Ders 11 - İlk anne-babalık deneyimleri

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Nadya

  • *****
  • Join Date: Mar 2008
  • Yer: Konya
  • 2940
  • +237/-0
  • Cinsiyet: Bayan
Ders 11 - İlk anne-babalık deneyimleri
« : 25 Şubat 2013, 10:02:25 »
Ve dünyaya ve sizin evinize yeni bir birey katıldı... Küçük, ama küçük olduğu kadar kendisine ayrılan zaman, eve kattığı mutluluk, yaşattığı heyecan vs. büyük. Bu dönemde gerek anne ve gerekse baba tatlı; fakat karmaşık denilebilecek duygular içinde olabilirler. Ancak kendi duygularında ne denli hızlı bir şekilde denge sağlayabilirlerse, o denli çocukla geçirilen zamanın etkili oluşu sağlanabilir. Şimdi isterseniz bu dönemde ebeveyn neler yaşar kısaca bir inceleyelim.

Annenin loğusalık psikolojisi

Loğusalık psikolojisi kimi zaman anneliğin ilk dakikalarında, kimi zaman ise ilerleyen zamanlarda kendini gösterir. Annenin kendisini farklı duygular içinde hissettiği bu dönemde yoğun desteğe ihtiyacı vardır. Anne vücudundaki hormonel değişime de bağlı olarak genellikle çok hassaslaşır. En ufak bir durumda üzülüp ağlayabileceği gibi, öfkelenip bağırabilir de. Bütün bunlar aslında ciddi bir sorunun göstergesi değildir. Fakat loğusalık döneminin karmaşasından sıyrılabilmek için annenin yakın çevresinden gelecek desteğe ve anlaşılmaya ihtiyacı vardır. İlk günlerde anne kendini yorgun hissedebilir ve bu sebeple yakınında işlerini halletmek üzere kendisine yardım edebilecek bir yakınının bulunması faydalı olur. Bu dönemde özellikle babanın eşine her an destek vermesi ve eşiyle konuşması anne için oldukça önemlidir. Anne zaman zaman yaşadığı bu gerilimden dolayı çocuğunu suçlayabilir. Annenin bu dönemde çocuğunu benimseyememe gibi birtakım duygular içinde olduğu ve bu durumu annelik rolüne yakıştıramadığı için suçluluk psikolojisi içinde olabildiği görülür. Çünkü ona göre bir annenin bu duyguları yaşamaması gerekir ve bundan dolayı vicdanen rahatsızlık duyar. Fakat bütün bu duyguların olağan olduğu ve bir süre sonra geçebileceği unutulmamalıdır.

 Yeni bebekle birlikte artık annenin uyku düzeni, fiziği ve sosyal hayatı değişmiştir ve bundan bebeği sorumluymuş gibi düşünebilir. Bütün bu düşünceler ilerleyen günlerde kaybolacaktır. Annenin biraz sabırlı olması ve kendisine pozitif telkinlerde bulunması önemlidir. Annenin kendini toparlayamaması durumunda bir uzmanla görüşülmesi en sağlıklı olandır.

İlk günlerde babalık psikolojisi

Babaların durumu annelere kıyasla biraz daha zordur. Çünkü annedeki değişiklikler olağan karşılanırken, babanın duyguları genelde anlaşılmaz ve hep eşine destek vermesi gereken birey olarak algılanır; fakat desteğe ihtiyacı olduğu düşünülmez.

 Yeni gelen bu minik üye babanın da farklı duygular içinde olmasına sebep olur çoğu zaman. “Şimdi neler olacak hayatımızda, geçimini temin edebilecek miyim vb...” sorular babayı meşgul ederken, bir yandan da duygusal farklılıklar babayı meşgul eder. Babayla genelde ilgilenen olmaz; çünkü daha ziyade anne ile ilgilenilir. İlk günlerde babanın nerede uyuyacağı, yemek yiyip yemediği çok da önemsenmez ve bu durum babadaki duygusal gerginliği daha da artırabilir. Bunun dışında baba istediği her an bebeğe yakın olma şansına sahip olamadığını düşünebilir. Çünkü bebeğini sevebilmesi için karnının tok, altının temiz, gazının çıkartılmış ve uyumamış olması gerekir ki, böyle bir anı yakalamak oldukça zordur. Bu nedenlerle babanın da anlaşılmaya ihtiyacının olduğu unutulmamalı ve çevresi tarafından gelecek destek esirgenmemelidir. Bu şekilde baba kendini daha rahat hissedeceğinden eşine de daha fazla destek olabilecektir.

Bebeğe karşı sorumluluklar

Anne-çocuk arasındaki ilk duygusal bağ ilk dakikalarda kurulur. Özellikle normal doğum yapan annelerin ilk dakikalarda çocukları ile bütünleşmeleri sağlanmalıdır. Diğer doğumlarda ise mümkün olan ilk zamanda anne-bebek buluşması sağlanmalıdır. Bebek, bu ilk dakikalarda tensel temas halinde olmalıdır.

Bebeğe sık sık beden masajı yapmak bebeği ruhsal ve bedensel açıdan dinlendirecektir.

Babaların da ilk saatlerde bebekleri ile duygusal bağ kurmaya çalışmaları önemlidir.

Bebeğin ilk anlardan itibaren huzurlu bir ortamda bulunması için ebeveynler arası tartışmaların olmaması gerekmektedir. Aksi takdirde negatif etkilenen ebeveynler bunu bebeklerine yansıtacaklardır.

Ebeveynin çocuğuyla ilk dönemlerden itibaren konuşması ve bir süre sonra çocuğuna kitap okuması sağlanmalıdır.

Gerek ortamı, gerek ebeveyni yumuşatan ve gerekse bebeğin ruhunu okşayan dinletiler her zaman için faydalı olacaktır. Musikiler gibi...

Ebeveyn kendini geliştirme çabası içinde olmalıdır. Bu konuda kitap okumaya ara verilmemeli ve çeşitli eğitsel aktivitelere katılınmalıdır.