SEHER VAKTİNİ DEĞERLENDİRMEK
Allah-u Zülcelal ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur:
"(Bu nimetler) Sabreden, doğru olan, huzurunda boyun büken, infak eden ve seher vaktinde Allah'tan bağış dileyenler (içindir.)" (Al-i İmran; 17)
Görüldüğü gibi, seher vaktinde Allah-u Zülcelal'e yalvararak tevbe istiğfar eden kimseleri, Allah-u Zülcelal bu ayet-i kerimede methetmiştir. Daha sonra seher vaktinde istiğfarda bulunan kimselerin, güzel bir amel işlediklerini beyan etmiştir.
Hz. Peygamber (S.A.V) şöyle buyurmuştur:
"Allah-u Teala, her gecenin üçte biri kalınca rahmeti ile dünya semasına iner ve şöyle buyurur: Mülkün sahibi benim. Dua eden kim ise, onun duasını kabul edeyim. Kim benden bir şey isterse, ona vereyim. Kim benden bağışlanmayı isterse, onu bağışlayayım." (Buhari, Müslim)
İnsan, Allah-u Zülcelal'in rahmetine muhtaç olarak, geceleri hiç olmazsa uykusundan az bir miktar feda ederek Allah-u Zülcelal'e en azından iki rekat namaz kılarsa, bu fedakarlığa bakarak Allah-u Zülcelal de: "Kulum, diğer insanlar uykudayken, uykusunu bölüp bana ibadet yaptı." diyerek, o kulunu af ve mağfiret edebilir. Yeter ki insan onun affına müşteri olsun.
Geçmiş evliyaların yaşantılarına baktığımız zaman, ömürleri boyunca seher vakitlerini ibadetle geçirdiklerini görürüz. Nitekim Şakik-i Belhi şöyle demiştir: "Kabrimin aydınlık olmasını istedim, onu seher vaktinde namaz kılmakta buldum."
Onun için her insan her ne kadar onlar gibi yapamıyorsa da, denizden bir damla da olsa hiç olmazsa onlara mutabaat yapmaya gayret göstermesi gerekir. Anlatıldığına göre, Allah-u Zülcelal Davud (A.S) şöyle vahyetmiştir: "Ey Davud! Akşamın karanlığı yayılınca yatıp sabaha kadar uyuyan kimse, beni sevdiğine dair iddiasında yalancıdır."
Rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (S.A.V)'in yanında gece uyanmadan sabahlayan birinden bahsettiler. Bunun üzerine Hz. Peygamber (S.A.V):
"Şeytan onun kulağına bevl etmiştir." (Buhari, Müslim, Nesai) buyurdu.
Gece ibadeti, ahirette çok büyük mükafatları kazanmaya vesiledir. Bütün bunlardan sonra, insan gece uykusundan fedakarlık yaparak korku ve ümit içerisinde Allah-u Zülcelal'e yalvarmalıdır. İnsan nasıl ki bir yolculuğa çıkarken hazırlık yapıyorsa, kıyamet yolculuğunda da gece ibadeti gibi kendisine faydalı olacak esbablara sarılmalıdır. Allah-u Zülcelal başka bir ayet-i kerimede şöyle buyurmuştur:
"Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için nice aydınlatıcı nimetler saklandığını hiç kimse bilemez." (Secde; 17)