Sevgili dolmuşlarımızdan ilginç muhabbetler:
Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer:
- Şoför bey mübarek bi yerde inebilir miyim?
- Şu ilerdeki caminin önünde bırakayım teyze seni...
........................................................................................
Oğlum bu Eminönü'nden geçer mi?
- Yok teyze biz Taksim'e çıkıyoruz.
- Hah tamam oğlum siz gidin ben gelmeyeceğim.
.......................................................................................
Yolcu:
- Abi Heykel'e çıkıyo mu?
Şoför:
-Yok abi, yanından geçiyo.
.......................................................................................
Eve gitmek üzere Bakırköy dolmuşu bekliyordum. Sigaramın kalmadığı
aklıma gelince önünde durduğum Tekel bayiine girecekken minibüs geldi.
Apar topar bindim. Şoföre parayı uzatıp,
- Bir Monte Carlo' dedim! Adam birkaç saniye yüzüme bakıp:
- Abi bu Bakırköy'e gider' diye cevap verdi! İşte o an benim ve
şoförün bittiği andı.
.......................................................................................
- Mükemmel bir yerde inebilir miyim?
Yolcunun kafası karışık sanırım, kendisi de dolmuştakilerle birlikte güler söylediğine.
Şoför kadını indirirken:
- Buyrun size layık değil ama!
........................................................................................
Yolcu müsait bi yerde inmek ister ama dili sürçer:
- Müsait bi yerde iner misiniz?
Şoför:
- Niye sen mi kullancan???
........................................................................................
Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle Taksim'e doğru gidiyoruz. Adamın
biri Beşiktaş dolaylarında gayet aceleci bir tavırla:
- Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim?
Bizim şoför olaya hakim:
- Tabi abi ayıp ettin. Al götür senden kıymetli mi...
........................................................................................
İstanbul'dayiz... Dolmuşa bindik, dolmuş doldu, tam kalkıcak,
elemanın biri açtı kapıyı. İçerde tıkış tıkış oturmuşuz,
önde 3 kişi arkada 4
... Eleman hala bir umut sordu:
- Kaptan, yer var mı?
Şoför de arkasını dönüp cevap verdi:
- Bilmiyorum, üst kata bi bak bakalım...
:) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :) :)
:) :) :) :) :) :) :) :)