Yalnızlıktan Kalabalıklara, Kalabalıklardan Yalnızlığa

0 Üye ve 2 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı Nazenin

  • d@ml@
  • ****
  • Join Date: Nis 2008
  • 595
  • +154/-1
  • Umudum,çarem,tek dayanağım sensin Allahım.
...Yalnızlıktan kalabalıklara, kalabalıklardan yalnızlığa...


Bir Yönüyle hayat, bizi saran uğraşlar, kalben uzaklaşılması gerekenler...
Boşuna meşgul ediyorlar diye,

Kalbi korumak zor diye, sadece O’na ayrılması gerekenler O’nun olmalı diye,
Kaçmak gerekiyor.

Varlıktan uzaklaşmak,
O’na doğru gidişin başlangıcı olsa gerek.
Sadece O’nu düşünmek,
O’na ayırmak sevgileri.

Kalabalıklarda yok birşey,
Kaçmak ve yalnız kalmak gerek gibi geliyor.
Varlıkla bağlantıyı kestikçe perde arkasını aralamak...
Kalabalıklardan koşar adım kaçmak,
O’na koşar adım yaklaşmak…

Bir yönüyle de madem herşey O’nu gösteriyor,
O’ndan bahsediyor, madem “Hayy”dan gelen “Hû”ya gidiyor
Ve madem Hayy ve Hû yalnız O’dur,
Belki herşeyi O’na doğru koşan kalabalıklar olarak görmek mümkün.
 
Böyle bir kalabalık dostça, arkadaşça geliyor.
Sanki varlık bin yüzlü, nasıl baksan öyle görüyorsun.
Her güzelde bir çirkinlik, her çirkinde bir güzellik var.
 
Varlık âleminde mutlak güzel ya da mutlak çirkin yok,
Sadece O var gerçek güzel olan...
Rabbim, bir yol buldur Sana doğru, bir yol Sana gelen.
Kalabalıklarda ya da yalnızlıkta, içten ya da dıştan, ne farkeder ki Sana geldikten sonra.
 
 
Bir yol istiyorum Rabbim;
Geri dönmeden, sebatla, sabırla ve riyasız,
 Sana doğru...
   


Sen âlemlerin Rabbisin, herkesin, herşeyin farklı, değişik değişik algıladığı âlemlerin Rabbi.

 Beni âlemlerde kaybolmaktan koru..
 
..Amin..
 




Alıntı

Çevrimdışı kardelen

  • *****
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Hatay / İskenderun
  • 3198
  • +238/-0
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Yalnızlıktan Kalabalıklara, Kalabalıklardan Yalnızlığa
« Yanıtla #1 : 17 Haziran 2008, 18:49:29 »
Amin...Rabbimiz cümlemizi korusun.

Çevrimdışı Petunya

  • **
  • Join Date: May 2008
  • 74
  • +6/-0
Ynt: Yalnızlıktan Kalabalıklara, Kalabalıklardan Yalnızlığa
« Yanıtla #2 : 17 Haziran 2008, 19:12:03 »


Bilir misin yalnızlık ne demek? Bilir misin gökyüzündeki yıldızlardan medet ummayı? Uzattın mı elini bir yıldız boyunca belki tutarım diye farkında olmadan?

Uykusuz kalmayı bilir misin sabaha kadar? Hiç küstün mü hayata? Aslında kendindir küstüğün küçüğüm……

Kapatıp gözünü hayaller kurduğun oldu mu geleceğe dair? Bazen küçük bir masumiyet belirir tebessümünde, bazen gözünde hırçın bakışlar.

Kızdın mı kendine günlerce? Kendini tanıyamadığın oldu mu hiç? Bazen cesaret edemeyen konuşmaya ve bazen hiç susmayan sen.

Sevdin mi birini? Her yağmur yağışında saatlerce bekledin mi? Sevdiğini pencerenin önünde?

Bir yudum sevgi için dilendiğin oldu mu sert bakışlardan? Yaslanacak bir omuz aradın mı?Birden güldüğün oldu mu sebepsiz? Her şeyde kendini bulmadın mı hiç? Rüyalarda yaşadığın oldu mu hayatını,istemediğin oldu mu uymayı?

Baktığın ama göremediğin oldu mu etrafı? Ufak bir sorunu büyütüp ölmeyi de mi istemedin hiç? Sebebini bilmediğin bir ağırlık çökmedi mi üstüne? Büyüdüğünü fark edip zamana düşmen oldun mu?


Alıntı

Çevrimdışı kardelen

  • *****
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Hatay / İskenderun
  • 3198
  • +238/-0
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Yalnızlıktan Kalabalıklara, Kalabalıklardan Yalnızlığa
« Yanıtla #3 : 17 Haziran 2008, 19:15:41 »
aarroo hocam.Keşke yeni başlık altında açsaydınız bu yazıyı.Çok güzel. 103 (+)

Çevrimdışı Nazenin

  • d@ml@
  • ****
  • Join Date: Nis 2008
  • 595
  • +154/-1
  • Umudum,çarem,tek dayanağım sensin Allahım.
Ynt: Yalnızlıktan Kalabalıklara, Kalabalıklardan Yalnızlığa
« Yanıtla #4 : 17 Haziran 2008, 19:24:20 »
Konu yalnızlık...Yalnızlığı yüreğinde hisedenler burada paylaşabilirler düşüncelerini...

E-mailime gelen bir yazıyı bende burda paylaşayım sizlerle...

***


Zaman zaman hepimiz gebeririz yalnizliktan. .Iste yalnizligin en cok koydugu anlar:(((

 

 * .akşam yemeğini yalnız başına yerken birden anlatmak, paylaşmak istediğin binlerce cümle olduğunu ve bu cümlelerin boğazına dizildiğini anladığın an...

 

* .hastalandiğinizda bir tas çorba pişireniniz yoksa, ameliyata girerken cüzdanınızı hastabakıcıya birakip hakkını helal et diyorsanız yalnızliği iliklerinize kadar hissedebilirsiniz.

 

* .iceriden nefis yemek kokularinin gelmedigi, hosgeldin oglum/kizim/ sevgilim/ arkadasim seklinde karsilanmadigin, bir eve adim attiginda.

 

* .the doorsdan people are strange şarkısı dinlerken şarkının sözlerinin kendinize ne kadar uyduğunu anladığınız anlar.

 

* .yolda hicbiryere yetisme geregi olmadan yururken, birden yavas yavas yagmur baslar. kisi aliskanlik olarak adimlarini hizlandirir. sonra hatirlar ki nasilsa gorecek, seni umursayan, sirilsiklam olmus olmana uzulecek, seni seven biri yok. adimlari tekrar yavaslatir, evine yalniz basina aksam yemegini yemek uzere en uzun yoldan doner.

 

*. gozlerinizden yas duserken kendi mendilinizi kendiniz aldiginiz an.

 

* .etrafinizi deli gibi dagitmaniza ragmen kimselerin size laf soylemedigi, kimselerin o daginiklarinizi toplamadigi anlar.daginik olmak hoş ama, bu noktada anla$ilan yalnizlik en az o eşyalar kadar dagitir, toparlanamaz hale getirir insani.

 

* .sevdigin sarkiyi senin kadar sevebilecek hickimsenin yaninda olmadigi an.

 

* .digerlerinden olmadıgın, biraz daha farklı oldugun icin arkadaslarının seni terkettigini anladıgın anlar...

 

* .evde şaşkın bi vaziyette salya sümük ağlarken uzun uzun kimi arasam diye dusundugunuz ve isteginiz gibi bi isim bulamadıgınız zamanlar

 

* .istiklalde yalnız başınıza yürüdüğünüz zaman

 

* .iş dönüşü kapıyı anahtarla açıp karanlık eve girdiğinizde "ben geldim" diyecek kimse olmadığında.
hatta daha beteri, kimse olmadığını bile bile "ben geldim ulan evim, nasıl geçti günün beyav" dediğinizde.
evle, bilgisayarla, televizyonla, puzzle'la, müzikle, mutfak penceresiyle, otla bokla yüksek sesle konuştuğunuzda.

 

* .gece çok geç olmuş sanıp yatarken saatin daha 12 bile olmadığı anlaşılan ve kendi kendine gülerek "tavuk gibi erken mi yatacaksın" denilen an.

 

* .elektriklerin kesildiği gecelerde daha net hissedilir. ne tv ne de bilgisayar olduğundan minderle ya da kolonya sisesi ile konuşulan anlardır.

 

* .bir bayram sabahı, ailece yaşayan karşı komşunuzun sizin yalnızlığınıza çare olsun diye 'istersen gel beraber kahvaltı yapalım' çağrısını duyduğunuz an

 

* .hastayken, nane-limon yapacak, atesinize bakacak, uzerinizi ortecek ve sefkat gosterecek kimsenin olmadigi anlar.

 

* .heves edip aldığınız tüm yiyeceklerin en küçük boy olmalarına rağmen bitmeden bayatlayıp atıldığı anlardır.

yiyeceği çöpe dökerken başınızı kaldırıp gözlerinizi kısıp, dersiniz: işte bu an o an, anladım..

 

* .pink floyd - wish you were here ı uzaklara dalıp dinlerkenki zaman dilimi

 

*. evinizde müzik dinlerken sevdiginiz bir sarkinin ciktigi bir anda, gaza gelip bagira bagira sarkiyi soylediginiz ve igrenc sesiniz yuzunden kimseden firca yemeyeceginizi anlayip kedere boguldugunuz andir.

 

* .güzel bir yemek yaparsın tek başına yerken halıya bir parça dökülür eğilip sorarsın "nasıl güzel olmuş mu?" işte yalnızlığını anladığın an o andır.

 

* .televizyondaki sipiker sunumunu bitirip iyi akşamlar dediğinde "sanada" diye karşılık verme ihtiyacı duyduğun an.

 

* .yılbaşı akşamı eve gelirken sokaklardaki neşeli kalabalığı izlemek sonrasında boş evde yapacak birşey bulamamak . ..

 

* .aziz nesin sesler adlı şiirinde bu anları cok güzel anlatmıstır.şiiri okudugunuzda yalnız oldugunuz kafanıza cok güzel dank eder.

gecenin bir zamanı evine gelince
kilitte duyuyorsan anahtarın sesini
anla ki yalnızsın

elektrik düğmesini çevirince
çıt diye bir ses duyuyorsan
anla ki yalnızsın ......