Peygamber efendimizin (sallAllahü aleyhi ve sellem) mübârek hanımlarından.
Câhiliye devrindeki adı Berre idi. Resûlullah efendimizle evlendikten sonra Cüveyriyye oldu. Benî Mustalak kabîlesi reîsi Hâris’in kızıdır. Doğum târihi kesin bilinmemekle berâber, 675 (H.56) senesinde Medîne’de vefât etti.
626 (H. 5) senesinde yapılan Müreysî (Benî Mustalak) Savaşında alınan esirler arasında bulunan hazret-i Cüveyriyye’nin bu savaşta amcasının oğlu olan kocası öldürülmüştü. Kabîlesinden esir alının 500 kişiyle birlikte Medîne’ye getirildi. Esirler taksim edilirken hazret-i Cüveyriyye Sâbit bin Kays’a düştü. Sâbit bin Kays onu satmak isteyince, bir rivâyete göre babası Hâris satın almak istedi. Bu iş için bir sürü deve getirdi. Bu develerin içinden çok iyi cins olan iki deveyi şehrin dışında sakladı. Hâris, Resûlullah efendimizin huzûruna gelince, Resûlullah efendimiz; “Falan yerde sakladığın iki deveyi de getir.” buyurdu. Bu husûsu kendinden başka kimsenin bilmediğini düşünen Hâris şaşırıp kaldı. Bu mûcize karşısında kelime-i şehâdet getirip Müslüman oldu. Resûlullah efendimiz de develeri alıp kızını verdi. Daha sonra Hâris’in iki oğlu ve kabîlesinden pekçok kimse Müslüman oldu. Babası, kardeşleri ve kabîlesinden pekçok kimsenin Müslüman olmasından sonra hazret-i Cüveyriyye de Müslüman oldu. Bu sırada 20 yaşındaydı. Resûlullah efendimiz onu babasından isteyip kendisine nikâhladı. Bunun üzerine Eshâb-ı kirâm aynı kabîleden olup ellerinde bulunan esirleri; “Biz Resûlullah’ın hanımının, annemizin akrabâlarını hizmetçi olarak kullanmaktan hayâ ederiz.” diyerek serbest bıraktılar. Hazret-i Cüveyriyye bu hâli her zaman söyleyerek öğünürdü.
Hazret-i Cüveyriyye de Resûlullah efendimizin diğer hanımları gibi, sırası geldikçe zaman zaman gazâlara (savaşlara) katılırdı. Peygamber efendimizden bizzat işiterek hadîs-i şerîfler rivâyet etmiştir. İzzet-i îmân sâhibi, metânetli bir hanım olan hazret-i Cüveyriyye, çok ibâdet eder, kelime-i tevhîdi çok söylerdi. Peygamber efendimiz onu her geldiğinde bu hâl üzere bulurdu. Hazret-i Âişe onu; “Ben Cüveyriyye’den daha hayırlı, daha bereketli bir kadın görmedim.” diyerek medh ederdi. 675 (H. 56) senesinde Medîne-i münevvrede vefât etti. Mervân bin Hakem tarafından cenâzesi kılınıp Cennet-ül-Bakî Kabristanına defnedildi.
“Erkeklerden kim ipek elbise giyerse, Allahü teâlâ kıyâmet günü ona ateşten bir elbise giydirir.” hadîs-i şerîfi, Peygamber efendimizden rivâyet ettiği hadîsler arasındadır.