Alm. Phanerogamen, Blütenpflanzen, Fr. Phanerogames (pl.), İng. Phanerogamia plants.
Erkek ve dişi organların açıkça gelişmiş olduğu ve bir tohum teşekkülü görülen bitkilere verilen ad.
Tohumlu-çiçekli bitkiler (Spermatophyta) olarak da bilinirler. Açık tohumlular (Gymnospermea) ve kapalı tohumlular (Angiosperea) olmak üzere iki gruba ayrılırlar. Bu tür bitkiler, bitkilerin en gelişkin olanlarıdır. Boyları birbirinden farklı olan bu bitkiler çevremizde gördüğümüz bitkilerin büyük bir kısmını teşkil ederler. Yapıları, birbirinden farklılık arz etmesine rağmen hepsinde de klorofil mevcuttur. Besinlerini fotosentez yoluyla yaparlar. Tohumlarını meyve (yemiş) denilen kapların içine saklarlar.
Ekseriyâ her çiçeğin dışında onu kuşatan “çanak yaprağı” denilen birçok yeşil yaprak bulunur. Bu yapraklar bâzı çiçeklerde birbirine yapışmış da olabilir. Çanak yapraklar, çiçeği daha tomurcuk hâlindeyken diğer bölümleri çevreleyerek muhâfaza ederler. Bitki çiçek açtığı zaman çanak yapraklar ya dökülür veya geriye doğru kıvrılırlar. Çanak yapraklarının içinde diziliş, şekil ve renk bakımından büyük farklılıklar gösteren “taç yapraklar” bulunur. Umûmiyetle bu taç yapraklar birbirleriyle birleşmiş iri ve parlak renklidirler. Haşereleri bitkiye çekme vazîfesi görürler. Taç yaprakların içinde iğneye benzeyen ipçik (stamen), başçık (anter)tan meydana gelen erkek organlar vardır. Bu organların vazîfesi “polen” denilen sarı çiçek tozunu hazırlamaktır. Çiçeklerin ortasında bir veya birden fazla “karpel” denilen meyve yaprakları ve bunların iç kenarlarına tutunmuş sonradan tohum hâline gelen bir çok yumurtacık (tohum taslağı) bulunur. Meyve yapraklarının boru gibi bükülüp kenarlarının bitişmesinden dişi organ (pistil) meydana gelir. Bu organ genelde sürahi biçiminde olup, ortada şişkince bir yumurtalık (ovaryum), stilus denen bir boyuncuk ve üstte stigma denen bir tepecik bulunur.
Ekserî çiçeklerde dişi organ ile erkek organlar berâber, bâzılarında ise ikisinden birisi bulunur. Meselâ kabakta her ikisi birden bulunmaz. Bâzı bitkilerde ise erkek ve dişi çiçekler başka başka bitkilerde olabilirler. Bunlara misâl olarak söğütleri, çoban püsküllerini zikredebiliriz.
Bir çiçeğin tohum verebilmesi için, “tozlaşma” tâbir edilen uygun türde çiçek tozlarının meyve yapraklarının tepecikleri (stigma) üzerine düşmesi gerekir. Bu tozlaşma bâzı çiçeklerde kendi kendine olabildiği gibi, dış tesirlerle de olabilmektedir. Tozlaşması kendi kendine olan çiçeklerde, çiçek tozları başçıklardan aynı çiçeğin tepeciklerine düşerler.
Bâzı çiçekler daha tepecikler hazır olmadan olgunlaşarak çiçek tozlarını saçarlar. Bu durumda tozlaşma meydana gelmez. Bu çiçeğin tozlaşabilmesi için başka bir bitkinin çiçek tozları gerekmektedir. Bu da rüzgâr veya böcekler vâsıtasıyla olmaktadır. Allahü teâlâ çiçeklerde böcekleri çeken balözleri yaratmıştır. Böcekler bu balözünü almak için çiçeğe konarlar. Böcekler balözüne ulaşmak isterken ilâhî bir düzenle yerleştirilmiş olan çiçeğin tepecikleri, ipçikleri, böceğe sürtünürler. Böylece üzerlerine yapışan çiçek tozları diğer bitkiye taşınarak tozlaşma meydana gelmiş olmaktadır.