1- Bir kimse kendi davranışlarında ki ayıbını görmeye başlarsa, başkasının ayıbıyla meşgul olmaktan uzak durur.
2- Bir kimse de kendi ayıbından gaflet ederek, görmezden gelirse, başkasının ayıbıyla meşgul olur ve konuşma konusu yaparak günahlara dalar.
3- Bir kimse Allah’ın kendisine lütfünden ihsan buyurduğu hadsiz rızkları düşünürse, başkasına ihsan ettiği rızk hasedini çekmez. Şayet kendisine ihsan ettiği rızkı küçümserse, başkasına ihsan ettiği rızkı büyütür, haset etmekten kendini bir turlu kurtaramaz.
4- Bir kimse kendi kusur ve hatasını unutmadan hatırında tutarsa, başkasının hatasını büyük görmez. Ama gaflete dalarak kendi hatasını unutursa, başkasının hatasını büyük görür, ardından konuşmaya başlar.
5- Bir kimse her daim kendini çok akıllı bilir ve kendine çok güvenerek, kimse ile istişare etmezse, Allah ona en akılsızların yapmayacağı hatalari yaptırarak haddini bildirir.
6- Bir kimse kendini çok akıllı bilmez, her konuda çevresindeki ehil insanlarla istişare ederse, Allah ona çoğu akıllıların bile düşünemeyeceği iyilikleri ilham ederek, başarıya giden bütün kapıları bir biri ardına açar.
7- Bir kimse herhangi bir nedenden dolayı haset ederek başkası için bir kuyu kazarsa, çok vakit geçmeden, eninde sonunda kendisi de hırsından kazdığı o kuyuya düşer.
8- Bir kimse başkasını bir kusuruyla ayıplarsa, kendisi ölmeden aynı kusurla ayıplanır!
9- Bir kimse hayâ (utanma) perdesini atarsa onu başka hiçbir perde gizleyemez.
1O- Bir kimse başkasının perdesini açarak onların ayıplarını ilan ederse, bir gün kendisinin de perdesi açılır, ayıpları ilan edilir.
11- Bir kimse ahlaken düşüklerle arkadaşlık ederse, kendisi de ahlaken düşüklerden sayılır. Onun çevresinde iyi olarak bilinmesi, kötülerden sayılmasını önleyemez.
12- Bir kimse sürekli âlimlerle, Salihlerle bir arada bulunur, onların meclislerinden zevk alıp oturursa, kendisi cahil de olsa âlim gibi ilgi ve alaka görerek, her yanda itibar kazanır.
13- Bir kimse geçmişini düşünürse sabırlı olur, geleceğini düşünürse tedbirli davranır.
14- Bir kimse çevresinde bulunan insanlara karşı büyüklük taslarsa, Allah onu küçültür, küçük görünürse Allah onu aziz eder, büyütür.
15- Bir kimse dini hafife alırsa kendisi de hafife alınır. Dine hürmet gösterirse kendisine de hürmet gösterilir, itibar kazanır.
16- Bir kimse başkasının malını kendisi için mubah görürse, bir gün birileri de çıkarak onun malını kendisi için mubah görür.
17- Bir kimse dininin insanlara sunduğu kolaylığı beğenmeyip de aşırıya kaçarsa, bir gün kendisi de kendi eliyle çıkardığı zorluklara dayanamayarak, aşağılara düşer.
18- İfrat ile tefrit oldukça keskin iki uçtur. İtidalle davranıp orta yolu tercih etmek varken, uçlarda yer almak, gövdeden uzak kalmak demektir. En doğrusu, uçlarda değil de ortada olmak, gövdeyi temsil etmektir.
19- İbadet ve iyilikleri bir anda haddinden çok yaparak kısa bir zaman sonra bırakmaktansa, o ibadetleri az yapıp omur boyu devam ettirmek çok daha hayırlıdır.
2O- Adalet ile zulüm karşılıklı iki yol gibidirler. Birine yönelen ötekine arkasını dönmüş olur. Siz adalet yoluna girin ki, zulüm sizden kendiliğinden uzaklaşsın.
Simdi meşhur sözü bir daha tekrar edebiliriz:
Büyüklerin sözleri sözlerin büyükleridir