Anne ve çoçuk

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimdışı leylak

  • ***
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Kayseri
  • 213
  • +21/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Hüzün damlıyor yüreğe Gül boynunu eğince
Anne ve çoçuk
« : 22 Mayıs 2008, 10:10:43 »

Ağlayan Bebek Nasıl Sakinleştirilir?

Bir bebeğin ağlaması ihtiyaçlarının giderilmesini sağlamak için kullandığı ilk ve en önemli araçtır. İlk aylarda aileler ağlamanın gizemini çözmeye çalışırlar— Ne demek istiyor?, ve Susturmak için ne yapılmalı?

Denenmesi gereken 21 yol

Bebeğinizi besleyin
Geğirmesini sağlayın.
Sıkı sıkı sarmalayın (yüzünü açıkta bırakın)
Sakinleşmesi için onunla konuşun
Onun için müzik çalın
Pozisyonunu değiştirin
Bezini değiştirin
Sıcak yada soğuk olup olmadığını kontrol edin
Onu kucağınıza alın
Onu yere bırakın
Uyutun
Oyuncak verin (üç aylık veya daha büyük bebekler için)
Dışarı çıkarın
Sakin bir ortama çıkarın (bazı bebekler kalabalık ve gürültülü yerlerden rahatsız olurlar)
Onu rahat bir şekilde tutun
Onu size yakın olmak üzere yere bırakın, ona dokunun
Kendinizi sakinleştirin ve nefes alış-verişlerinizi düzeltin (unutmayın sonsuza kadar ağlayamaz)
Siz ağladığınızda insanların yapmasını istediğiniz şeyleri ona yapın
Ona yakın durun
Göz temasında bulunun
Ağladığı sırada sizin hep onun yanında olacağınızı ona anlatın
Bebeğinizin gününün nasıl geçtiğini düşünerek hangisine öncelik vereceğinize karar verin. karşılıklarınızı sakin ve yavaşça verin. bazen hiçbir şey yapmadan bebeğiniz sakinleşebilir. Ağlamaya devam etse dahi sizin desteğinizin ve varlığınızın farkında olduğunu unutmayın.
Bir çoğumuz başarılı bir ailenin mutlu bebeklere sahip olmak demek olduğunu düşünürüz. Bebeğimiz duygularını tamamen göstermeye başladığında kendimizi iyi bir aile olarak tanımlayabiliriz. Tek amaç bebeği susturmak olduğunda, bebek ve ebeveynler iletişim, duygular ve kendileri hakkında çok önemli fırsatları kaçırabilirler.

Bebeğinize sorun
Bebekler konusunda saygı duyulan bir otorite olan Magda Gerber’ e ağlayan bebeğin nasıl susturulacağı sorulduğunda bize “bebeğe sorun” diye cevap verir. Bu tavsiye, bebekle iletişim kurarak onun duyguları hakkında ona otorite olarak güvendiğimizi hissettirmemizi sağlar. Geçmişteki tecrübeler, hassas deneme yanılmalar bebeğinizi anlamayı öğrenmenizi sağlar. Genellikle ilgili ebeveynler bebeğin ağlamasını durdurmak için onunla oynar ve ona şarkılar söylerler. Bununla beraber kendini daha rahat hissetmeye başlar. Bu sürekli devam ettiğinde bebek kendi duygularını anlamada ve ifade etmekte güçlük yaşamaya başlar. Onu rahatsız eden durumlar söz konusu olduğunda ailesine yansıtmamaya çalışır. Böylece kendi duygularını anlamada ve ifade etmekte güçlük çekmeye başlar ve iletişim becerisini kaybeder.
alıntı.
 
 

Çevrimdışı leylak

  • ***
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Kayseri
  • 213
  • +21/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Hüzün damlıyor yüreğe Gül boynunu eğince
Ynt: Anne ve çoçuk
« Yanıtla #1 : 22 Mayıs 2008, 10:14:13 »
Kız çocuğu bir nimettir

Kız, çocuğu olunca üzülmek, hele hele anneyi suçlamak çok yanlıştır.
Kur an-ı kerimde mealen, (Allah dilediğine kız, dilediğine erkek çocuk bahşeder. Kimine hem erkek, hem kız çocuğu verir, dilediğini de kısır bırakır. Her şeyi hakkı ile bilen ve her şeye gücü yeten ancak Allah tır) buyuruldu. (Şura 49, 50)

Peygamber efendimiz, (Kız çocuklarını hor görmeyin) buyurdu. Hor görmek dini bilmemekten ileri gelir. Hayırlı evlat istemelidir. Hayırlı olmadıktan sonra, kız veya erkek olmuş ne fark eder?

Dinimizde, kadının ve kız çocuklarının fazileti büyüktür. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Kızlarınızı altın ve gümüş ile süsleyin! Elbiseleri güzel olsun! İtibar kazanmaları için en güzel hediyelerle ihsanda bulunun!) [Hakim]

(Kız çocuğunu güzelce terbiye edip, Allahü teâlânın verdiği nimetlerle bolluk içinde yedirir giydirirse, o kız çocuğu onun için bir bereket olur, Cehennemden kurtulup kolayca Cennete girmesine vesile olur.) [Taberani]

(İki kız evladına güzel muamele eden, mutlaka Cennete girer.) [İbni Mace]

(İki kızı veya iki kız kardeşi olup da, maişetlerini güzelce sağlayanla Cennette beraber oluruz.) [Tirmizi]

(Çarşıdan aldığı şeyleri, erkek çocuklardan önce kız çocuklarına verene Allahü teâlâ rahmetle nazar eder. Allahü teâlâ, rahmetle nazar ettiğine de azap etmez.) [Harâiti]

(Çarşıdan turfanda meyve alıp evine getiren, sadaka sevabı alır. Getirdiği meyveyi, erkek çocuklarından önce kız çocuklarına versin! Kadınları, kızları sevindiren, Allah korkusundan ağlayanlar gibi sevap kazanır. Allah korkusundan ağlayanın bedeni de Cehenneme haram olur.) [İbni Adiy]

(Üç kızına, ihtiyaçtan kurtulana kadar iyi bakan, yedirip giydiren, elbette Cenneti kazanır.) [Ebu Davud]

(Üç kız veya kız kardeşinin geçim veya başka sıkıntılarına katlananı, Allahü teâlâ Cennete koyar.) Eshab-ı kiramdan biri, (İki tane olursa da aynı mıdır?) diye sual edince, Peygamber efendimiz (Evet, iki tane olursa da aynıdır) buyurdu. Başka birisi, (Ya bir tane olursa?) diye sual etti. Cevabında buyurdu ki: (Bir tane de olsa gene aynıdır.) [Hakim, Harâiti]

Görüldüğü gibi, kız ve kadınlara değer vermeyenler, müslümanlığı bilmeyen kimselerdir. Müslüman, dinini iyi öğrenip kadına layık olduğu değeri vermelidir!

Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kadınlara ancak asalet ve şeref sahibi kimse değer verir. Onları ancak kötü ve aşağılık kimseler hor görür.
 
 

Çevrimdışı leylak

  • ***
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Kayseri
  • 213
  • +21/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Hüzün damlıyor yüreğe Gül boynunu eğince
Ynt: Anne ve çoçuk
« Yanıtla #2 : 22 Mayıs 2008, 10:15:40 »
Bilmeniz Gerekenler
 
Artık bebeğiniz doğdu ve sizin yakın ilginize muhtaç. Onu sevin, onu sevmekten mutluluk duyun ve bunu kendisine en iyi biçimde gösterin. Bir anne olarak bebeğinizle hastaneden yuvanıza döndüğünüz ilk gün, hayatınızın en heyecan verici anlarından biri olacaktır. Yüklendiğiniz büyük sorumluluk karşısında birazcık sinirli olmanız son derece normaldir. Ama eşinizin ve ailenizin yardımıyla en kısa zamanda kendinize olan güvene yeniden kavuşacağınıza hiç kuşkunuz olmasın. Doğum sonrası yorgunluğu üzerinizden atabilmek için fırsat buldukça dinlenin.

Bünyeniz, hamilelik döneminde vücudunuzda biriken fazla suyu, doğumu izleyen birkaç gün içerisinde atacaktır. Zaman kaybetmeden karın kaslarını güçlendirici yer ekzersizlerine başlayın ve düzenli olarak bu hareketleri yapmaya devam edin. Bebeğinizle sürekli olarak ilişkide olduğunuzdan doğum sonrası vücut temizliğinize olağanüstü özen gösterin.

Doğumdan 5-6 hafta sonra doktorunuza gidip doğum sonrası muayeneyi yaptırın. Doktorunuz, doğum sonrası, rahmin normal durumunu alıp almadığını saptayacak ve doğum öncesindeki sağlığınıza kavuşmanızı sağlayacaktır.

Meme verirken anne ile bebek arasında çok yakın bir bağ doğar. Bebeğin emme refleksi çok gelişmiştir. Bu becerisi, onun sadece doymasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda onun kendini güven içinde hissetmeye başlamasını, şefkate ve bakıma olan büyük gereksinmesini de simgeler.

Bebeğiniz kısa bir süre sonra gözleriyle sizinle bağlantı kurmaya çalışacak ve ona en çekici gelen yanınız gözleriniz olacaktır. O, sesinizi de duymaktan hoşlanır ve sizin sesinizi diğer seslerden kolayca ayırır. Bebeğinizin, sizi uyarmak için verdiği kendine özgü sinyalleri anlamaya özen gösterin. Size ihtiyacı olduğunda her zaman onun yanına koşun. Bebeğiniz böylece kendini sürekli güven içinde hissedecek ve bu duygu onun ruhsal dengesinin sağlıklı bir biçimde gelişmesini sağlayacaktır.

Bebeğinizi Nasıl Tutacaksınız?

Boyun kasları henüz yeterince güçlü olmadığından, bebek 3 aylık olana kadar başını dik tutamaz. Onu kucakladığınızda sırtını ve başını kollarınızla desteklemeyi unutmayın. Bebeğiniz dikkatle kucağınıza aldığınız zaman kol ve bacaklarını serbestçe hareket isteyeceğini aklınızdan çıkarmayın. Her sağlıklı bebek serbestçe hareket etme arzusu duyar. Kollarını rahatça oynatması, bacaklarıyla sağa sola tekmeler atması onun kaslarını güçlendirir. Bu tür hareketler kan dolaşımını ve metabolizmayı da olumlu yönden etkiler. Kollarını ve bacaklarını kolayca hareket ettirebilmesi için bebeğinizi hafif giydirmeye ve üzerini ağır örtülerle örtmemeye özen gösterin

Bebeğinizin Uykusu

Karnı doyan, altı değiştirilen, yıkanan ve giydirilen bebek günün büyük bir bölümünü uykuda geçirir. Bazı bebekler görünürde hiçbir neden olmadığı halde uzunca bir süre uyanık kalırlar. Hiç endişelenmeyin, bırakın bebeğiniz uyku süresini kendi kararlaştırsın. Karnını her doyuruştan sonra yatırarak onu belli bir düzene alıştırabilirsiniz.
Genellikle ilk birkaç aydan sonra bebekler tüm gece boyunca uyumaya alışırlar. Sabahları erken uyanıp gün boyunca birkaç kez daha uyurlar. Bebeğiniz, yüzüstü yatmayı tercih edebilir. Ama günümüzde bebeğin başının yassılaşmasını önlemek için, yatış pozisyonunun zaman zaman değiştirilmesi önerilmektedir. Uyurken bebeği sık sık kontrol ederek, nefes almasını engelleyecek bir neden bulunup bulunmadığını inceleyin. Sırt üstü yatarken kusan bebek boğulma tehlikesiyle karşılaşabilir.

Bebeğinizin Emzirilmesi

Bir bebeği beslemek için seçilecek en doğal ve en doğru yol onu emzirmektir. Anne sütü bebeklerin gelişebilmeleri için gerekli tüm besinleri içerir, bulaşıcı hastalıklara karşı ona bağışıklık kazandırır. Emzirme, aynı zamanda, anne ile çocuk arasında, çocuğun ruhsal açıdan sağlıklı gelişmesini etkileyen yakın bir ilişkinin doğmasına yardımcı olur. Anne için ise, gerek fiziksel gerek ruhsal dengenin korunması açısından büyük önem taşır. Emzirme, annenin de bebeğin de benimsemesi ve iyi öğrenmesi gereken bir sanattır. Bebeğinizi nasıl emzireceksiniz? Emzirme zamanlarını kendiniz için en uygun ve dinlendirici olan saatlere göre programlayın. Bebeğinizi emzirirken size en rahat gelen duruşu benimseyin. Bebeği emzirmeye başlamadan önce sıcak su ile yıkayın. Göğüs uçlarınızı temizleyin. Bebeğe önce bir memenizi verin ve on dakika emzirin, sonra diğerini vererek on dakika daha emzirin. Bir sonraki emzirmeyi, bebeğin en son emdiği göğüsten başlatın.

Bebeğiniz, süt gereksinmesinin önemli bir bölümünü emzirmenin ilk birkaç dakikasında alacaktır. Fakat sütün devamlı oluşabilmesi için bebeğin her iki göğüslede emzirilmesi şarttır. Bebekler içgüdüsel olarak meme emmeyi bilirler. Ama ilk günler meme ucunu bulmakta güçlük çekebilirler. Göğsünüzün ucunu baş parmağınızla orta parmağınız arasına alıp bebeğin ağzına vererek ona yardımcı olun. İyi beslenebilmesi için bebeğin, ağzını tamamen açmasını ve sadece göğüs ucunu değil göğsün koyu renkli bölgesinin tümünü dudaklarıyla kavrayarak meme emmesi gerekir. Meme verirken göğsünüzün bebeğin nefes almasını engellememesine dikkat edin. Bebeğinizi yirmi dakikadan fazla emzirmeyin. Genellikle bebeğiniz doyduğuna kendisi karar verip memenizi bırakacaktır.

Her emzirmeden sonra bebeğinizin gaz çıkarmasını sağlayın. Bunun en kolay yolu, onu midesi omuzunuza değecek biçimde yatırmak ve hafifçe sırtına vurmaktır. Bebeğiniz gaz çıkartırken, emdiği sütün birazını da kusabileceğinden omuzunuza ufak bir havlu veya temiz bir bez parçası koymayı unutmayın.

Bebeğinizi emzirdikten sonra meme uçlarınızı sıcak su ile silin. Sabun kullanmaktan kaçının. Sızabilecek sütü emmesi için sütyeninize temiz bir tampon veya bez parçası koyun.

İlk haftalarda bebeğinizi iki üç saatte bir, hatta gece bile emzirmeniz gerekebilir. Genellikle doğduktan dört veya altı hafta sonra bebekler dört saatte bir emzirilir. Daha sonra ise günde beş kez emzirilme onlar için yeterlidir.
alıntıdır.
 
 

Çevrimdışı leylak

  • ***
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Kayseri
  • 213
  • +21/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Hüzün damlıyor yüreğe Gül boynunu eğince
Ynt: Anne ve çoçuk
« Yanıtla #3 : 22 Mayıs 2008, 10:20:20 »
Göbek Bağının Temizlenmesi

Göbek bağı, genelde doğumdan sonraki ikinci hafta içinde düşer. Hastaneden ayrılmadan önce size göbek bağına pansuman yapmanız için bir sıvı verilecektir. Göbek bağının kuru kalması, düşmesini çabuklaştıracaktır. Bu nedenle düşene kadar bebeğinizi küvette yıkamaya başlamamanız ya da bu bölgeyi ıslatmamanız, göbek bağının daha kolay düşmesini sağlar. Göbek bağının havayla temas etmesi de daha çabuk iyileşmesini sağlayacağı için bu bölgeyi bebek bezi ya da naylon külot ile kapatmamaya çalışın. Göbek bağının çevresinde iltihap sızıntısı ya da kanama olursa veya kızarıp şişerse, enfeksiyon belirtisi olabileceği için doktorunuza danışmalısınız. Göbek bağı düştükten sonra bu bölgeyi her gün kaynamış ılık su ve pamukla silip iyice kurulamalısınız.

Bebeğin Gazını Çıkartmak

Bebeklerin süt içerken hava yutması çok doğaldır. Bebek, yuttuğu havadan ya gaz çıkararak ya da geğirerek kurtulabilir. Biberonla beslenen bebeklerde çok sık görülmesine rağmen, anne sütüyle beslenen bebekler de hava yutabilir. Bebeğinizi beslerken gaz çıkarması için arada ona fırsat verin; emziriyorsanız göğüs değiştirirken bebeğinizin gazını çıkarın. Yuttuğu hava ona tokluk hissi verebilir ve onu rahatsız ederek ihtiyacı olan besini almasını engelleyebilir. Ya da gaz midesine baskı yaparak, bebeğinizin kusmasına sebep olabilir. Bebeğiniz mutluysa, geğirecek kadar hava yutmamıştır; kıpırdanıp yüzünü buruşturuyorsa hava yutmuştur, bu yüzden bir süre daha deneyin. Ancak gazını hemen çıkarmasını beklemeyin.

Bebeğinizin yuttuğu havayı çıkarmak ve onu rahatlatmak için şunları deneyebilirsiniz;

Onu poposundan tutup, başı omzunuza gelecek şekilde kendinize yaslayın sırtını yavaşça sıvazlayın ve ritmik bir şekilde nazikçe vurun. Ağzından biraz süt gelme ihtimaline karşı omzunuza temiz bir havlu ya da bez örtebilirsiniz.
Bebeğinizi yüzüstü dizlerinize yatırarak ve nazikçe sırtını sıvazlayarak da bebeğinizin gazını çıkartabilirsiniz. Ağzından biraz süt gelme ihtimaline karşı dizlerinize temiz bir havlu ya da bez örtebilirsiniz.
Bebeğinizin 3. ayından sonra dizinize oturtup, bir elinizle göğsünden tutarak diğer elinizle sırtını sıvazlayarak gazını çıkartabilirsiniz.
 

Bebek Gazını Nasıl Belli Eder?

Bebeğinizin gazı varsa, rahatsız olduğunu anlatan bazı hareketlerde bulunur. Gazını çıkarmak için bacaklarını uzatıp kendine çeker, ağlar ve huzursuz olur. Gaz sancısı olan bebek ani bir şekilde çığlık atar gibi uzun süre ağlar. Vücudu gerginleşir, sırtını geriye doğru büker, yüzü kızarır ve el ve ayakları hafifçe morarabilir. Bebeğiniz günün herhangi bir saatinde gaz sancısıyla karşılaşabilir, ama daha çok akşam ve gece yarısı ortaya çıkar. Geceleri geç uyumasına ve uykusunun bölünmesine neden olur. Gazlı bebekler karakter olarak daha hassas, ilgi bekleyen ve kolay uyanan bebeklerdir.

Bebeğinizi Ağlarken Sakinleştirmenin Püf Noktaları

  Eğer bebeğinizin ağlama nedenini bulamıyorsanız, aklınızda kendinize bir kontrol listesi hazırlayın. Önce en son ne zaman karnını doyurduğunuzu düşünün, üç saat kadar önce doyurdunuzsa yemek yedirmeyi deneyin. Eğer daha yeni yediyse, bezini kontrol edin. Bezi temizse o an içinde bulunduğu ortamdan uzaklaştırmayı deneyin. Bu şekilde ağlama nedenlerini eleyerek neden ağladığını bulabilirsiniz.


Bebeğinizi Sakinleştirmenin Püf Noktaları:

Ona emmesi için bir şey verin! Bebeğinizi emzirebilirsiniz, biberon, emzik ya da diş kaşıyıcı verebilirsiniz.
Bebeğinizi hareket ettirin! Bebeğinizi sallamak, onu rahatlatacaktır. Kucağınızda sallayabilir, sallanan koltuğa oturarak birlikte sallanabilirsiniz. Bebek arabasıyla ya da otomobille yolculuk da ona iyi gelebilir. Bebeğinizle birlikte dansetmeyi de deneyebilirsiniz.
Bebeğinize masaj yapın! Bebeğinizin karnını ovabilir ya da karnını üzerine yatırarak sırtını sıvazlayabilirsiniz. Eğer gaz sancısı varsa bu masaj onu rahatlatacaktır.
Bebeğinize yakın olun! Bazı durumlarda ona sarılmanız, tek ihtiyacı olan şeydir. Kanguruyla bebeğinizi kendinize yakın tutmak, iyi bir çözüm olabilir. Bebeğiniz çok ağladığı zaman, ona sarılarak karanlık bir odaya gidip ona masal anlatarak ya da bir ninni söyleyerek onu sakinleştirebilirsiniz. Kalp atışlarınızı duymak, yeni doğanlar için oldukça sakinleştiricidir.
Bebeğinizi yalnız bırakmayı deneyin! Eğer yukarıdaki çözümler işe yaramamışsa, bebeğiniz içinde bulunduğu ortamı çok gürültülü, çok kalabalık ya da çok ışıklı bulmuş olabilir. Bu durumda onu karyolasına ya da portbebesine yatırıp ışığı kapatarak başında bekleyebilir ve sakinleşip uyumasına tanık olabilirsiniz.
 

Bebekler Neden Ağlar?

  Hiçbir anne ve baba bebeğinin ağlamasını istemez. Ama şu gerçeği de unutmamak gerekir ki bebek sadece ağlayarak isteğini ve derdini anlatabilir. Kendinizi ilk 3 ayda bebeğinizin günde ortalama 2-3 saat ağlayabileceğine alıştırmalısınız. Genelde bebekler karınları acıktığında, altlarının değişmesi gerektiğinde ve etraflarındaki kalabalıktan sıkıldığında ağlarlar. Önceleri bebeğin tüm ağlamaları size aynı gibi gelebilir ama zaman içinde ağlamalarının anlamını çözmeyi öğreneceksiniz. Örneğin ısrarlı ve sürekli ağlama, bebeğin acıktığını göstergesidir. Keskin ve tiz çığlık şeklindeki ağlama, bebeğin ağrısının olduğunu gösterir. Vızıldama şeklindeki ağlama yorgun olduğunun ya da etrafında olan her ne ise ondan sıkıldığını gösterir. Bebeğinizin uykusu geldiğinde de huysuzlanarak mırıltı şeklinde ağlayacaktır.

Bebeğin Giydirilmesi :Ayakkabı Seçimi


  Yürümeyi öğrenirken bebeğinizin yalınayak olması, onun daha rahat dengede durabilmesini sağlar. Bebeğiniz dışarıda yürüyecek kadar büyüdüğünde, bebeğinizin ayağında yapısal bir bozukluğa meydan vermemek için, uygun bir çocuk ayakkabısı kullanmak çok önemlidir. Patik ve esnek ayakkabılar ayağı sıcak tutmaya yarar ama, yürümeye başladığında çocuğunuza uygun bir ayakkabı almalısınız. İlk yürüme ayakkabısının topuk kısmını destekleyen derinin biraz sert ve tabanın esnek olması gerekir. Ayak bileğinin hareketini engelleyen ve yürümeyi güçleştiren ayakkabı ve botlardan kaçınmalısınız. Büyük ayakkabılar, bebeğinizin yürümesini zorlaştıracağı için ayakkabı ayağına tam uygun olmalıdır. Baş parmak ile ayakkabının burnu arasında 0.5 – 1.25 cm arası boşluk olmalıdır ve ayakkabının burnu, parmakların rahatça sığabileceği genişlikte olmalıdır. Bebeğinizin yürüyüşünü bozabileceği için başkalarının ayakkabılarını giydirmemelisiniz.

Bebek Giysilerinin Yıkanması

  Bebeğinizin tenine değmeden önce bütün giysilerin yıkanması gerekir. Giysilerin marka etiketlerini çıkarırsanız bebeğinizin cildinin tahriş olmasını önlersiniz. Bebeğinizin cildi için giysilerini yıkarken cildinin tahriş olmaması için çamaşır suyu ya da buna benzer deterjanlarla giysileri yıkamayın. Bebekler için özel olan temizlik malzemeleri ve yumuşatıcıları kullanın. Çamaşırlarını kurutmanın en iyi ve en sağlıklı yolu, açık hava ve güneşte kurutmaktır. Giysileri radyatöre asmak ya da çamaşır kurutma makinesine atmak sağlıklı değildir.

Giysi Alırken Dikkat Edilmesi Gereken Noktalar

  İlk haftalarda bebeğinizin üzerini sıkça değiştirmek zorunda kalırsınız. Bu nedenle, çok sayıda küçük boy kıyafetlere ihtiyacınız olacak. Ama bebeğiniz büyüdükçe daha az sayıda kıyafet değiştireceğinden ve çok hızlı büyüdükleri için kıyafetleri küçüleceğinden, çok kıyafet almanıza gerek yoktur. Giysileri seçerken dikkatli olmalısınız. Hareketlerini kısıtlamayan ve rahat kıyafetler seçmelisiniz. Alacağınız giysilerin bebeğinizin kollarından ve başından rahatlıkla geçebilecek genişlikte ve çamaşır makinesinde yıkanabilir olması gerekir. Ayrıca, giysilerini alırken sentetik olmamasına dikkat edin, vücut ısısını dengeleyen doğal liflerden yapılmış kumaşları tercih edin.

Bebeğiniz büyüdükçe tercih edeceğiniz kıyafetler; rahat giyilebilen, ayrıntısı az giysiler, çıtçıtlı gömlekler, lastikli pantolonlar gibi giysiler olmalıdır.

Bebeğin Jimnastiği

  Bebeğin kaslarının gelişimi için yaptığı tüm hareketler sağlığı için faydalıdır. Jimnastik için en uygun zaman, bezini değiştirdiğiniz zamandır. Yatağa yatırarak veya üzerinde rahat edebileceği bir yere yatırarak kollarından ya da ayaklarından tutup hareket ettirerek jimnastik yaptırabilirsiniz. Ancak, bebeğinizin hiçbir yerini zorlamamaya özen göstermelisiniz.

Ayrıca, banyo da jimnastik için uygun bir zaman olabilir. Suyun içinde onu sıkı bir şekilde tutarak, kol ve bacaklarını hareket ettirmek, oturup kaldırmak ve iki tarafa döndürmek bebeğinizin gelişimi için yararlıdır.
 


Çevrimdışı leylak

  • ***
  • Join Date: Nis 2008
  • Yer: Kayseri
  • 213
  • +21/-0
  • Cinsiyet: Bayan
  • Hüzün damlıyor yüreğe Gül boynunu eğince
Ynt: Anne ve çoçuk
« Yanıtla #4 : 22 Mayıs 2008, 10:22:02 »
      bebek giyimi

Bebeklerin günde en az üç kere üstlerini değiştirmek gerekebileceğini unutmayın. Yedekleri ile beraber yeterli sayıda bodysi, çorabı, tulumu (mevsime göre kısa veya uzun patikli) olduğundan emin olun. Çünkü çarşıya gitmek için zamanınız az olabilir. Sonbahar ve kış için dışarıda giyebileceği tulum da alınmalıdır. İlk aylarda giysiler çok kısa sürede küçüleceğinden, gereğinden fazla giysi almaktan kaçının. Eskiden yeni doğan bebeklere giydirilen zıbınların, bodylerden bir üstünlüğü yoktur ve zıbınlar uzun süre kullanılmadıklarından, body almak daha akıllıca olabilir.

Zaten bebeğinizin göbek kordonu düşmeden önce üzeri kapalı olduğundan, ondan da endişe etmenize gerek yoktur. Tulumların bacakları düğmeli olanları, altını değiştirirken kolaylık sağlar. Ayrıca çoğu bebek giysisi kafadan da rahatlıkla geçişi sağlamak üzere tasarlanmıştır.

Eğer doktorunuz ultrasonda tahminen büyük bir bebeğiniz olacağını söylediyse, en küçük bebek giysileri (50 cm'lik olanlar) muhtemelen bebeğinize uymayacaktır.

Yeni doğan bebekler özellikle başlarından kolay ısı kaybettiklerinden, her zaman mevsime uygun incelikte bir şapka giydirin. Küçük bebekleri sıkı giydirmiş olsanız da, çok soğuk kış günlerinde uzun süre dışarıda tutmayın.

Bebeklerin sizden bir kat daha fazla giyinmiş olmaları, şapkaları ve çorapları olduğu sürece yeterli olacaktır.

Bebeğin tenine değen giysilerin yumuşak pamuklu kumaştan olması, dikişlerinin batmayacak şekilde olması önemlidir. Bebeğin giysilerini, kendiniz için kullandığınız deterjanla yıkamayın.

En iyisi sabunla yıkamaktır. Sabun tozlarının otomatik makinelerde kullanılabilenleri de mevcuttur. Ancak bebeğin makineyi doldurabilmek için yeterli giysisi olamayabilir. Bu yüzden elde yıkayacak tozlardan da bulundurmanızda fayda vardır.

Bunun dışında bebeğiniz için yumuşak, su emiciliği yüksek alt kurulama havlusu ve banyo havlusu almanız gerekir