a ) Malkoçoğlu
b ) Tarkan
c ) Karaoğlan
d ) Burak Bey
CEVAP:
Karaoğlan 1960'ta AKŞAM Gazetesinde yazıp çizmeye başladığı KARAOĞLAN çizgi romanının büyük ilgi görmesi ona, hem basında yayıncılık (KARAOĞLAN, SALINCAK, KORKU Dergileri) hem de en büyük tutkusu olan sinema alanında yapımcılık ve yönetmenlik kapılarını açtı.
Karaoğlan 1965 yılında filme alındı ve yönettiği Karaoğlan filmiyle Suat YALAZ da sinemaya adım attı. Gerçekten de Suat Yalaz'ın unutulmaz kahramanı Karaoğlan Türk çizgi romanının sinemada atağa geçişinin miladını oluşturur. Yalaz çizgileri ve öyküleriyle, bu miladın gerçek kahramanıdır. Karaoğlan 60'ların ilk yarısında çizgi roman kitapları piyasasını kasıp kavuran Esse Gesse'nin Teksas (Il Grande Blek) ve Tommiks (Capitan Miki) çizgi romanlarıyla yarışacak düzeyde ilgi gördü. Karaoğlan piyasadaki İtalya egemenliğini bir anlamda sarsıp, yerli üretim çizgi romanların müstakil dergilerle başarılı olabileceğini göstermişti.