Ramazan şöleni
Hz. Peygamber (s.a.v.) buyuruyor:
“Cennet, mübarek Ramazan ayının şerefine baştanbaşa donatılır. Süs üzerine süs, güzellikler üzerine güzelliklere büründürülür.
Arş altından pek hoş, pek narin, pek güzel bir rüzgâr esmeye başlar; Cennetteki ağaçlar başta olmak üzere her şey vecde gelir.
Her şeyden o kadar güzel sesler çıkar ve hoş kokular yayılır ki, Cennete girecekler bu güzel seslerden daha hoş bir ses ve daha hoş bir koku duymamışlardır.
Nitekim varların en “VAR” olanı olan Allah, sonsuz izzet ve keremi ile şöyle buyurur:
“Ey Rıdvan(Cennet kapısını bekleyen melek!), Cennetin bütün rahmet ve nimet kapılarını aç, aç ki, rahmet ve bereketim habibim Ahmed’in oruç tutan ümmeti üzerine dökülüp saçılsın.
Ey Mâlik(Cehennem kapısını bekleyen melek!), Cehennemin bütün kapılarını Ramazan boyunca oruçlulara kapat. Çünkü onlar oruç tutup, namazlarını kıldıkça ben onların günahlarını bağışlarım.
Ey Cibril, sen de yeryüzüne in. Müslümanların düşmanı olan şeytanları zincirlere vur; her şeyden sevgili Muhammed’in oruç tutan ümmetinin oruçlarının yüksek sevabını düşürmesinler, kalplerine fitne ve fesat salmasınlar.”
Diğer taraftan rahmeti ve mağfireti bol ve rahmeti gazabından fazla olan Rabbimizin emri gereğince Ramazan ayının her gecesinde melekler tarafından sabaha kadar şu ilâhi emir hiç durmadan tekrarlanır:
“Ey hayrı talep edenler, ihtiyacı olanınız yok mu? İsteyin ve daha fazla isteyin. İstediğiniz şeyler verilir.
Ey asiler, sizlerden kötülüklerinden sakınan, günahlarından tövbe ve istiğfar eden yok mu? Yalvarıp yakarsın, dua edip niyaz etsin de Allah günahlarınızı bağışlasın ve Cehenneminden sizleri azad etsin(1).”
*****
Müminlere Ramazan ayına özgü müjdeler…
Yine Hz. Peygamber(s.a.v.) buyuruyor:
“Hiçbir peygamberin ümmetine verilmeyen 5 şey yalnızca benim ümmetime mübarek Ramazanda verilmiştir:
*Bunlardan ilki Cenabı Hak’ın Ramazan ayının girmesiyle ümmetime daha fazla rahmet nazarıyla bakmasıdır ki, Allah’ın kullarına rahmetiyle nazar etmesi, onların ebediyen ilâhi azaptan korunmasına işaret eder.
*İkincisi, Müminlerin ağızlarının kokusunun oruç mevsiminde Rabbimiz tarafından misk kokusundan daha değerli bulunmasıdır,
*Üçüncüsü, Meleklerin oruç tutan Müminler için gece ve gündüz dua ve istiğfar etmeleridir,
*Dördüncüsü, Ümmetimin oruçluları için Cennette hazırlıklar yapılması ve Müminlere dünyada çektikleri sıkıntı ve meşakkatleri unutturacak cinsten ziyafetlerin hazırlanmasıdır,
*Beşincisi, Ramazan’ı şartlarına uygun olarak oruç tutan ve namazlarını kılan ümmetimin günahlarının hepsinin affedilmiş olmasıdır(2)”.
******
Kıyamet günü Rabbimizin oruçlulara ikramı…
Yine Hz. Peygamber(s.a.v.) buyuruyor:
“Oruçlular kıyamet günü kabirlerinden çıkınca ağızlarından miskten daha hoş kokular yayarak harekete başlarlar. Onların nefeslerinden çıkan bu hoş koku, dünyada iken Ramazan ayında tutmuş oldukları oruca işarettir. Rabbin emri gereği oruç tutanlar özel şekilde hazırlanmış nefis yemeklerin ve içeceklerin bulunduğu sofralara buyur edilir.
Kendilerine, “Buyurunuz çok acıkmışsınızdır, içiniz çok susamışsınızdır, dinleniniz çok yorulmuşsunuzdur” denilir. Dünyada oruç tutanlar da bu hoş kokulu tadına doyulmaz güzel yemeklerden ve içeceklerden kemal-i afiyetle yerler, içerler ve istirahat ederler. İşte bu ziyafet sofrası Ramazan orucunu tutanlara Allah’ın bir ikramıdır.
Ne var ki, orucun gizemine erip, oruçla nefislerini şereflendirenler akıllara durgunluk veren enfes sofralarda cennet taamlarını yiyip, içerken, konuk edilirken; orucun görkemine, erdemine, gizemine vakıf olamayanlar ise bırakın ziyafeti, onlar oruçlulara ziyafet sırasında çetin bir biçimde imtihana tabi tutulurlar(3)”.
******
Orucun diğer ibadetlerden ayrıcalığı ya da kayrılmış bir ibadet oluşu:
Yine Hz. Peygamber (s.a.v.) buyuruyor:
“İnsanoğlunun her ibadetinin sevabı on mislinden yedi yüz misline kadar artar. Cenabı Hak buyuruyor ki: Ancak oruç ibadeti böyle değildir. Onun sevabı daha da fazladır. Zira oruç ibadeti sırf Benim içindir. Onun mükâfatını verecek olan da Benim. Çünkü kullarım arzularını ve yiyip içmelerini sırf benim rızam için terk ediyor(4)”.
******
Oruç insanı takva denilen en üstün zirveye, mertebeye ulaştırır. Oruçla insan meleklerle yarışa girerken, iftar suları zemzem sularına, iftar yiyecekleri ise cennet yiyeceklerine dönüşür. Orucun insan yüzlerindeki masumiyet ve saflığın rengi, bu sebepten meleklerin saflığını, temizliğini çağrıştırır.
Dahası, oruç eylemi cennete davetiye çıkarıp, cennetin kapılarını aralarken, tutulan her oruçla cehennemden ötelere binlerce fersah uzaklaşılır.
Bu yüzden cehennemin ateş yağmurlarına kalkan arayanlar mutlaka oruç şemsiyesine sığınmalıdır…
Orucun görkemli şemsiyesine sığınmak, topyekûn Allah’ın sonsuz, sınırsız af ve merhametine sığınmak demektir…