritler ile kavgaya girmemesi ve bundan haberi olmayan bu gün Kozan Kadirli arasında bulunan Anavarza Kalesine ulaşınca söylediği bilinmektedir. Türküde:

"Sana derim sana Anavarza Kalesi
Sana konup göçenlerin nicoldu"

diye hüküm sürmekte olan bu beyler ,Ceritler önünce çekilince Ceritler Çukurova'yı istilaya başlamış ve bunun doğal sonucu olarakta Çukurova da aşiret kavgaları başlamıştır. Çukurova halkı ve Ceritler konar-göçer olduğundan Gavurdağını ve Kozandağını kontrol altına alarak Erzin, Kadirli ve Kozan gibi kasabalar Fırka-i İslahiye'nin kurduğu veya yeniden düzenlediği yerlerdir. Dadaloğlu'nun Gavurdağı-Kozandağı arasında hareket eden aşiret beylerinden biri olduğu bilinmektedir. Kozan Dağları, Binboğa Dağları ve Gavurdağları'nda aynı isimde yerlerin bulunması ve her yörede sözlü hikâyenin farklı anlatılması türkülerin veya türkü mısralarının farklılık göstermesi de bundandır.

Dadaloğlum der ki, aslım nereli,
Bizde ölen şehit, gazi yaralı,
Haydin aslanlarım ,haydin ileri,
Seyret kavgayı da, gör Kozanoğlu.

Gerçek olan bir şey vardır. O da Dadaloğlu'nun Çukurova, Kozan, Binboğa ve Gavurdağı yöresinde konar-göçer bir halk ozanı olarak yaşadığıdır. Çok bilinen bestesi yapılan şiirlerinden iki tanesi

KARALAR BAĞLADI BURUĞU DÜŞTÜ

Karalar bağladı buruğu düştü.
Misis mihenk imiş alasın kaçtı.
Sırkıntılı karahacılı kaçtı.
Boz kartala pay oldu ya ölünüz.

Avşar'ın uyluğu duruyor atta.
Cerid'in hopuru çıktı yarsuvat'ta.
Kaçtı tecirliler hep selamette,
Kaçın sırkıntılı gavur dağı carınız.

Çekildi Avşar'ın atlısı bindi.
Cerid'in üstüne peştemal döndü.
Göçmüş sırkıntılı yurduna kondu.
Nerde kaldı kolu bağlı delimiz.

Der Dadal'ım bu böyle olmadı.
Atlı fena düştü birbirini bulmadı.
Yürü bire cerit sana yurt kalmadı.
Geç arabistan'a amut yolunuz.


MİSİS KÖPRÜSÜ DE MÜHENGİ AŞTI

Misis köprüsü de mühengi aştı.
Karalar ho dedi buruk'a düştü.
Sırkıntı menemenci hep yalın kaçtı.
Hani ya kabak hasan kodaz ali'niz.

Avşar'ın uyluğu tutmuyor atta.
Tecirli de kaçtı gitti firkatta.
Cerit'(in) hopuru çıktı yarsuvat'ta,
Boz kartala pay oldu ya ölünüz.

Bozdoğan davaya girmeden kaçtı,
Reyhanlı beyi de Halep'e düştü
Kozanoğlu duydu buna pek şaştı,
Hani ya hiç beri gelmez biriniz.

Çekildi Avşar'ın atlısı bindi.
Cerit'in üstüne peştemal döndü.
Göçmüş sırkıntılı yurduna kondu.
Nerde kaldı kolu bağlı deliniz.

Der Dadal'ım hani beyler kalanı.
Mistik paşa'm ne tez tuttun belen'i,
Çapanoğlu gene yaptın planı,
Hani sizin çakmak çalan eliniz.