Aşağıda okuyacaklarınız gayet iyi bildiğiniz şeyler olabilir ama uygulama bakımından genellikle dikkat edilmeyen görgü kurallarıdır.Bir kural uygulanmazsa neye yarar? bilmek değil, uygulayabilmek asıl marifettir. şimdi sizlere, günlük hayattan derlenmiş ama çoğu kere dikkaterden kaçan bazı sahneler aktaracağız. "kişisel gelişim" bakımından son derece önem arzeden bu sahneler çok küçük ve ince detayları aktadrıyor olabilir. unutmayın ki, başarı ayrıntılarda gizlidir. Küçük şey yoktudr. bir iyi dvranış dünyataki bütün güzel sözlerden daha etkilidir.
- Görgü anlamında cep telefonu kullanmayı bilenler, bu küçük teknolojik alete hakim olanlar yok denecek kadar az. Cep telefonu insanın farkındalığını testeden, kendinde olup olma derecesi belirleyen yegâne mihenk taşıdır. insanın eğitimini, karakterini, kişiliğini, zekasını, terbilesin, nitelik vek alitesini cep telefonu kullanımından, görüşmesinden, hakimiyetinden öğrenmek mümkündür. Camide namazın ortasında çalan; cemaatın huşu ve huzurunumahveden "aşkım! gelsene bana!" melodili telefon, sahibinin nitelik kalitesi hakkında neredeyse %99 isabetli bilgi verir. topluluk içinde muhatap sağırmış gibi bağıra çağıra konuşan, birçok özel bilgisini aktaran, üstelik bunu da gayet normalmiş gibi yapan kişinin işadamı, profesör, genel müdür, st düzey yetkili, millet vekili vs. olması hiç önemli değildir. o kişi tek kelimeyle "dipdir meyit"tir. " (yaşayan ölü) "mezarı-ı müteharrik"tir " (haretli mezar). uyarılması halinde "pardon" deyip geçiştirmesi kendini temize çıkaramaz. son söz: bana cep telefonuna ne kadar hakim olduğnu göster, sana ne kalitede insan olduğunu söyleyeyim! maalesef birçok insana cep telefonu hakim!
- Bir yerde, kenarda sebepli sebepsiz bekleyen bir beyseniz; önünüzden geçmek zorunda olan hanımların gözlerinin içine bakmak kadar büyük görgüsüzlük yoktur! o sizi görmüyor sanmayın, bal gibi de görüyor ve nasıl rahatsız edici bir tip olduğunuzu geçiriyor içinden! hele bir de yanında kocası olan hanımların gözlerinin içine girercesine bakmazlar mı? öyle dalgındırlar ki, koca eşine bu cins bakışı farkeder ve adama söyle bir Osmanlı tokadı ptlatacak olur ama başına bela açmamak için Allah'a havale eder. aynı şey hanımlar içinde geçerlidir: beyleri 1.80 süzmenin, baştn ayağı tetkik etmenin alemi yoktur ve bu, özellikle hanmlar için büyük görgüsülüktür! peki, yapmalı? muhatabın farkındalığının farkında olarak gözler başka tarafa cevrilmeli, dönüp tekrar bakma tarzındaki nezketsizliğe ve hatta günühü asla tevessül edilmemeli. insan olan insan kendisine hayırlı bir meşguliyet bulur, öyle trene bakr gibi ona buna bakmaz değil mi?
- İşe gitmek üzere evden çıkıyorsunuz; tam karşıdan kılık kıyafetiyle derli toplu, hanımefendi görünümlü bir abla geliyor. ablanın yanında 6-7 yaşlarında bir kız var. ablamız gırtlağını sesli şekilde temizleyerek "şlap" diye yolun ortasına tükürüyor! bunu gören bküçük kız hemen büyügünü modelliyor ve o da aynı görügüsüzce hareketi yapıyor! belki ablamız sokak ıssız olduğundan bu hareketikimsenini görmediğini düşünüp rahatça yapıyor ama asıl kişilik ve karakter kalitesi, bir görgü ve nezaket kuralını yalnızken ve uygulamaayı gerektirir. Allah görüyor ya, yetmez mi? marifet yalnızken ve günah işlememek, çirkin şeyler yapmamaktır.
- Bazı arkadaşlarınızı birşeyler yemek iin lokantaya davet ettiniz. sipariş verdiğiniz şeylerin kalitesini, fiyatını, ne büyük bir ikramda bulunduğunuzu ima eden söz ve fillerden kaçının. belki siz bunu samimiyetten yapıyorsunuz ama o kadar çok açıklamada bulunuz ki, misafirlerinizin adeta burunlarından geldi!