Üç İhlas, bir Fatiha muhtasar bir hatim hükmündedir.
Resulullah (S.A.V) ashâbına "Sizden biriniz bir gecede Kur'an'ın üçte birini okumaktan aciz olur mu?" diye sorar. Bu onlara zor gelir: "Ya Resulullah, hangimiz buna güç yetirebiliriz?" derler. Bunun üzerine Resul-i Ekrem: "Allahü'l Vâhidü's-Samed (İhlâs) sûresi Kur'an'ın üçte biridir" buyurur
(Buhârî, Fedâilu'l-Kur'an, 13; Müslim, Müsâfirûn, 259; Tirmizi, Fedâilu'l-Kur'ân, 11)
Ashabtan biri, bir şahsın İhlâs sûresini tekrar tekrar okuduğunu işitir. Sabah olunca Hz. Peygambere gelir ve durumu ona anlatır, adam hakkında söz söyleyecek olur Hz. Peygamber buyurur ki; "Nefsim yed-i kudretinde olan Allah'a yemin ederim ki o sûre Kuran'ın üçte birine denktir."
(Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrid-i Sarîh Tercemesi)
Üç İhlâs, bir Fatiha, muhtasar bir hatim hükmünde olduğundan ona vakit tahdit edilmez. Her vakitte gayet müstahsendir.
(Yirmi Yedinci Mektub)
Hazret-i Peygamberin bu sûrenin Kur'an-ı Kerîm'in üçte birine denk olduğunu belirtmesini âlimler, Kur'an'ın manası itibariyle üçte birine denk olması ve bir de Kur'an tilâvetinden hasıl olacak sevap olarak izah etmişlerdir. Çünkü Kur'an-ı Kerîm'in üçte biri tevhîd ilmi, üçte biri teşri' (yasama, ahkam) ilmi ve üçte biri de ahlâk ilmi konularını içerir
(M. Hamdi Yazır)
İhlâs sûresi ise bütünüyle tevhîd ilmini, zatı ve sıfatlarıyla Cenab-ı Hakk'ın varlığını, birliğini, hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını, her şeyin kendisine muhtaç olduğunu, selef ve halefe ihtiyacı olmaması sebebiyle doğmadığını ve doğurulmadığını açıklaması münasebetiyle Kur'an'ın üçte birine müsâvidir. Allah'ın zat ve sıfatlarından, başka surelerde de bahsedilmektedir; ancak bu sure, sırf bunlardan bahsetmektedir.
(Şamil İslam Ansiklopedisi)