Din mi, Pierre Cardin mi?
Örtünmek mi Giyinmek mi?
Kadınlar bu ikisi arasındaki farkı sık yaşadıkları ikilemden dolayı gayet iyi bilirler.
Şimdi erkeklerin empati yapması gerekiyor.
Örtünmeye doğru giderken aklınız giyinmeye takılıp kalırsa ne yapardınız?
Gönlünüze uyanı mı gözünüze kestirdiğinizi mi giyerdiniz?
Sosyal ortam ve mahalle baskısından şekilden şekle gireceğinizden şüphe yok.
Şunu bir kere kabul edelim: Memleketimizin kadınları sadece kendisi için değil erkekler ve tüm toplum için de örtünüyor artık!
Onların örtünmesiyle başta erkekler olmak üzere tüm toplumun açıkları da kapanmış oluyor.
Müslüman kadının başörtüsü hepimizi örtüyor.
Kadının nasıl örtünmesi gerektiği, başını bağlama şekli, dış kıyafetinin biçimi ve rengi konusunda gün geçmiyor ki bir ikaz ya da ihtar yapılmış olmasın.
Farklı merkezlerden gelen bu kınayıcı ve denetleyici bakış hücumuna insan ne kadar dayanabilir ki!
Yürürken attığı her adımı ölçmek gibi üzerini başını kendine yönelen sayısız nazardan korumak için olmadık önlemlere başvuran bir kadının halet-i ruhiyesini düşününüz.
Sürekli dikkat ve sürekli teyakkuz hangi insanın üstesinden gelebileceği bir şeydir acaba?
Her daim uyanık kalmak insanın harcı olmuş olsaydı Allah insana geceyi ve uykuyu dinlenmek için bahşetmezdi.
Örtünmeye giderken giyinmekte, giyinmeye giderken örtünmede her zaman gecikmeler olacaktır.
Zira örtünmek acil ve gerekli olandır hicap ifade eder; giyinmekse örtünmenin ardından gelen üstünü başını birbirine yakıştırmak ve dış ortama uydurmaktır.
Müslüman kadın iki yönden de kıskaç altındadır: Hem tesettürlü olacak hem de şık giyinecek!
Üstelik Müslüman kadınların zengin olanları bunu bir hizmet olarak yerine getirmeli ve hali vakti yerinde olmayan Müslüman kadınları temsilen yapmalıymış!
Modayı onların yerine takip etmelilermiş!
Kusura bakmasınlar ama ben böyle düşünüp bir de bu görüşü yüksek sesle savunmaya kalkanları anlamakta zorlanıyorum.
Şıklığın ölçüsü nedir? Kıyafetin bedenle birlikte güncellenerek her daim dış cazibeye uyarlı hale gelmesi mi?
Tesettürün örttüklerini ortaya çıkarmak için imkânları zorlamak mı?
Zengin mütedeyyin hanımefendilere giyimde yoksul Müslüman kadınları temsil hakkını hangi din veriyor acaba?
Eğer İslam’dan bahsediyorsak yoksul kadınların da en az diğer varlıklı hemcinsleri kadar güzel giyinme hakları vardır.
Bu hakkı dünyanın bütün kadınlarına fıtrat vermiştir.
Dolayısıyla bu hak imkân ya da imkânsızlıkla geçiştirilebilecek bir durum değildir.
Mülkiyeti elinde bulunduranların ellerindeki imkânı kullanarak bundan yoksun olan Müslümanların estetik, beğeni ya da ibahe sınırını belirleme gibi bir üstünlükleri yoktur.
Bir taraftan iyi örtünmedi diye sürekli eleştiri yağmuruna tutulan kadınlar, diğer taraftan iyi örtündüğü halde modaya uygun ve şık giyinmediği halde tahfif edilen kadınlar…
Kimse bilmiyor ki her iki yönde de olduğu var sayılan pürüzleri gidermenin yolu Pierre Cardin adresinden değil, kadını kendi hilkat ve fıtratını yaşamak konusunda rahat bırakmaktan geçer!
Nasıl örtünmesi gerektiğini Kur’an mektebinden öğrenen Müslüman kadın aynı mektepten nasıl giyinmesi gerektiğinin estetik ve ahlaki inceliklerini de öğrenecektir elbet.
Yeter ki yolunun üzerinden çekilelim.
Hüseyin Akın
2 Yanıt
4111 Gösterim