Alm. Blumenzucht (f), Fr. Floriculture (f), İng. Floriculture.
Çiçek ve süs bitkilerini yetiştirme sanatı.
Bu bitkilerin fide, fidan, saksı içinde veya kesme olarak tarla hâlinde üretilmelerine çiçekçilik veya süs yetiştiriciliği denir.
Birçok çiçeklerin adları târihte önemli devirlere isim olmuştur. Osmanlı târihinde 17. yüzyılda başlayıp bir yüzyıl süren devreye bir süs bitkisi olan “lâle”nin ismi verilmiştir. Bu devirde her tarafta lâle bahçeleri düzenlenmiş ve lâle soğanları yetiştirilmiştir. Avrupa lâleyi 1789 yılında Hollanda’ya götürülen lâle soğanı tohumları vâsıtasıyla tanımıştır. Osmanlıdan aldığı bu lâleyi geliştiren Hollanda bugün dünyânın sayılı lâle soğanı ihraç eden ülkelerinden olmuştur.
Çiçekçilik küçük işletmeler hâlinde yapılabildiği gibi, değişik ısı ihtiyâcına göre seralarda, çiçeğin dekoratif güzelliği bakımından ağaçlık hâlinde (leylak, mimoza gibi), yaprak güzelliği bakımından saksılarda yapılmaktadır.
Çiçekler, kırları, bayırları, bahçeleri ve parkları süsleyen kıymetli bitkilerdir. Saksı çiçekleri, evlerde küçük bir bahçecik gibidir.
Saksı çiçekçiliğinde, toprak ve ağaç saksılar, çiçek yetiştirmeye en elverişli olanlardır. Mâdenî ve teneke kaplar, hava ve rutûbeti geçirmediklerinden elverişli değildir. Toprak saksının dış kısmı sırlanır veya yağlı boya ile boyanırsa kısa bir zaman sonra çiçeğin solduğu görülür.
Bir saksıya yeni dikilen bitki ilk zamanlar rahatça gelişmesine rağmen, zaman geçtikçe köklerinin o kabı tamâmen doldurduğu görülür. Bu sebepten, Begonya ve Sardunya gibi çiçekler her sene bir veya iki defâ saksı değişimine tâbi tutulmalıdır. Saksı değiştirme işlemini ilkbaharda yapmalıdır. Yaz ortasında mecbur kalmadıkça saksı değiştirmesi yapmamalıdır. Kaktüs, kuşkonmaz ve palmiye gibi çiçeklerde, saksı değişimi iki, üç senede bir defâ yapılabilir. Saksı değiştirmesi yapılacak çiçekler 8-10 gün sulanmaz ve toprağın kuruması beklenir. Toprağı ile birlikte aktarılabilmesi için bu işlem yapılır. Bir saksıyı değiştirmek için, o saksı başaşağı çevrilir ve dikkatlice dip kısmına yumruğumuzla birkaç defa vururuz. Böylece çiçek toprağı ile birlikte saksı kalıbı şeklinde elimize geçer. Saksı değişimi yaparken toprağını da değiştirmek lâzımdır. Zîrâ, saksı bitkinin gıdâ alma kâbiliyetini sınırlar. Bunun için elimize geçen bitki köklerinin etrâfındaki toprağın bir kısmını dikkatlice atar, köklerden bir kısmını da keseriz ki, yeni kökler çıkartabilsin.
Bundan sonra ilk saksıdan biraz daha büyük bir saksı alırız. Dibinde bir veya iki delik bulunmalı ki, sulama esnâsında fazla su akabilsin. Sulamada fazla suyun süzülebilmesi için saksının dip kısmına kırılmış kiremit veya yıkanmış çakıl döşenir. Bundan sonra saksının içine üçte bir nisbetinde iyi evsaflı çiçek toprağı konulur ve değiştirilecek çiçek saksının tam ortasına gelecek şekilde yerleştirilir. Etrâfına çiçek toprağı konulur ve hafifçe bastırılır. Hafif sulama yapılır ve birkaç gün gölgeli bir yere bırakılır. Bâzı hallerde çiçeğin bulunduğu saksı kâfi büyüklükte olmasına rağmen çiçekte bir durgunluk görülür, bu ya gıdâ noksanlığından veya köklerde toprak kurtları bulunmasından ileri gelir. Bu takdirde, toprağını değiştirmek gerekir.
Bitki yaprakları güneş ışınlarına yönelir. Işık durumuna kendilerini uydurmuş bitkilerin yön ve yerlerini sık sık değiştirmek doğru olmaz. Saksıların ışığa bakan kısmına bir işâret koymalıdır.
Odadan kalkan tozlar yaprakların solunum deliklerini tıkar. Onun için, büyük ve sert yapraklıları ılık suya batırılmış yumuşak süngerlerle yıkamak iyi olur. İnce yapraklıları pülverize şeklinde yıkamalıdır.
Isı ve havanın köklere ulaşabilmesi için saksı toprağını 10-15 günde bir çubukla hafifçe kabartmalıdır. Bitkinin üzerinde bulunan, açıp geçen çiçekleri kesmelidir.
Gövdeleri odunsu olan ve fazla boylanan saksı çiçeklerine şekil verebilmek için budama yapılır. Budama ekseriya ilkbahar ve sonbaharda çeşide göre 3 göz üzerinden budanır.
Yurdumuzun batı bölgelerinde çeşitli çiçekçilik işletmeleri kurulmuş ve İstanbul, Ankara ve İzmir’de çiçek ticâreti hayli artmıştır.