Kağıttan gemiler yaptım sana...
Sana dair limanları olmayan kıyılarım var benim
Boyumu aşan dalgaların kadar çaresizliğim
Fırtınalar koparacak kadar öfkem
Soluğum kadar yakın, gözlerin kadar uzak mesafelerim
Uğruna adanmış kaçamak saatlerim var,Yoluna bahanelerle set çektiğin...
Dibine kadar yaşanmış yaşayamadıklarımı biriktirdim kumbaramda. Kendi kendime söylediğim senin hiç bilmediğin, bilip de görmediğin hayaller koydum da yastığımın altına sen diye rüyalara daldım aslında. Herkeslerden gizli masum ve ürkek fısıldadığım "Seni seviyorum.."’larla avuttum isyankar yüreğimi de kimselere bir şey diyemedim. Hırçınlaştım kimi zaman, savaştım adını bile bilmediğim cephelerde soyut kimliklerle.
Bir körebe oyunuydu senle hayat. Ben önümdeki engelleri göremeyecek kadar kör bir ebeydim Kısacık anları yaşama telaşın da bir çocuk yüreğim. Hep seni sobelemek adına koşturmam , sendelemem ve düşmem..Canımın yanması...Yüreğimim kanaması.
Ben ilk defa sevdim yürekten ve hakkını vererek!!!!"
Ben hırpalarken cılız bedenimi sen dimdik duruyordun yerinde. Seviyordun, özlüyordun da nasıl dayanıyordun bu belirsizliğe. Bu kadar yoğun duyguların varken neydi bu metanetliliğinin sebebi. Neler yaşamıştı ki yüreğin bu kadar yorgundu. Neler görmüştün ki sevgiyi böyle hoyratça sorguluyordun.
Bir bilsem . Bir anlasam . Bir anlatsam .
Nasıl oluyordu da ağır gelmiyordu dünyandaki memnuniyetsiz yüzler sana. Canını acıtanlar neden bağımlılık yapmıştı damarlarında Neler olmuştu da izin vermiştin çevreni sarmalarına ve nasıl başarmıştın bu kadar çirkefliğin arasında kendin olabilmeyi. Hangi prangalar vurulmuştu ayaklarına da gelemedin yanıma . Hiç mi isyan etmedin bensiz olan günlere, dudağının bir köşesine buruk bir gülüş oturmadımı mı hiç ben aklına geldiğimde . Nereye kadar kandıracaksın kendini. Nereye kadar hor göreceksin sevgimi...
Söylesene !
Çok mu korkutuyor seni sevdam.
Çok mu zor kendini koyuvermen sularıma
Bir daha karaya ulaşamaz mıyız sanıyorsun.
Boş ver ulaşamazsak dünya batmaz ya.
Arkamızdan ağıtlar mı yakılır sanıyorsun .
Değmez mi sevgili uğruna gemileri yakmaya
Değmez mi iki firari aşık olmaya ...
Nehir Başaran