Yükseköğretime Geçiş Sınavı’nda (YGS) ortaya çıkan şifre iddialarına yargı el koydu. Kafaları karışan öğrencilerin şaşkınlığı ise sürüyor. Uzmanlar ikinci sınava hazırlanmalarını istese de durumun netleşmemiş olması adayların tepkisini çekiyor. Bunu da çeşitli eylemlerle ortaya koyuyorlar. Ancak daha önce üniversitelerde yaşanan olayları hatırlatan birtakım görüntüler kamuoyunda endişeyle karşılanıyor. Hayatı boyunca sol eylemlerde ön saflarda yer alan Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, sınav protestolarının ‘masum’ olmadığı görüşünde. Hatipoğlu, “Öğrenci kisvesi altında yapılan eylemlerin bağımsız, sivil itaatsizlik olduğuna inanmıyorum. Organize iş. Görünmez bir el, çocukları sokağa çekiyor. Bu, çok tehlikeli.” uyarısında bulunuyor. Liseliler üzerinde oynanan oyunların yeni olmadığını belirten Akademisyenler Derneği Başkanı Prof. Dr. Şükrü Koç da, “Mesleği çocukları sokağa çekip kullanmak olanlar var. Eylemlerin nihai amacı siyasî.” diyor. Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer ise kimi çevrelerin ‘geçmiş dönemin ve seçimlerin hesabını görme derdinde’ olduğuna dikkat çekiyor. Özer, medyadan, yayımlanan haberlerde kışkırtıcı değil, sakinleştirici bir dil kullanmasını istiyor.
Tüm Öğretim Üyeleri Derneği eski Başkanı Prof. Dr. Tahir Hatipoğlu, YGS’deki şifre iddialarına yönelik eylemleri basit sınav protestosu gibi görmüyor. “Bu yollarda saçımız ağardı. Deneyimimiz var.” diyen Hatipoğlu, “Bu işler kendiliğinden olmaz. Liseli çocukların bunu kendiliğinden yaptığına da inanmıyorum. Bu bir organizasyon işi. İllerden otobüslerle kalkıp Ankara’ya gelip eylem yapıyorlar. Bu liseli çocuğun yapacağı bir iş değil. Dilerim bu organizasyonun ardında Ergenekon yoktur. Ama benim kaygım bu yönde.” vurgusu yapıyor. Bazı güçlerin konuyu siyasileştirip rant elde etmeye çalıştığına dikkat çeken Hatipoğlu, “ÖSYM’nin beceriksizlikleri istismar ediliyor. Birey olmamış çocuklar bu hareketi kendiliğinden yapamaz. Amaç, liselileri kendi marjinal çizgilerine çekmek.” diyor. Protesto eylemlerini organize eden güçlerin aynı oyunu, birkaç ay önce üniversitelerde düzenlediğini hatırlatan Hatipoğlu, “Üniversitelileri sokağa dökemediler. Eylem mevsimi de geldi. Bu tip eylemler genelde nisan ve mayıs aylarında olur. Üstelik şimdi bir de seçim var. Bu kez YGS olayını fırsat bilerek liseli çocukları kullanmak istiyorlar.” dedi.
Karanlık güçlerin 1970′li yıllardan beri her yaştaki genci kullanmak için tüm fırsatları değerlendirdiğini kaydeden Prof. Dr. Şükrü Koç, “YGS süreci, bu rant grupları için bulunmaz fırsat.” diyor. Gençlerin her dönem kullanıldığını anlatan Koç, şöyle konuştu: “Mesleği gençleri kullanmak olanlar var. Özellikle liselileri kullanmak provokatörler için daha kolay. Amaçları kaos çıkarmak. Bu süreç patlak verdiği anda birçok gazete ve yazar, protestoları kullanarak siyasi rant sağlamaya başladı.”
Birilerinin geçmiş dönemin ve seçimlerin hesabını görme derdinde olduğuna dikkat çeken Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer ise, “Mevcut hükümeti hedef alanlar, bu yolda masum öğrencileri istismar ediyor. Medya ve siyasetçiler çocukları manipüle edecek davranışlardan kaçınmalı. Hatta çocuklara ‘Siz kullanılıyorsunuz.’ demesi gerekirken tam tersi ‘Neden sokağa çıkmıyorsunuz?’ diyorlar. Çocuklara kışkırtıcı değil, sağduyulu çağrılar yapılmalı.” diye konuştu.
Zaman