Kutadgu Bilig (Günümüz Türkçesi ile: Devlet Olma Bilgisiya da "Mutlu Olma Bilgisi") , 11. yüzyıl Karahanlı Uygur Türklerinden Yusuf Has Hacib'in Doğu Karahanlı hükümdarı Tabgaç Buğra Han (Ebû Ali Hasan bin Süleyman Arslan)'a atfen yazdığı ve takdim ettiği Türkçe eser.
Eserin Genel Özellikleri
11. yüzyılda yazılmıştır.
Yusuf Has Hacib yazmıştır.
Mesnevi tarzında yazılmıştır.
Siyasetname türünün ilk eseridir.
Eserde kullanılan bazı sözcükler günümüzde de kullanılıyor.
Türk dilinin Hakaniye (Çağatay) lehçesi ile yazılmıştır.
Nazım birimi beyittir. (Redif ve kafiye kullanılmıştır.)
İslamiyet'in Türklerce kabulünden sonraki ilk yazılı eserdir.
Allegorik ve didaktiktir.
Bazı bölümlerinde ansiklopedik bilgiler içerir.
'Kutlu Olma Bilgisi' veya 'Mutluluk Veren Bilgi' olarak Türkiye Türkçesine aktarılabilir.
18 ayda tamamlanmıştır.
4 soyut kavram üzerine kurulmuştur. Bunlar; Kün Togdı (hükümdar, kanun, adalet); Ay Toldı (mutluluk, saadet); Odgurmış (akıbet, hayatın sonu); Ögdülmiş (Akıl, zeka)
Nasıl mutlu olabileceğimizi,hayata nasıl tutunabileceğimizi yazmıştır.
Yusuf Has Hâcib, eserinde kitabın adını ve mânasını şu beyitlerle açıklamaktadır:
Kitabın adını Kutadgu Bilig koydum; Okuyana kutlu olsun ve ona yol göstersin. (beyit 350)
Ben sözümü söyledim ve kitabı yazdım; Bu kitap _ uzanıp, her iki dünyayı tutan bir eldir. (beyit 351)
İnsan her iki dünyayı devletle elinde tutarsa;Mes’ud olur, bu sözüm doğrudur. (beyit 352)
Kutadgu Bilig'den Seçmeler• Akıl senin için iyi ve yeminli bir dosttur. Bilgi senin için çok merhametli bir kardeştir.
• Allâh’a sığın, onun emrine itaatsizlik etme!
• Akıl süsü dil, dil süsü sözdür. İnsanın süsü yüz, yüzün süsü gözdür. İnsan sözünü dil dili ile söyler; sözü iyi olursa, yüzü parlar.
• Allah’tan ne gelirse ona râzı ol!
• Anlayış ve bilgi çok iyi şeydir; eğer bulursan, onları kullan ve uçup göğe çık.
• Bir insan bütün dünyaya tamamen sahip olsa bile, sonunda dünya kalır; onun kısmetine ancak iki top bez düşer.
• Bu dünya renkli bir gölge gibidir, onun peşine düşersen kaçar; sen kaçarsan o seni kovalar..
• Bu dünyanın kusuru bin, meziyeti ise birdir. İnsan bunu nasıl geçirirse, o öyle geçer.
• Bütün halka içten gelen merhamet göster.
• Bütün iyilikler bilginin faydasıdır. Bilgi ile göğe dahi yol bulunur.
• Büyüklük taslayan, kibirli ve küstah adam, tatsız ve sevimsiz olur; kibirli insanın itibari günden güne azalır.
• Eğer kendine candan bağlı birisini arıyorsan, sözün kısası, kendinden daha candan birini bulamazsın.
• Dâima iyilik yap ki, kendin de iyilik bul.
• Doğan ölür, ondan eser olarak söz kalır. Sözünü iyi söyle, ölümsüz olursun.
• Dünya ve âhireti her ikisini birden elde etmek istersen, şu birkaç işi bırakma; muktedirsen bunları mutlaka yerine getir!
• Elini uzatarak gökteki yıldızları tutsan ve başın göğe değse bile, sonunda sen yine yerdesin.
• Ey asil insan! insanlığı elinden bırakma; insanlığa karşı daima insanlıkla muamele et.
• İşi adaletle yap, buna gayret et; hiç bir zaman zulüm etme; Allah’a kulluk et ve O’nun kapısına yüz sür.
• Hangi iş olursa olsun, sen onu tatlı dille karşıla; her işte tatlı dil kullanırsan saadet sana bağlanır.
• Hiç bir işte acele etme, sabırlı ol, kendini tut; sabırlı insanlar arzularına erişirler.
• Diline ve gözüne sahip ol, boğazına dikkat et; az ye, fakat helal ye.
• Hangi işe girersen, önce sonunu düşün; sonu düşünülmeyen işler, insana zarar getirir.
• Başkasının zararını isteme, kendin de zarar verme; hep iyilik yap, kendi heva ve heveslerine hakim ol.
• Bak, doğan ölür; ondan, eser olarak, söz kalır; sözünü iyi söyle! ölümsüz olursun.
• İnsanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir; mal toplar, yiyemez; öldükten sonra da vebali altında kalır.
• Ey nimet sahibi olan kimse, şükret. Şükredene Tanrı nimetini artırır.
• İnsan nadir değil, insanlık nadirdir. İnsan az değil, doğruluk azdır.
• İnsanın bunca zahmet çekmesi hep boğazı ve sırtı içindir. Mal toplar, yiyemez; öldükten sonra da vebalı altında kalır.
• Çok mal aç gözlüyü doyurmaz. Ecel gelince pişman olur, fakat artık işini yoluna koyamaz.
• Akıl bir meşaledir. Kör için göz, ölü vücut için can, dilsiz için sözdür.
• Kötülük edersen, kötülüğün karşılığı pişmanlıktır. Elinden gelirse, kötülüğün inadına iyilik yap.
• Çok dinle fakat az konuş. Sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle.
• Fenalık cahillikten doğar, hastalıklar kötülükler hep aynı noksanlıktan ileri gelir. Fakat tedavi ile hastalara şifa verilebilir; terbiye ile kötüler iyi edilebilir; okumak yoluyla da bilgisizlere bilgi verilmiş olur.
• Gönlünü ve dilini doğru tut!
• Gurur faydasızdır, o insanları kendinden soğutur. Alçak gönüllülük ise insanı yükseltir.
• Halka faydalı ol, onlara zarar verme!
• Her mahlûk kendi nasibini alır. Yürüyenler yiyeceklerini ve uçanlar da yemlerini bulurlar.
• Her sözü söz diye ağzından çıkarma. Lüzumlu olan sözü düşünerek ve ihtiyatla söyle.
• Her bakımdan tam zengin olmak istersen, kanaatkâr ol. Böylece kendi nasibini elde etmiş olursun.
• Huzur istersen zahmet ile birlikte gelir. Sevinç istersen kaygı ile birlikte bulunur.
• İşe acele ile girme, sabır ve teenni ile hareket et. Acele yapılmış olan işler yarın pişmanlık getirir.
• İnen yükselir, yükselen iner, parlayan söner ve yükselen durur.
• İnsan süsü, yüz; yüzün süsü, göz; aklın süsü, dil; dilin süsü, sözdür.
• İnsan, binlerce yaşasa, arzu ettiği şeylere kavuşsa bile, yine dileği bitmez.
• İnsana insanlığı nisbetinde mukabelede bulun. Böyle mukabelede bulunduğu için, insana insan adı verilmiştir.
• İnsanı dil kıymetlendirir ve insan onunla saadet bulur. İnsanı dil kıymetten düşürür ve insanın dili yüzünden başı gider.
• İnsanların seçkini insanlığa faydalı olan insandır. Halk nazarında muteber kimse, merhametli olan insandır.
• İyi hareket et, kötülerin zararlarını ortadan kaldır!”
• Kara toprak altındaki altın, taştan farksızdır. Oradan çıkınca, beylerin başında tuğ tokası olur.
• Kimin sana biraz emeği geçerse, sen ona karşılık daha fazlasını yapmalısın.
• Kötülük değersiz bir şey olduğu için, onu yapan da değersizdir.
• Menfaat sandalyeye benzer; başında taşırsan seni küçültür, ayağının altına alırsan seni yükseltir.
• Öfke ve gazapla işe yaklaşma; eğer yaklaşırsan, ömrü heder edersin.
• Söz ağızda iken sahibinin esiridir, ağızdan çıktıktan sonra sahibi onun esirdir.
• Yalnız kendi menfaatini gözeten dosta gönül bağlama. Fayda görmezse, sana düşman olur, ondan vazgeç.