Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere bakıyormuş.
Evrim ne güzellikler yaratıyor! diye düşünüp mest oluyormuş,
Birden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve onu kovalamaya başlamış.
Adam bütün gücüyle kaçıyormuş ama her arkasına bakışında ayının daha hızlı
olduğunu fark ediyormuş. Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın
ayağı yerdeki bir dala takılmış, ayı adamın üzerine atlamış, pençesini
kaldırmış, tam vurmaya hazırlanırken adam 'Allahım! diye bağırmış.
Bir anda zaman durmuş ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş bir anda
orman kararmış ve gökyüzünden bir ışık huzmesi adamın üzerine parlamış.
Çok derinden gelen ilahi bir ses adama;
'Yıllarca bana inanmadın, yaratılışı kozmik bir kazaya bağladın,
sana bu durumda yardım etmemi mi istiyorsun? Seni sevgili bir kulum mu
saymalıyım?' demiş.
Adam utanç içinde: 'Biliyorum bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık,
ama hiç olmazsa ayıyı dindar yapabilir misin?' demiş.
'Peki' diye karşılıkvermiş ve ışık kaybolmuş.
Nehir tekrar akmaya başlamış her şey eski haline dönmüş.
Ayı iki pençesini de göğe doğru çevirmiş ve konuşmaya başlamış;
'Allahım, senin rızkınla orucumu açıyorum, hamdolsun bana verdiğin nimetlere...'